- 379 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMDEKİ "BEN"İ ÖLDÜRMEK
İÇİMDEKİ “BEN”İ ÖLDÜRMEK
İçimde kendim yok,
Sustum.
Ağzımı doldura doldura anlattığım konuları bile anlatmıyorum artık.
Harbiden büyük sustum.
İçime küstüm, kendime küstüm. İnsan kendine küser mi? Arkadaşına küser, dostuna küser, kardeşine küser, anasına babasına küser, öğretmenine küser hatta evdeki hayvanına küser demeyin. Ben kendime küstüm. İnsan kendine de küsermiş işte.
Kafam dalgın. Mutsuzluk hali.
Kandırılmışlığın aptallığı.
Güvenmenin salaklığı.
Cendere gibi sıkıyor her yanımı. Beynimden söküp atamıyorum düşünceleri. Üşüşmek kelimesi bile hafif kalıyor.
Ağır gibi gelebilir cümlelerim ama hiç de değil. Daha yazmak istediklerim varda, kendime de çok yüklenmeyeyim diyorum bir taraftan. Sonra geri başlıyorum kendimle kavgaya, kendimle o kadar cebelleşiyorum ki, etrafıma konuşacak dermanım kalmıyor. Susuyorum o yüzden.
Susmak ve kendimi dövmek iyi geliyor sanki. İnsanlara kızgın kalabilmemin bir yolu. Böylece onlara mesafe koyup beni kandırmalarına müsaade etmeyeceğim aklımca. Yoksa iki güzel söze, bir tebessüme kanan adamın tekiyim.
Ara ara küsmenin de ötesine geçiyorum. Sinirleniyorum kendime, ama nasıl bir kızma hiç sormayın.
Salaksın sen diyorum. Harbiden salaksın. Saçına düşen aklar var ya işte onlar hep salaklığının birer nişanesi. Burun kenarlarında ve alnında meydana gelen kızarıklar da sana miras kaldı gözün aydın. Değmeyecek insanlar için; daha dertlen sen, daha kafa yor, daha düşün. Akıllanma bakalım. Salak gibi onları haklı çıkarmaya çalış, ayan beyan haksız oldukları halde.
Onlar öldürmeden ben öldürmeliyim içimdeki “ben”i. İyi niyetimin katili olmalıyım mesela. İnanmayı yok etmeliyim ortadan. Güveni azıtmalıyım bir dağ başında. Sevmeyi unutmalıyım bir arka sokakta.
Bütün acılarımın kaynağı içimdeki “ben”i yok etmeliyim. Öldürmeliyim acımasızca. Yok olmalı. Gitmeli. Kaybolmalı. O da beni terk etmeli.
Duyamıyorum artık kendimi. Kendime sözüm geçmiyor. Bir umutsuzluk doğdu içimde. Kocaman. Büsbüyük, doldurulamaz bir boşluk. İyi de bu boşluğu ben yapmadım, niye suçlu sadece ben olayım ki diyorum sonra. Yalancı gülüşlerin, duygu katillerinin, sahte sevgilerin, zehirli sevgi sözcüklerinin hiç mi suçu yok.
“Salak olmasaydın sende bu kadar, ne vardı bu kadar güvenecek, bu kadar bağlanacak.”
“Aptal olmasaydın sende bu kadar, gözlerini, aklını kör edecek kadar.”
“Niye; güvenmek, saf duygularla sevmek ne zamandan beri, aptallık ve salaklık oldu.”
“Her zaman öyleydi. İnsanoğlu. Ötesi berisi yok.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.