- 289 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Daha Mutlu Yıllara Can Dostlarla
Düştük yollara,
Muhtaç ola ola kullara
Sardık dünyayı
Almak için avuçlarımıza
Üstün geldi Dünya
Sırtımıza vura vura
Bir yılı daha bırakırken arkamızda
Sömürdü kapitalizm bizi
İliklerimize kadar bir yıl daha
Yine öğrenemdik
Azaldık mitoz gibi parçalara
Öğrenemdik örgütlü bir güç olmayı
Dikilmek için örgütlü cehaletin karşısına
Sürüyor sınıf savaşları
Bütün hızıyla
Düştük yollara devrim aşkına
Yenildikçe dikilmek için yeniden
Faşizmin karşısına
Ya ölüm, ya da özgürlük şiarıyla
Bir kez daha kutlamak için bir yılı
Tükettiğimiz ömür tozuyla
Muhtaç kaldık bilinçlendikçe
Ekmek denen nimetin tadına
Yine de nedenimiz var
Temennilerle gelmek için yan yana
Daha mutlu yarınlar adına
Her şeyden önce insan olduğunu unutma ve naiflikle de olsa insan kalmaya devam et. Yeni bir günün, yeni bir şey getirmeyeceğine, ona sadece senin çevrende ki sosyal, ekonomik, siyasal, psikolojik ve eğitsel olarak yön vereceğini ise asla aklından çıkarma. Yenilik, modernite, reform, düzenleme, tahkim, restore, revizyonizm, oportonizm, … vs. gibi kavramların acılarına somatik bir çözüm bulmayacağı için, sosyal değişimin köklü bir yeniden yaratılışla, devrimle, eskiyi kökünden silkeleyerek, yerine yepyeni, herkesin eşit koşullarda yaşadığı ve üretimden, eğitimden, sağlıktan ve ekonomiden pay aldığı oranda bir toplumun yaratılması için mücadele yollarını yaratmanın dışında ki tüm yolların çözümsüzlük olduğunu aklından çıkarma. Silmek istiyorsan bebelerin, aç çocukların gözlerinde ki yaşları, ölmesini istemiyorsan hiç bir canlının açlıktan, susuzluktan, eğitimsizlikten, doktorsuzluktan, evsizlikten, elbisesizlikten, … kendini sorgula. Hem de eleştirerek sorgula! Ağlarsanda gözyaşlarını dostlarının omuzlarına akıtarak ağla, çünkü ancak dostların saklar sırlarını dostca! Ellerini ve yüreğini semaya değil, dost bildiğin gönüllere yolla. Sesin gitmesin, inmesin düşmanların kulağına, olduğun yerde kalma, yarına kucakla, ama sorgularla! Elini sol yanına koyarak bekle, beklediklerini! Unutma, söz verenlerin birgün mutlaka sana uğrayacaklarına, seni yarı yolda bırakmayacaklarına olan inancınla. Köln Garı‘nda, Haydarpaşa’da, Berlin’de, Rotterdam’da, … ya da kısacası insan sıcaklığının olduğu her sokakta, sen yine de metropollere ve kozmopolit şehirlere in, kütüphanelere git, orada düşünce sentezlerinin, analizlerinin birbirleriyle nasıl harmanlanarak birlikte, özgürce ve daha ferah bir Dünya’nın varlduğu görmek için. Onları sokak sokak gezerek adreslerini bulmaya çalış, örgütlen, eğer örgütlü cehalete karşı gelmek istiyorsan! Işık arıyorsan önce ışık ol, örnek, öncü, lider, şef, şeyh, şıh, imam, müftü, dede, hele hiç dinci çember sakallı arama. Yani örnek arma, örnek olma bilinciyle yaşa! Masallara, hurafelere, dini hikayelere, dinin safsata yalan hikayelerine asla inanma. Bütün karanlıkların temelinde din yattığını unutma.
Bir defa daha değil, bugün değil, yarın değil, bu yıl değil, hatta gelecek yıllar da buna dahil, ecel gelene kadar sorgula, bu aya bakarak, bunun da bir „aralık“, „geçiş güzergah“ dönemi olduğunu unutma, … devrile devrile de kendine çeki düzen ver, öğüt verme, öğüt, tüketmek için öğütmekten gelen bir fiil köküdür. Birazdan, bir dostun, bir yüreği güzel insanın tanıdık cümlelerle de olsa ezberlenmişin dışında yüzünde gülücüklerle, gülümsemelerle kapını çalacağını, bir mail yazacağını, mesenjerden bir mesaj göndereceğini, telefon edeceğini ya da bir haber göndereceğini aklından çıkarma. Soracaktır o sana; „günü nasıl geçti“, „İyi misin?“ diyerek bir hal hatır sorgusunu soracağını, ya da müzikli, içeriği güzel bir alıntıyla senin durumuna hitap ederek seni güçlendireceğini, gözlerine bakmadan olsa, yüreğndekileri unutmadan, hangi yollardan ve hangi acılardan geçerek bu güne geldiğinin bilincini göz önüne alarak seni hatırlayacağını. Yüreğinde ki umutları „işleterek, işleyen demir ışıldar“ sözünü hatırlatarak yağmurdan nasıl korunacağını değilde, yağmurla nasıl başedeceğinin bilinciyle yollarda yürüyeceğini, güçlü görünmek için değilde, güçlü olmak için yanında olduğunu sana kavratarak seninle olduğunun gücünü sana vererek. Sorgusuzca ve dostca yanında varolduğunu sana sözcüzce ve sessizce ifade ederek ve zaman algısını yenerek. Seni yanlız bırakanlarla değil, seninle olanların varlığıyla ve alışılmış klasik kutlamalar yerine, çığlıklarını, çığlıları duyanların etrafında olduğunun varlığının sevgisiyle ve kendini sessize alarak susmak direnciyle dolu olsun 2023 yılınız, yılımız.
Mutlu yıllar olsun tüm insanlık ailesinin duyarlı yüreklerine. Bu yüzden gerek yok gerisine Seni yanlız koyanlar yine de duyacaktır. Çünkü en güzel anlar, en umulmadık zamanlarda gelir aklımıza. Aklınızın her zaman vakitsiz gelecek haberlerde olmasını ve kalması dileğiyle. Mutluluğa ve özgürlüğe çıksın içinizde ki tüm yollar ve yıllar.
Kendime de böbrek taşlarından uzak kalan bir yıl temenni ediyorum. Abartısız çok hem fiziki, hemde çok ruhsal acı veriyor bu lanet taşlar ve insana yeryüzünün cehennemini sunuyor. Ayrıca başka bir dünya da cehennem olmadığını da hatırlatmak isterim.
Saygılar ve sevgiler yüreği güzel insanlara!
Hasan Hüseyin Arslan - Wuppertal - Almanya - 31.12.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.