- 704 Okunma
- 6 Yorum
- 8 Beğeni
NERDE O ESKİ MENDİLLER ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Mendil deyip geçmeyin.
Ah, bir bilseniz o küçük parçanın içine ne hayatlar gizlenmiş de farkına bile varmamışız!
Eski muhabbetler, eski neşeler, eski sevgiler...
Gözlerinde parlayan güneşten kalma akisler.
Bahçede oynayan çocuklar, tozlu raflarda kalan asırlık çerçevede resimler...
Sandıklarda çeyizler, işlemeli mendiller.
Kara trenlerin arkasından hasretle sallanan eller.
Buram buram sevdiğinin kokusunu getiren yeller...
Edebi aşka sermaye, vefayı ömre ferman edenler...
Kalbin binbir türlü ritmi vardı eskiden. Şimdi yürekler dondu, ferleri söndü. Ne güzel yıllardı çocukluğumuz!
Mendille ilgili bir de küçük anım vardı eskiye dair.
İlkokuldan bilirim; temizlik kurallarında mendilsiz olmazdı, her hafta başı temizlik kontrolü yapılır, mendili olmayanlara sıfır yazılırdı.
Benim mendilim yoktu, arkadaşıma evde unutmuşum dedim, biliyorum yalan söylemiştim, mahçup olmayayım diye.
Kalbimden de sürekli özür diliyordum
-Allah’ım beni affet, Allah’ım beni affet!
Yalan söylemenin çok büyük günah olduğunun bilinciyle hareket ediyordum. Ve o gün eve gelince büyük bir sürprizle karşılaştım.
Gözlerime inanamadım; sanki biri benim için oraya koymuş gibi- eskiden karyola olurdu- altında yeşil kenarı oyalı bir mendil! Hâlâ bu sırrı çözemedim, bir giz kaldı...
Hem şaşkınlık hem büyük bir sevinçle arkadaşıma mendili gösterdim, bak evde unutmuştum ya getirdim, dedim.
Yalancı olmaktan kurtaran o mucizeyi, belki de temiz bir kalbe borçluydum. Veyahutta mendile, kimbilir?
Beden eğitimi derslerimizde, özellikle yağ satarım bal satarım oyununu çok sık oynardık ve mendille oynanan bir oyundu...
Ergenlik çağına girenlerin sevgilerinin yoğun olduğu dönemlerde karşı cinse olan duygularını ifade etmek için mendil hediye edilirdi. Nişanlı kızlar, sevdiklerine mendil işler, sevgilerinin bir ömür sürmesini dilerlerdi.
Eskiden, insanlar derdini, kederini, hüznünü, göz yaşlarını bile mendille gizlerdi...
Peki ya yoksullar için neydi? Mendil açmak; ihtiyacım var, bana yardım et, demek değil miydi ?
Söylemeye, anlatmaya haya ettiğimiz ne kadar duygular/sözler varsa bir mendil ne güzel anlatıyor, elçilik ediyormuş meğer!
Kimi zaman işçinin teri, kimi zaman ihtiyarlığın feri olmuştur...Ve hepsinden önemlisi bize ömür boyu eşlik edecek olması değil mi ?
Hatta kefen için de bir parça gerekmez mi ?
Sözün özü efendim;
Islak mendiller, kağıt mendiller çıktığından beri biz özünü unutmuş bir toplum olduk, ne derdimizi anlata bildik ne de anlayan bulabildik.
Ah! O eskilerden, eski püsküleri yüreğime topladım da küçük bir mendilin içine sakladım...
YORUMLAR
Yazınızı beğeniyle okudum. Ben de bir zamanlar Mendilli bir yazı yazmıştım. Facebooka ekledim, orada bakabilirsiniz. Mendilli bir mani ile hoşça kalın diyorum.
Bir mendil işle yolla
ucunu gümüşle yolla
içine üç elma koy
birini dişle yolla
Necla plt hsbtc
Necla plt hsbtc
Okuyunca şoyle benim çocukluk yaşıma doğru gittim 70 li yıllar mendil türküleri bile vardı çok beğendim çalışmanızı kendimden bir şeyler var içinde kutluyorum
Necla plt hsbtc
Tüm çocukluğumu gözler önüne serdiniz şairem o günleri sayenizde hasret ve özlemle yad ettim.
Yad etmeme vesile olan bu güzel yürek sesinizi ve günün yazısını gönülden kutluyorum..
Gül yüreğinize sevgilerimle...
Necla plt hsbtc
Küçükken bayramlarda rahmetli babannem mendil verirdi bize -çok kızardım.
Babamın verdiği paralar bitti -mendil kaldı.
Sevdiğimiz kızlar vardı -bir kağıt parçasına not yazılıp camdan atılmak suretiyle pencere altlarında beklediğimiz.
Misal bir tanesini hatırlarım hala "gökte binlerce yıldız var, seni güneşim seçtim"
-basit ama güzel..
Malesef ki böyle ıslak mendil gibi tek kullanımlık oldu hayatlar.
Oysa yirmi yıl önceki tavşan niyetini saklıyorum hala cüzdanımda mesela.
-şimdi telefonlarda bir "pdf" oldu herşey.
Eskiden mi güzeldi yoksa eskiler mi güzeldi bilemedim.
Biz yine de sanslıymışız. Şahsen mendile kızdıktan sonra bana portakal uzatan rahmetliyi hemen her gün hatırlıyorum.
Yarın bizi hatırlayacaklarını hiç sanmıyorum.
-selam, sevgi ve saygılarımla