- 209 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kadı Burhaneddin Türbesi
Çocukluğumuzda Sivas’ta etrafında oynadığımız türbe, her ne kadar yakın dönemlerde yapılmış olsa da eski bir mimariye uygun görünümüyle ve orada öylece yalnız duruşuyla simgesel bir önem taşır adını verdiği mahalle için. Düşünüyorum da o yapı olmadan çevredeki sokaklar yönsüz kalırdı galiba. Evimizden hemen 40 – 50 adım ilerideki çukurluk bir alanda bulunan türbeye yaklaştığınızda süregiden manevi iklim gerçekten hissedilirdi.
Konu hakkında yeterli bilgiye sahip birisi olarak aksi yönde örnekleri pek çok defa Sivas merkezde, ilçelerinin ve köylerinin çoğunda görmüş olsam da Kadı Burhaneddin’in türbesine hiç çalama yapıldığına (çaput ve bez bağlandığına), adak adandığına rastlamadım. Kimsenin hıçkırarak ağladığına, medet dilediğine, taşkın davranışlar sergilediğine tanık olmadım. Yanlış hatırlamıyorsam galiba mezar taşına küçük cam parçacıkları tutturulmaya çalışılırdı. Onu da genelde çocuklar yapardı. Çok nadiren de geçenlerin selam verdiğini hatırlarım.
Çevresi açık mezarın altındaki geniş taş zemin ve dört sütunun üzerinde duran kubbenin görkemli görünümü, yeşillik alanın içerisinde huzur verici bir dinginliğe sahiptir. Kadı Burhaneddin de yalnız bir kişilik olarak gelmiştir bana hep. Esrarengiz, vakur, kabullenmiş, sakin, açık görüşlü, anlayış sahibi, kainatı doğru algılayan bir bilge ve şair. Türbenin hemen yanıbaşındaki Kadıburhaneddin İlköğretim okulunda okuduk tüm arkadaşlarımızla birlikte. Çukurluk alanın diğer tarafında ise tatlısu çeşmesi bulunuyordu. Önünden inen ve kışın kızak kaydığımız yokuşluk yolun diğer tarafında Asım Amca’nın Kader Bakkaliyesi bizlere mutluluk satardı. Gazoz, pişmaniye, leblebi tozu, ekmek… Az yukarıda Muhtarlık Kulübesi yer alıyordu yağlıboya gri rengiyle.
Günümüzde de pek değişen bir şey yok arasıra geçerken gördüğüm kadarıyla. Oradan geçen mahalleliler ve yolu düşen yabancılar durup ruhuna fatiha okurlar, dua ederler. Hemen yanıbaşındaki çocuk parkında çocuklar kaydırak kayar, salıncak sallanır, çimenlikte top oynarlar. Umarım bundan sonra da daima böyle olur. Kıyamete kadar şairin etrafında çocuk sesleri, kuş cıvıltıları, su şırıltısı, huzur ve dinginlik eksik olmaz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.