- 866 Okunma
- 8 Yorum
- 3 Beğeni
Bugün Allah (c.c.) Rızası İçin Ne Yaptın?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İmtihanda bulunduğumuz dünya hayatını çok iyi değerlendirmeli, nefs muhasebemizi hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. Önemli olan her zaman nefs muhasebemizi yapmalı, hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeli, kulluk görevimizi daha iyi yapmak için gayret sarf etmeliyiz. İmtihanda olduğumuz bu dünya hayatın da geçen her günümüzü ve yılımızı hakkıyla değerlendirebildik mi? sorusuna cevap aramalıyız. Boşuna geçen günler ve yıllarımız için üzülmeli, Nasuh bir tövbe ile hayatımızı hakkıyla değerlendirmeye gayret etmeliyiz.
Hz. Ömer (r. a.)’ın “Bugün Allah (c.c.) rızası için ne yaptın?” sorusunu her gün kendimize sormalı, ölmeden önce ölmeli ve hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz. Kendimizi hesaba çektiğimizde, yaşayışımızı Allah (c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimizin istediği ölçülere uygun buluyorsak, iyi yoldayız devam etmeliyiz. Bu tavır ve davranışlarımızla imtihanda başarılı olduğumuzu düşünebiliriz. Yaşayışımız Kur’an ve sünnet ölçülerine uymuyorsa; o zaman kendimizi, hüsrana uğramaktan ve cehennem ateşinden korumak için hesaba çekmeliyiz. Çünkü imtihan hala devam ediyor. Bu güne kadar noksanlıklarımız, hatalarımız olabilir. Ama önemli olan onların farkına varıp, kesin bir pişmanlık ve tevbe ile yanlıştan dönülmeli, hayatımıza iyilik hâkim olmalıdır. “Kal ehli olmaktansa, hal ehli olmak” tercih edilmelidir. Yani çok söz söylemektense, yaşantımız ve davranışlarımızla iyi örnek olmalıyız. Eğer gerçekten söylediklerimizi davranışlarımızla bütünleştiriyorsak o zaman en güzel ve güzide bir konuma sahip oluruz.
Âyet-i Kerîmelerde: “(Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” (Yunus Sûresi âyet:53) “…Nefislerinizi temize çıkarmayınız.” ( Necm Sûresi âyet:32) buyrulmuştur.
Müslümanlar olarak, hayatımızı Kuran ve Sünnet’e uygun bir şekilde yaşamakla yükümlüyüz. Her zaman nefsimizle hesaplaşarak, hayatımızı güzel ahlak sahibi olarak yaşamalıyız. Biliriz ki, Nefs Muhasebesinin ihmali, iflasın işaretidir. Kâinat ve bu bütünün parçalarını teşkil eden, zerreden kürreye bütün mevcudat bir hesap ve dengeler manzumesidir. Gökyüzünün uçsuz bucaksız bir şekilde direksiz oluşu, güneşin ve diğer gezegenlerin asla hata kabul etmeyen milimetrik hesaplara dayanması, yoktan var eden, güç ve kuvvet sahibi Rabbimizin varlığını aşikâr göstermektedir. Kâinattaki her şey, Allah (c. c)’ın yaratmış olduğu mükemmel eserlerdir.
Günlük hayatımızdan ehemmiyetsiz kabul ettiğimiz birçok şeyi planlayıp hesaplamak suretiyle gerçekleştirmekteyiz. Hem dünyevi, hem de uhrevi konularda hayatımızı düzenli, planlı, programlı olarak yaşamamız menfaatimiz icabıdır. Mesela: Küçük bir ticarethane sahibi bile elindeki sermayeyi, borç ve alacak dengesini korumak için sürekli muhasebesini yapar. Bunu asla ihmal etmez, bilir ki hesabın ihmali, iflasın işaretidir. Dünyevi ticaretimizde hesap yaptığımız gibi uhrevi ticaretimiz içinde; Allah (c. c.)’ ın huzurunda hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekerek hayatımızı yaşamalıyız.
Ne garip tecelli ve ne acı hakikattir ki, sınırlı olan dünya hayatı için hesaplar yapan bizler, anlaşılmaz bir gafletle nefs muhasebesini terk etmekteyiz. Üzerimize düşen görevlerin mesuliyetini idrak ederek, inandığımız dinimiz İslâm’ın emirlerini yapıp yasaklarından da uzak durarak hayatımızı yaşamaya gayret etmeliyiz. Nefs muhasebesini asla ihmal etmemeliyiz. Gerçek olan ebedi hayatta, gerçek bir kurtuluş istiyorsak, içimizdeki en büyük düşman olan nefsimizin istek ve arzularından uzak durup, Rabbimizin Rızasını kazanacak Salih amelleri hayatımıza hâkim kılmalıyız.
Âyet-i Kerimede: “Eğer biz bu Kuran’ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, muhakkak ki o dağı Allah (c.c.) korkusu ile boyun eğmiş, parçalanmış görürdün” (Haşr Sûresi âyet:21) buyurulmaktadır. Bu hitabın muhatabı olan bizler niçin mesuliyetimizi idrak ve vazifelerimizi ifa hassasiyetini göstermiyoruz? Acaba güvendiğimiz bir makam ve merci mi bulduk? Allah (c. c.)’tan başka, hiçbir makam, mevki ve merci bizleri kurtaramaz. Allah (c. c.)’ ın rızasını kazanabilmemiz için amellerimizin İslam’a uygun, güzel ameller olması, gerekir. En büyük mücadele nefisle yapılan mücadeledir.
Nefsimizle gerçek anlamda her an hesaplaşmalıyız. Müslüman’a yakışmayan davranışlardan kaçınıp, İslam’a uygun bir hayatı yaşayanlardan olmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.
[email protected]
YORUMLAR
Mehmet efendi size yanıt vermek bir zaruret oldu siz Artvin lisiniz çok güzel saygı duyarım bir Trabzon luya dincilik taslama bunu bilin , yazdığınız yazıda siz çiftliğinizde devam edin din işine karışmayın diyorsunuz din sizin babanızın malımı , yoksa tabulu mülkünüz yada sermayeniz mi , ben dinci değil müslümanım kimin ne kadar allah yolunda olduğunu allah bilir sen asla bilemezsin o okumuş beynine biraz düşünce formatı attır , yazarken karşınızdaki insanları kendi yerinize kendinizi de karşıdaki insanın yerine koyun kimseye dini konuda bir bilgi satmaya çalışmıyorum yalnızca fikrimi düşüncemi mantığımı arz ediyorum kabul edersiniz etmezsiniz ayrı bir konu kabul etmiyorsanız karşınızdakine dini konulara karışma deme hakkına sahip değilsiniz
Mehmet İmran Sevinç
Didişmeyi hiç sevmem.
Sizin yazdıklarınıza cevap yazmasam kendimi suçlu addetmiş olacağımdan yazıyorum.
Tahsilinizin abc oluşu hiç önemli değil İbrahim bey.
Hocam İsmet Topaloğlu'nun ifadesiyle 'dil, insanın beyanıdır' cümlesinden hareket ederek
size cevap yazmak bile aslında abesle iştigal bir haldır.
Ömer Lütfi ERSÖZ beyefendinin 'günün yazısına' ve benim size yazdığım 'cevap yazıma' cevaben yazdığınız yazıları derin bir teessürle okuduğumu biliniz İbrahim Kurt beyefendi.
Sizin DİNİNİZ sizin olsun.
Bizim dinimiz de bizim olsun.
Çiftliğinizden ahkâm keserek kalan ömrünüzü tamamlayınız.
Gönül dünyanıza mütenasip bir ömür dileklerimle.
Not: Son cümlem hem duadır hem de beddua.
Gönül dünyanızın ahval ve şeraitine göre değişmektedir.
Bu dünya intihan yada sınav dünyası değildir cenabı allah seni bu dünyaya gönderirken bir donanımı ile gönderiyor yani sınavını , imtihanını yapıyor dünyaya geliyorsun nedir imtihan ,yada sınav , cenabı allahın sana verdiği akıl , eğer vermemiş ise zaten seni ahıret dünyasında sorumlu tutmuyor . Bakın hala islamı yorumlarınız ne kuranı kerime nede islama uygun değil ., sizin islamı bilginiz kulak dolması kuranı arapca bilmiyorsanız
bildiğiniz dil mehalini bir kaç mehalden okuyunuz . Zira islamı yada kuranı kerim i diğer kitaplarından ayıran tek özellik ıskat düzenlemesidir ( Yani Fitre zekat hayır vs ) nedir bu
fark tüm kutsal kitaplarda ıskat gönül rızalığına bırakılmıştır kuranda ise bu emirdir yani zorunlu hale getirilmiştir yani zekatını fitreni vereceksin diyor şimdi buradan yola çıkarsak kuranda ben sizi sınayacağım diye yada sınava tabi tutacağim diye tek bir ayet yoktur artı size verdiğim akıl dan dolayı dünyalığınızı ahıret dünyasında kullarını aklınızdan sorumlu tutacağım diyor. sorguya çekeceğim diyor , emir bu , kardeşim kulun yaptığı çürük evin yığdığı deprem ve enkazında ölen insanların ölüm nedeni allah değildir bu acıyı
bize allah yaşatmıyor zira allahın bize bir kastı yok kuluna zaten kast etmez sen depreme dayanıklı ev yap o deprem evini yıkmasın bu akılı sana verdi bak japonya ucuz ve bilgisiz
islamcılar hem kendilerini hem mağdurlar sakinleştirmek için işi allaha havale ediyor yapmayın bunu islam kabile dini yada çoğrafya dini değildir bütün dünya yı yerleri gökleri kapsar akıl verdiği japonu senden ayırmaz ister inansın ister inanmasın niçin bu kalıplaşmış islam bilgi diilini kullanarak bütün işi allaha havale ediyorsunuz sebep ne . Eğer sizin dediğiniz doğru ise demek ki allah haşa ; hırsız mütaitleri rüşvetci inşaatcıları işini doğru yapmayan denetimcileri kolluyor , , koruyor faturayı enkazda , göçükte kalan bebeklere kesiyor öylemi yapmayın lütfen yapmayın islamı okuyun öğrenin yorum yaparken düşünürken yazdığınızın ne anlama geldiğini düşünerek yazın islamı sermaye edinmiş politikacı ağzından vaz geçin günahtır
Mehmet İmran Sevinç
Fatura zatıalinize kesilmiş ama farkında değilsiniz beyzade
Günün yazısında anlatılmak istenen ne, sizin vurguladığınız yarım yamalak Türkçe imla bilginizle konular ne ??? :(((
Mozaik yapının taşlarından biri diyerek es geçmek en doğrusu
Ömer Lütfi ERSÖZ
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat Sûresi âyet:56) “O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.”(Mülk Sûresi âyet:2)
İnsanın yaratılış gayesi kulluktur. Her an, imtihanda olduğumuzun Şuuru ’unda olarak hayatımızı ahlâklı, dürüst olarak, İslâm’a uygun yaşamalıyız. Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik, hastalık, ve benzeri birer imtihandır. Bunlar dünya hayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlardan birisine yakalanmaktan kurtulamaz. Eninde sonunda, erken veya geç herkes ölecektir. İnanan akıllı kişi, başına gelen olumsuzluklara sabrederek, sahip olduğu imkânlara, nimetlere de şükrederek imtihan için gönderildiği bu dünya hayatını en güzel şekilde İslâm’a uygun olarak yaşamalıdır. Gerçek kurtuluşa ancak İslâm’ı hayatımıza bütün alanlarda uygulamakla kavuşabileceğimizi unutmamalıyız.
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!” “O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.” “İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.” (Bakara Sûresi âyet:155-157) buyrulmuştur.
Kardeşim sizin yorumunuz tamamen şahsi görüşlerinizden kaynaklanmaktadır. Sizin tahsilinizi bilmiyorum. Din kimsenin tekelinde değil anacak İlahiyat mezunuyum. Yazdığım yazının noktasına kadar arkasındayım. Beğendiğiniz İslam'ı en iyi bilenlerden istediğinize gösterin onaylayacaklardır. Bence siz nerede hata yaptığınızı düşünüp yeniden yorumlayın. Ben sizden cep numaranızı verin arayıp konuşalım dedim göndermediniz. Bu dünyaya imtihan, denenmek, sınanmak için gönderildik. Hiç ayet yok demiştiniz bir kaç tane yazdım bilmem sizin için yeterli mi? Selam ve dua ile...
Tahsil ve yaşam tarzınıza mütenasip güzel bir yazınız olmuş efendim.
Can-ı gönülden kutlarım zatıalinizi.
:) Kendimizi hesaba çektiğimizde, yaşayışımızı Allah (C.C.) ve Rasul'ü Hz. Muhammed (S.A.V) efendimizin istediği ölçülere uygun buluyorsak, iyi yoldayız devam etmeliyiz :)
:) Müslümanlar olarak, hayatımızı Kuran ve Sünnet’e uygun bir şekilde yaşamakla yükümlüyüz. :)
Yaşayışımız Kur’an ve sünnet ölçülerine uymuyorsa :(
İnsan oğlunu günlük telaşelerden kurtarabileceğiniz harika ifade ve cümleler :)
Yüreğinize sağlık, elinize kolunuza bereket, Allah (Celle Calalüh) hazretlerinden iki cihan saadeti dileyerek.
Sevgi ve selamlarımla efendim.
.
Ömer Lütfi ERSÖZ
Azim, irade, akıl, bilime dayalı icraat; yardımlaşma, çevrendekileri anlama, paylaşma ile maneviyat; yaşam yolunun öncü durakları.
Görevlerini kara çalmadan, haram yemeden yerine getirme; nefis mücadelesinde uyanık ve bilinçli olma,... Zeki varlık olan insanın gereklerinden birkaçı...
Yazınızda ders çıkarılacak unsurlar vardı.
Saygılarımla.
Ömer Lütfi ERSÖZ
Bu kadar acıyı allaha yıkmak zaten allahın insanlara verdiği akla karşı çıkmaktır . Canabı allah insanlara akıl verdi ve sizi dünya hayatınızdaki aklınızdan ahiret dünyasında sorumlu tutacağım dedi. Şu emevi diliyle yazılan her şey allahdan kelimesi aslında allahdan değildan olduğunu ! yani bu acımasızlığım bu zülmün bu katliamın bu ölümlerin nedeni allah değil allahın zalim kullarıdır . Zaten baştan aşağıya bu anlatım tarzı ile allah için ne yaptın söylemi bile eksiktir. Allah için değil insanlık için insan için iyilik için ne yaptın sorulması gerek bu dur zira allahın kimsenin hiç bir şeyine ihtiyacı yoktur . Bu yaşanan acıyı allaha havale etmek ise cehaletin da kendisidir. İlahi adalet bile bu dünya için değil ahret dünyası için geçerlidir ben demiyorum allahın emri bu kimseyi kandırmayalım kimseyi bilinçsiz bilgisiz yere güya din adına aldatmayalım Herkesi saygıyla selamlıyorum lütfen neredeyse allahı suçlamaya kalkışmayalım
Ömer Lütfi ERSÖZ
Mehmet İmran Sevinç
Hatta enteresan ötesi bir ifade 'Şu emevi diliyle yazılan' :(((
Hakkınızda kısmında 'Bir sevgi insanı bir duygu adamıyım' diyorsunuz ???
Bu cümleyi Size bizler yazabilseydik keşke (ben yazabilseydim hiç değilse)
Yorumunuzla 'ne konuyu anlayabilmişsiniz, ne de yorumunuzun nereye gittiğini' :(
Size naçizane tavsiyem çiftliğinizde İslami konulara bulaşmadan-sataşmadan kalan ömrünüzü tamamlamanızdır.
Yine hayra vesile olabilecek bir ömür dilekelrimle.
Ömer Lütfi ERSÖZ
Kur'an'ı Kerim'i okuyamadım yaşam şartları gereği. Şahsım adına bugün ALLAH rızası için bir şey yapmadım. Sadece günah işlemekten kaçındım. ALLAH YOLUNDA'yım. Evde baktığım şu anda iki tane kedim var. Kedilerimin ayrı odası var. ALLAH'ım yolunda olan kullarını aç açıkta zor durumda koymasın. Her gece duâyla yatarım.
ALLAH için yazılan yazınız güzeldi. Gönlünüze elinize sağlık. Saygılar.
15.02.2023 00:42
yakuphan kılınç tarafından 15.2.2023 00:42:55 zamanında düzenlenmiştir.