kavaklık
bir ağaç düşün
sıcaktan bunalan güneşi davet ediyor gölgesine
ya da yağmur
yağıyor buluta, gök çekimiyle
baş başa olsaydık bunları konuşurduk karşılıklı
kaşık sesleri karışırdı ince belli bardaklarda
her masanın muhabbeti bol
benimki tek şeker olsun derdi
yan masadaki
benimki de kahve
öteki teki
hayata bakıp ortalamasını alırdık seninle
sonra ikiden bir nasıl olduk
paya bir
paydaya sıfır yazardık mesela
ayrılık hususunda
sıradan bir yer olurdu muhtemel mekanımız
zemin çakıl serili
ağaç çatalında hoparlör
şarkılardan fal tutardı Zeki Müren
susardık bazen
sana bakardım
sen başka yöne bakıp
insanları süzerken
öylesine bir günün en güzel vaktini tüketirdik böylece
kavaklıklar altında
düşün
sen ve ben
...
Zekai Tunca mı olsaydı acaba
YORUMLAR
fransız
sizinkinde evler esmiş
ne tuhaf
ne kadar manidar
fransız
işaretleri çözersin
tılsımıydı büyüsüydü işe yararsın en azından
hem bişey çıkacak olursa sana da veririm en azından :)