- 522 Okunma
- 6 Yorum
- 12 Beğeni
Takumi Ogawa’nın İntiharı ve Kahramanmaraş Depremleri
17 Ocak 1995’te Japonya’da meydana gelen Kobe Depremi olarak da bilinen Büyük Hanşin depremi ciddi kayıplara yol açmıştır. Yerel saatle sabah 05:46’da gerçekleşen deprem, Richter ölçeğine göre 6.9 büyüklüğünde gerçekleşmiş ve sarsıntı sadece 20 saniye sürmüştür.
Deprem 1,5 milyon nüfuslu kentte 6 bin 434 kişinin yaşamına mal olmuş, 30 binden fazla kişi yaralanmıştır. 150 bin bina kullanılamaz hale gelmiş, 310 bin kişi ise evsiz kalmıştır.
Kobe’de orduyu gönderme emri, depremden dokuz saat sonrasına kadar verilmediği ve trafik yüzünden askerlerin ayrıca beş saat daha geciktikleri ifade edilmektedir. İtfaiyeciler, suları olmadığı için evlerin yanmasını izlemişler, çıkan yangınlarda enkazların içinde insanlar yanarak can vermek zorunda kalmıştır. Ayrıca kente yiyecek ve su taşıyan kamyonlar geç gönderilmiştir. Japon merkezi yönetiminin şehre ancak 2 gün sonra elini uzatabildiği anlaşılmaktadır. Örneğin; şehrin altyapısı çöktüğü için uzun süre şehre su verilememiştir. Şehrin belediye başkanı bu nedenle depremin üçüncü günü intihar etmiştir.
Kobe, büyük bir deprem olmaz diye düşünülen bir yerdi. Bunun için Japonlar Kobe’de büyük bir depreme hazırlıklı değillerdi.
Depremden sonra Kobe’yi yeniden inşa etmekten Belediye Başkan Yardımcısı Takumi Ogawa sorumlu olan kişi idi. Depremden on dört ay sonra Ogawa aracıyla akaryakıt istasyonunda durdu. Şoförünü bir nedenle yanından gönderdi. Bir teneke gazyağı ile arabasına binerek Kobe şehrine hâkim bir tepeye çıktı. Önce dizlerinin üzerine çöktü. Kobelilerden tüm içtenliği ile özür diledi. Ardından bidondaki tüm gazyağını üzerine döktü. Kendisini yakmasının sebebi ise Kobelileri yeni yapılan evlerin içine zamanında yerleştiremediği içindi. Ogawa utancından intihar etmişti.
Şunu biliyoruz: Bizim dinimizde intihar etmek haram ve en büyük günahlardandır. Ancak, fay hattı üzerini yerleşime açanlar ve bu binalara ruhsat verenler için istifa etmemek, istifayı kabul etmemek, istifası kabul edilmeyince utancından istifada direnmemek, istifa etmeyenleri görevinden almamak, bunları da betondan-demirden çalan hırsız müteahhitler ve bina kolonlarını kesen geri zekâlılar gibi birer birer tutuklamamak dinimizde helal mi?
Seğmenoğlu
YORUMLAR
Yusuf Korkmaz Bingöllü müteahit, sonradan da dizi oyuncusu. Kuruluş Osman dizisinde... Devletin televizyonunda. Hani 2022'ye kadar her elektrik faturamızda, hala aldığımız her telefonda, akıllı saatte, video kamerada bile bandrol ücreti verdiğimiz devlet televizyonu...
https://www.haberler.com/guncel/37-kisinin-hayatini-kaybettigi-korkmaz-apartmani-haberi/
Aldığı 2.6 yıl ceza da paraya çevrilip bir gün bile hapis yatmadığı gibi, müteahitlik ruhsatı da iptal edilmiyor...
Ney, din iman mı dediniz? Bunların dini imanı para. Böyle katillerin de böyle katillere yol veren şerefsizlerin de...
T.A.M.P. planında koordine olacak kurumlar arasında TSK neden yok? Sorulacak çok fazla soru var da vicdan denen nosyona pek yer yok bu liyakatli düzenekte. Evet evet düzenek...
99 depreminde de hükümet sınıfı geçemedi, tamam, ancak oran orantı yapıldığında daha fazla insan kurtarıldı. Neden mi?
https://www.odatv4.com/guncel/99-depreminde-askerin-rolu-15-general-ve-33-bin-199-er-ve-erbas-270076
Tebrik ederim, Osman Bey.
Yüreğine sağlık ustam
Japonlarla bizi kıyaslamak bir kaç konuda yanlış.
1- senin bahs ettiğin deprem 6.9...Yerin 15 Km altında olmuş
Bizdeki Yerin 7 km yüzeyinde yarı yarıya yukarda, ve 7.8 japonyadakinin en az 10 misli büyük.
2- Son iki asırda japonya ve Türkiye k batıya açıldı, Japonlar kültür ve geleneklerinden karga ayak yazılarından zerre taviz vermeden bunu yaptılar batının bilim ve teknolojisini aldılar
Türkiye ise, Bilhassa batının ahlak ve kültürünü, çürümüş adetlerini ve kanunlarını olduğu gibıl alıp Müslüman bir millete zorlan giydirdi.Bin yıllık tarih ve kültürünü ahlak ve değerlerini batı medeniyeti uğruna yasakladı..
burdan bakarak şimdi
Kimi görevden alacaksın?suçlulları cezalandırmak istersen çoğunu mezardan çıkarıp ceza vermen lazım çalıp çırpan yerel yöneticileri mi? Devlet iyi kötü deprem yönetmenlikleri yapmış, kim uygulayacak? Kimi kime şikayet edeceksin?Mevcut yönetmeliğe göre binalar yapılsaydı 99 dan sonra yapılan binalar çoğu çökmezdi fakat, zaten çöken binaların yüzde 95, 1999 dan önce yapılmış...
Depremin ikinci günü apar topar iki belediye başkanını yanına alıp yerle bir olmuş , iki devredir kendi partisinin yönettiği Hataya gidip, DEVLET BİZE YARDIMDA ENGEL OLUYOR , diyecek kadar alçalarak selden kütük kapma derdine düşen bu alçak ve benzerleri, Şükür ki hükümette değillerdi..
Yoksa Türkiyenin durumunu hayal bile edemezdik.Adamı öldür hakkını yeme, bölgede 100 binden fazla olan Toki evleri yıkılmamış
Güçlü lider sayesinde dünyanın 100 den fazla ülkesinden muazzam yardımlar ve afet elemanları gelmişler.Devlet millet kenetlenmiş.Asrın en büyük felaketlerinden olan bu musibetin faturasını bir hükümete yüklemek asrın en büyük vebali olur.Zira Cumhuriyet hükümetlerinin hepsinin payı var bunda....Türkiyenin eksiği ahlak yasalarıdır yani KUR`AN hakim olmalı laflan olmuyor.Dünyanın en güçlü yasaları sizde olsa neye yarar uygulayanların ahlaki bozuksa
Mustafaoğlu İlyas tarafından 20.2.2023 01:45:16 zamanında düzenlenmiştir.
intihar, istifa, görevden alma,
bunlar insan olmanın erdemleridir hocaam...
makamı her her şey görenlerde bu onur bu anlayış yok maalesef...
ne diyo zatı şahaneleri..
hiç haz etmediğim bir siyasi görüşün belediye başkanına çadır kurması için izin verdim...
lütfetmiş haşmetmeap...
değerli hocam her şey olmadan önce insan olabilseydik keşke ve bu düşünceyle
yoğrulmuş olsaydık bütün ülkece...
kıymetli paylaşımınız için teşekkürler hocam
saygı ve hürmetim ile
Dinimizde elbette ki intihar etmek haram ve en büyük günahlardandır.
Kişinin genel ahlak ve adalet ilkeleri çerçevesinde kendini yargıladığı ve sorumlu tuttuğu değer disiplinine “münferit vicdan” (bireysel vicdan) diyoruz.
Maşeri vicdan ise, toplumun bütün kesimlerinin benimsediği ortak değerler demektir.
Dilimize Ziya Gökalp sosyolojisiyle girmiştir. Durkheim’ın ileri sürdüğü önemli kavramlardan birisidir.
Maşeri vicdan, bireysel vicdandan farklıdır, üstündür ve daha önemlidir... Buna toplumsal vicdan diyoruz...Vicdanın bu sınıflandırması hem “İslam Hukukunda”, hem “Evrensel Hukukta” var.
Dinimizde de tedbir almanın önemi açıktır.
Bildiğiniz bir kıssada Resûlullah Efendimizin sav yanına bir köylü geldi. "Deveni ne yaptın?" buyurdu. "Allah'a tevekkül edip, kendi hâline bıraktım!" deyince "Önce deveni bağla ve sonra tevekkül et" buyurdular.
Mehmet Akif ERSOY üstâdımız bunu en güzel şekilde dile getirmiş.
KISSADAN HİSSE
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
[Safahat: Yedinci Kitap]
Şimdi bu değerler doğrultusunda Almanya'nın, Fransa'nın yüz ölçümü kadar büyük bir alanı etkileyen depremle ilgili yeterli tedbir alınmaması ve yönetmeliklerin uygulanmaması açısından tek tek saymaya gerek duymaksızın bütün sorumluluğu olanların maşeri vicdandan kurtulamayacağı aşikardır.
Hesap günü olan kıyamet gününde ise bunun vebalini ve verilecek hesabı düşünmek bile istemiyorum.
Bu bakımdan istifa etseler bile bu vebal ortadan kalkmayacağı için bence hiçbir kıymeti harbiyesi yok denebilir. Sadece tamamen duyarsız olmalarının bir kanıtıdır.
Bu anlamlı paylaşım için gönülden kutluyorum, sağolun, varolun
Sonsuz selam ve saygılarımla.