- 270 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
YÜREĞİMDEKİ ÇOCUK
YÜREĞİMDEKİ ÇOCUK
Hayat sadece yemek , içmek, gezmek, eğlenmekten ibaret olabilseydi keşke!
Ancak biliyoruz ki hayatta kalabilmek ve tutunabilmek için , mücadele etmek gerekir. Çalışıp çırpınmak, üretmek, insanlarla iyi ilişkiler içinde bulunmak , bazen emeğinizi, bazen yüreğinizi paylaşmak gerek!
Şayet birileri ile birlikte yaşıyorsanız “Ben” değil “Biz”demek gerektiğini öğrenmek gerek!
Elele zorlukların üstesinden gelmek!
O zaman biliyorum ki aşılmayacak hiç bir zorluk yoktur.
Bizim dönemimizde üniversite kazanıp okumak , bugün ki gibi öyle üç beş net çıkarıp üniversiteli olmak gibi kolay değildi.
Gerçekten her anlamda büyük bir bilgi birikimine sahip olmalı , kendinizi öyle gerçekleştirmeliydiniz.
Hele ki ekonomik şartlarınız iyi değilse , bunu asla toplum içinde belli etmeden o okyanusun içinde geminizi yürütebilmeliydiniz!
Benim şansım okuma yazması olmasa bile kendini her anlamda geliştirmiş , çok güçlü bir annenin kızı olmamdı.
El birliği ile birkaç yıl içinde kimseye avuç açmadan, “halimiz bu “demeden bütün zorlukların üstesinden geldik.
Aile içindeki kenetlenme ve dayanışmanın en güzel örneğimi ilk gençlik yıllarımda yaşamıştım.
Öğretmen olunca ,çok farklı bir bölgeye , farklı kültüre sahip olan Afyon’un Dinar ilçesine atandım.
Yıllar boyu büyük özverilerle görevimi yapmaya çalıştım. Akla hayale gelmeyen olaylarla karşılaştım , bizzat yaşadım.
Canımın çok yandığı, bu dünyadan kopup gitmeyi istediğim öyle anlar olmuştu ki!
Ancak elim kolumun bağlı, kendimin güçsüz olduğu olaylar karşısında sadece yüreğimin yandığını hissediyordum.
Cehennem benim yüreğimde yanıyordu adeta!
Ve o cehennemi söndürmek yerine özellikle oraya odun atıp o ateşi alevlendireler öyle çoktu ki!
Oysa ben sadece çalışıyor, kimsenin ne etlisine , ne sütlüsüne karışıyordum. Sadece olması gerekeni, doğruları savunuyordum. Sen misin bunu yapan?
Eziyetler başlıyordu.
Bir gün kendim ile başbaşa iken dedim ki ,
“ Allah’ ım şu dağlar şöyle bir sarsılsa ,yer yerinden oynasa!
Benim yüreğim yerle yeksan oldu! Beni de alsan içine! “
Çok sürmedi!
Tarih 1 Ekim 1995 idi. Dinar öyle bir sallanıyordu ki akıllara durgunluk veriyordu!
Bastığınız zemin yerinde durmuyor , denizin dalgaları gibi ayağınızın altından kayıp gidiyordu!
Yeraltından gelen o gümbürtü , mahşerin sesiydi!
Binaların çatırtılı sesi ve çöküşü aklımızı başımızdan alıyordu!
“Aman Yarabbim tövbe! Ben ettim sen etme Allah’ım” diye dua ediyordum. Belki de suçlu ben idim! Ne demeye öyle uğursuz bir duada bulunmuştum ki!
O kör karanlıkta, yerden gökten indiren yağmurun altında durmaya ve yer sansıntılarına tutunmaya çalışırken sürekli Allah’a yalvarıyordum.
Geçti!
Yüzlerce ölü ve bina yıkıntısı ardından o depremin yaraları sarıldı.
Toplumumuz ve devletimiz el birliği ile bu yaramızı sağalttılar.
Bundan on yıl kadar önce bir gece rüyamda , çok değer verdiğim ve sevip güvendiğim bir arkadaşımı gördüm.
Gördüm görmesine ama görmemle yüreğim korku gerilim müziğinin konçertosunu çalmaya başladı!
Karşımda bir buldog cinsi kocaman köpek vardı. Ben ne tarafa gidersem gideyim karşıma geçiyor yolumu kesiyor ve hırlıyordu. Kendisi koskocaman bir köpek idi ama gözleri arkadaşımın gözleri idi.
Deli gibi uykudan uyandım. “Allah’ım hayır et!”diyerek oturup dua ettim. Anlatmadım kimseye rüyamı. Ancak o gün hem de hiç zaman kaybetmeden o kişi ile öyle bir sorun yaşadım ki! Hem de aramızda hiç bir şey yokken!
Onu affetmem yıllarımı aldı!
6 Şubat 2023 saat 04.15
Gece yarısı yüreğimin üstüne bir şey düştü de ben enkaz altında kaldım sanki!
Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp oturma odasına geçtim. Eşim tv karşısında izlerken uyumuş kalmıştı. Üzerine battaniye örtmüş derin uykuya dalmış.
Ben kendine gelmeye çalışırken ekranda “deprem ! “ yazısını görür görmez elim ayağım boşaldı. Gözlerime inanamıyorum! Rüyam devam ediyor sanıyorum.
Telefonu eline aldım. Ağ bağlantısını açtım. Kardeşlerim watsap grubunu açar açmaz bacımın “çok kötü deprem! Hepimiz dışarıya attık kendimizi! Yağmur altındayız!’’ yazısını görür görmez çöküp kaldım olduğum yere!
“İmdat! İmdat!” Diyebiliyorum sadece”İMDAT”
“Allah’ım sen imdat eyle!”
13.02.2023
Tülay Sarıcabağlı Şimşek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.