- 587 Okunma
- 5 Yorum
- 3 Beğeni
BU ACILI GÜNLERDE
Bildirilenler nasıl, ne kadar doğru? Yürekler bin bir parça. Elimizde yüreğimiz gözlerimiz betonlarda. Suskunuz, dillerimiz lâl, boynumuz bükük. Beklentimiz bir ses, bir nefes…
Denmesi gerekenler, yazılarla, şiirlerle dendi zaten.
Peki, ben niye suskunum? Hani ben hep derim ya:
“Acılarda yazılmalıdır. Ama güzel yazılacaksa.”
Çok güzel yazılar, şiirler yazdınız. Benim yazar şair kardeşlerim.
Hepinize saygı duyuyorum. Kalemlerinizden, yüreklerinizden öpüyorum.
Beni bu gün bir yazar arkadaşım aradı. Ayhan Sarıkaya. Çok emeği vardır bu siteye.
“Abi bee… Koy eski yazılarından birini çok bunaldık, üfunetimizi dağıtalım”
“Olmaz dedim Ayhan olmaz. Sırası değil şimdi.”
“Tam da sırası. Hayat devam ediyor. Okuyanlar belki de kafalarını dağıtırlar”
“Sorumlusu da, müsebbibi de sensin.”
“Senden gelecek her şey başım gözüm üstüne.”
Alın işte eski yazılarımdan biri:
BİR TUTAM HASRET
Seni görmeden önce sadece annemi, babamı, kardeşimi biliyordum sevgi adına…
Henüz yaşım onbeşti. Gözlerimden yüreğime girdiğinde...
Yüzün güzel, gönlün zengin, siyah okul önlüğünün beyaz yakası danteldi. Sınıfta göz göze gelir, sonra utanırdık. Yüzlerimiz kızarırdı suç işlemişçesine…
Her gün okul çıkışı peşinden gelir, sen evine girince de dönerdim. Gelip konuşmam için, bazen durur beni beklerdin. Varmamıştım, varamamıştım yanına. Sen durunca durmuş, yürüyünce yürümüştüm. Ne denilirdi? Ne diyecektim? Bilmiyordum…Tatilleri hiç sevmezdim. Okul olmazdı. Sen olmazdın. Özlerdim.
Hani bir gün okulda elim kesilmişti. Sarmışlardı. Sınıfa girdiğimde sessizce ağlıyordun sen.
Sonra bana bakıp elini sol göğsüne koymuştun. Ne çok üzülmüştüm ağladığına. Ne çok sevinmiştim elimin kesildiğine…
……………………………………………………………………..
Mesleğim için ayrılmıştım memleketimden. Senden…Döndüğümde yoktun. Sen de gitmiştin tayini çıkan babanla.Saygın bir işim, cebimde param, yüreğimde sen vardın. Neye yarardı?
Hayallerim bitmiş, umutlarım sönmüştü. Arkadaşına sordum seni.
"Bana mektup yazdı. "Dedi
"O gelir de beni sorarsa, ver adresimi."
Bu bir umuttu. Bu bir davetti. Bu bir ışıktı. "Bitti "dediğim hayallerim tekrar filizlenmişti.
Güvendiklerime, inandıklarıma uzattım, terden sırılsıklam kâğıttaki adresini…
Birisi olsun istiyordum yanımda. Bana destek olsun. Dil olsun.
Seni gördüğümde, heyecanımı çeksin alsın yüreğimden. Titreyen elimi tutsun.
“Bulalım onu…”
“Yarın” dediler hep. Sonu gelmedi yarınlarının…
Babam. Koca babam, ölmeseydi. Seni bana eş, kendine gelin ederdi.Semeliğime ver. Cahilliğime ver…
Bir gün annem;
"Çok güzel bir kız var. Gittim gördüm, beğendim. Sana alalım onu. Mürüvvetini göreyim."
Nasıl oldu? Niye oldu? Bilmiyorum. Evlendim. Çocuklarım, çocuklarımın çocukları oldu.
Ama seni hiç unutamadım. Söküp atamadım yüreğimden…
"Ağacın kurdu kendindendir"derler.Ne olduysa benden oldu. Bana benden oldu…
Akşamları bir parka gidiyorum tek başıma. Yıldızlara bakıyorum. En parlak yıldız sen oluyorsun. Gökyüzünden süzülerek geliyorsun yanıma. Yine utangaçsın. Yine bakamıyorsun yüzüme. Ben de öyleyim. Elini tutamıyorum. Ben hep soruyorum. Sen hep susuyorsun.
"Beni görme umuduyla, evinin penceresinden kaç yıl baktın karşıdaki kaldırıma? "
Bir mi, üç mü, beş mi, kaç yıl?
"Mutlaka gelir beni bulur "diyordun değil mi? Bilemedim. Beceremedim. Affetme beni…
Kiminle evlendin? Eşin seni hiç üzdü mü? Oğulların, kızların, torunların oldu mu?
Saçların ağarsa da yine ipek mi? Torunlarına hırka mı örüyorsun? Başörtün beyaz, iğne oyalı mı? Bazen beni hatırlayınca;
"Hayırsız" deyip, örgünün ilmeklerini daha mı hızlı çekiyorsun?
Dün gece yine parktaydım. Yine yıldızlardan biriydin. Geldin yanıma. Elimi iki elinin arasına aldın ilk defa. Nemli gözlerle yüzüme baktın;
"Bir şey söyleyeceğim sana. Üzülme sakın. Ben… Ben…" dedin.
Yutkundun.
"Evet Sen…?"
"Ben… Ben öldüm. Sen daha çok yaşa. Buraya gelmek için acele etme. Eşine, çocuklarına, torunlarına iyi bak. Bir gün sen de geleceksin. Geldiğinde burada olacak düğünümüz…"
Yıldız oldun yine. Gökyüzüne ağdın. Diğer yıldızlarda düştüler peşine. Hep beraber akıp gittiniz. Yok oldunuz.
Gökyüzü siyaha kesti…
………………………………………………………….
Gündüzüm seninle, gecem seninle
Beyhude geçti ömrüm derdinle
Aşkını bir sır gibi senelerdir sakladım
Geceleri rüyamda ismini sayıkladım
( YAŞAR ÖZEL)
Dildar ile muhabbete doyulmaz
Tutuşunca yanar aşkın çırası
(PİR SULTAN ABDAL)
YORUMLAR
K-A-D-E-R işte bu olsa gerek.Derler ki anne-ve baba ve eşler kaderde yazıldığı minval üzre imiş.Ne kadar çabalasa insan değişmezmiş.O yüzden Leyla ile Mecnun- Kerem ile Aslı ve daha niceleri bir araya gelememiş.Zaten gelselerdi bir araya böyle güzel eserler kaleme alınabilir miydi ki..Deprem de nice sevenleri ayırdı birbirinden.Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 17.2.2023 07:55:56 zamanında düzenlenmiştir.