- 365 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dön'ya
Nasıl uyur toprak ana çocuksuz?
Nasıl büyür çiçekler kurak topraklarda?
Çaresizlikten çare üreten insan!
Dayanabilir daha kaç kat acıya.
Şimdi her bir can kan ağlıyor. Kimse uyumaz bu saatten sonra.
Günlerdir acıyı bile yaşatmayan koşturmaca bir yara bandı olmak adına.
Yorgunluktan yatarken yatağına kaygı bile duymaktan mahrum!
"Ben can’ımı unuttum" diyor. "Benim canım vatanımdır" derken.
Birileri izliyor tüm bunları içi söküle söküle naklen.
Günler uzadıkça azalıyor umut.
Kalan sağlar bizimdir demeye de utanır olduk.
Ne yaptık, ne ettikte tüm bunları hak ettik?
İsyan etmeyede çekinir olduk.
Ne evimiz kaldı, ne huzurumuz.
Herşeyin emanet edildiği dünya!
Ne sevdiğimiz bizim ne doğurduğumuz.
Sahiplenmek bile isteyemez ruhumuz.
Bir taraftan gördük yıkılanları. Durup, dayanıp, ayakta duranları.
Bir taraftan bekler gibi yaklaşan bir sonu. Kuzu gibi köşede dizilir olduk.
Ne çok söz var içe sığmayan. Bir o kadarda büyüyen dev bir sessizlik.
Bir baba tutunmuşken ölü evladının naaşına, gelip geçer olmuş bir kaç akbaba.
Kırılan sokaklarca dağıldı ruhumuz. Dağılan kara bulutlar topladıda gitti.
Şimdi soğuk betonlarda bir çocuk öksüz, bir anne yaralı, kapanmaz bir yara bu.
Nasıl unutulur böyle bir sene!
Nasıl devam edilir eksikken yola.
Ölüm var muhakkak her bir kula. Lakin karanlık bu korku baş edilir gibi değil.
İçim...
İçimin selleri boşalsın bugün!
İçimde boğulayım da bir nabze karışsın acım.
Koca bir kazan kaynıyor nasılsa.
Yanıyor ah! dönmüyor dünya...
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.