ACILARDAN DERS ALMA ENSTÝTÜSÜ
“KENDÝ KENDÝME , YATAÐIMDA UZUN UZUN DÜÞÜNDÜM: HAYRÝ ÝRDAL ,DEDÝM, ÇOK ÞEY GÖRDÜN,GEÇÝRDÝN. YAÞIN ANCAK ALTMIÞ OLDUÐU HALDE BÝRKAÇ ÝNSANIN ÖMRÜNÜ BÝRDEN YAÞADIN.”
AHMET HAMDÝ TANPINAR, SAATLERÝ AYARLAMA ENSTÝTÜSÜ
Bu sabah, yataðýmda gözümü açmadým. Hastanede uzayan aðýr, acý hava ile soluduðum saatlerden sonra sabahýn öncesine sýkýþan iki, üç saatte sýzdýðým köþeden kalktým. Ama düþündüm: Dün yaþandý ve bitti, geriye sarýp yeniden yaþamam mümkün deðil! Hayatýn anlam ve deðeri dün, bugün ve yarýn zaman üçgeni arasýndaki salýnýmda saklý. Kimi hýzla tükettiðimiz zamanlar varken diðer taraftan hýzla geçsin zaman diye olabildiðince ýsrarcý olduðumuz dönemleri vardýr hayatýmýzýn.Týpký þimdi olduðu gibi. Týpký bu yaþadýðýmýz altý günün sonunda olduðu gibi.
Ben þu 58 yaþýmda kendi yaþadýðým acýlarý ajandamdan okuyacaðým. Eksik kalanlarý olacaktýr. Her okuyanýn da kendince ekleyeceði kim bilir ne “acýlarý” olacaktýr?!
Gediz depreminin olduðu 1970 yýlýnda, Konya’daki evimizde, gece annemin beni kucaklayýp da bahçeye çýkarttýðýnda beþ yaþýndaydým. Çocukça korkuma sonradan anlam yüklemiþtim.
Yine 1970 li yýllarda bir gece mahallemizde göðe yükselen alevlerle bir apartmanýn yanýþý çocukluðumun pek çok yýlýnda gecelerde en büyük korkum, acým olmuþtu.
Sonra ayný yýllar, babamý, bilmeden, gelmeyeceði bir yere gönderdiðimizi düþündüðüm günlerdi. Sessiz içime aðladýðým ve korktuðum günlerde, sonradan ameliyat için gittiði yerden geldiðinde, göðüs kafesinin sað yanýnda çok uzun bir neþter ve dikiþ izleri vardý. Onun ardýndan, hastalýðýn sebebi olduðu düþünülen, ailemizin üyesi Çýta adlý kedimizi yavrularý ile hiç tanýmadýðýmýz insanlara teslim ettik. Ardýndan bütün aile gözyaþý döktük.
Yavru vatan Kýbrýs’ta, kardeþlerimizin zulüm gördüðü 1974 yýlýnýn karartma gecelerini yaþadýðýmda, dokuz yaþýnda idim. Akdeniz’in karþý yakasýnda kanýmýz akýyordu, canýmýz yanýyordu. O kaný durdurmak için uzattýðýmýz eli engelleyemeyenler 1980 li yýllara kadar ülke olarak bize acý dolu yýllar hazýrladý.
Kardeþin kardeþi kurþunladýðý, daha doðrusu kurþunlatýldýðý yetmiþlerin son beþ yýlý. Ülkemiz kan, barutun gölgesinde pek çok aydýnýný, gencini, yazarýný, sanatçýsýný kaybetti. Hele o yýllarýn acýsý, bir kama gibi saplýdýr döþümüzde.
Kim derki 1980 karanlýðýnda takýlýp düþtüðümüz merdivenler, çarptýðýmýz duvarlar, canýmýzý acýtmadý? Hemen her ailede bir þekilde acý oturdu hayatýn ortasýna. Bir nesil gençliði, canlý, cansýz gömdük de yürüdük o yýllarda.
Deprem hiç yakamýzý býrakmadý! Bin dokuz yüz doksanlý yýllarda Erzincan, Dinar, Bingöl, Adana-Ceyhan ve korkunç Gölcük-Kocaeli, Düzce depremleri. Çok yýkýldýk, çok öldük, çok acýdý! ”Kimse var mý?” çaðrýsý ne acýlýdýr!
Yine o yýllarda baþlamýþ ve iyice azmýþ olan ve günümüze kadar gelen terör belasý hepsinden daha çok acýttý canýmýzý. Yýllarca çok canýmýz yandý, üzüldük, gözyaþý döktük ülkece. Atalarýmýzdan teslim aldýðýmýz þanlý bayraðýn gölgesine sýðýndýk, acýlarýmýz ile daha güçlendik. Kolay deðil 1980-2023, elliyi aþkýn yýl, ülkemizin, insanýmýzýn geleceðine, canýna, malýna kastedildi. Çok canýmýz yandý çok! O elli yýl, iki yüz elli yýlýmýzý kaybettirdi.
Þerefle vatan görevi yaptýðým 1991 yýlýnda Þýrnak, Görmeç’te taburumuzun bir bölük askerinin ve köyün üzerine düþen çýð yüze yakýn Mehmet’imiz ve insanýmýzý bizden kopardý. Bu çýð gibi, memleketin deðiþik yerlerinde büyüklü küçüklü çýðlar ile yine onlarca insaný yitirdik.
Kirli ellerin insanýmýzý, aydýnýmýzý Sivas’ta yakarak katlettiði, asker, gazeteci ve aydýnýmýzýn katledildiði yýllar yine doksanlý yýllardý. Canýmýzdan can koptu, acýlara garkolduk! Bu karanlýk , bu acý bir baþkadýr!
Ýki binli yýllarda yine sarsýldýk, düþtük, yaralandýk. Sultandaðý, Bingöl, Van, Elazýð, Bingöl depremleri canýmýzý çok acýttý. Kimleri býraktýk arkada, ne hatýralar kaldý avuçlarýmýzda gözyaþý ile.
-”Kimse var mý?”
Cumhuriyetimizin temellerine tahrip kalýplarý konulup ta sonra kalbimize hançer saplanýrken o hain elleri tutup kýrdýk. Yine kanadýk içimize. Gazi meclisi, kahraman ordusu ve vatandaþý ile bir oldu bu millet. Yaramýzý sardýk, acýmýzla yaþamayý öðrendik, ama dimdik durduk. Kardeþ hançerinin acýsý baþkaymýþ! Daha acýsý, keþke kardeþten hain çýkmasýydý!
Dünyada yüzyýlda bir gelecek acýlarý yaþayacaðýmýzý nereden bilirdik!? Önce tüm dünyayý kasýp kavuran Covit-19 pandemisi. Dünyada milyonu ve ülkemizde yüz bini bulan insanýn öldüðü salgýnda “kapalý, kýsýtlý günler”e hatýrlayýn ne acýlar sýðdýrdýk! Biz hekimler tuttuðumuz ellerin avuçlarýmýzdan kayýp gittiði o pandemi günlerinin acý hatýralý ile yaþýyoruz hala. Çare olmadýðýmýz genç, yaþlý insanlarýmýzýn ayrý ayrý hatýralarý ile adeta acýlardan nakýþ iþledik yüreðimize. Çok yorulduk, çok üzüldük! Çok canýmýz yandý.
O gece, 6 Þubat 2023 sabaha karþý ve ayný günde Maraþ, Hatay baþta olmak üzere 11 ilde yaþadýðýmýz “asrýn afeti” denilen korkunç 7,7 ve 7,6 lýk depremler þu an tarifte zorlandýðýmýz, hala ve hatta duyumsamaya henüz tam baþlayamadýðýmýz çok çok büyük bir acýyý getirdi ülkemize. Altý gündür gözlerim ile gördüklerim, kulaklarým ile duyduklarým içime çok derinime akan bir acý oldu. Saat 04.17 de sarsýntý ile uyandýðým o gece karanlýðý hiç bitmeyecek gibi. Yine baþýmýza yýkýldý kendi ellerimiz ile ördüðümüz duvarlar, altýnda kaldýk!
“Ýçiniz kor gibi yanarken susmak, acýlarýn en beteridir.” diyor F.Garcia Lorca.
Evet! Acýmýz içimize akacak usul usul.
Baþka acýlarý dindirmek için biz gibiler susacaðýz!
Acýmýzý ifade etmeden, acý dindireceðiz.
Gün o gün.
Burasý “Acýlardan Ders Alma Enstitüsü"!
DR HARUN ÖZMEN
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.