- 255 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Afetlere Hazırlanmak
Ülke olarak çok büyük bir felaketin içinden geçiyoruz. Peş peşe 9 saat arayla 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerle sarsılan Kahramanmaraş ve çevresindeki illerde halen arama kurtarma çalışmaları ve hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımız 25 binlerde ve muhtemelen çok daha da yükselecek enkazlar temizlendikçe.
Deprem coğrafyasında yapılan çalışmalar henüz tamamlanmamasına rağmen yıkılan bina sayısı 12 binlerde ve sayım kontrol devam etmekte.
Ülkemizin son yüzyılda yaşadığı en büyük deprem, nüfus yoğunluğunun artması nedeniyle de bütün zamanların en çok kayıplarının verildiği deprem olarak tarihe geçecek muhtemelen.
Yaralar elbette sarılacak, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın sızısını yüreklerimizde yıllarca taşıyacağız. Sağ kurtulanların normal hayatlarına dönmesi için devlet ve millet olarak bütün imkanlar seferber edilecek.
Bütün bu hayati süreç tamamlanınca ise önümüzde gelecek için düşünmemiz gereken çok önemli bir konu var.
Afetlere hazır olmak.
Gördük ki böyle çok büyük bir depremde, binlerce bina enkazının olduğu bir coğrafyada arama kurtarma hizmetlerinin çok daha kapsamlı olması gerekiyor. Bu kadar devasa boyuttaki enkaz sayısına organize ekipleri yetiştirmek ise neredeyse imkansız. Enkaz haline gelen bina sayıları daha da fazla olabilir, şehirler tamamen yıkılabilirdi.
Bu kadar ekibi nereden nasıl bulacağız?
Ülkemizin başka bölgelerinde de yıllardır deprem beklentisi dillendiriliyor bildiğimiz gibi. İstanbul depremi başta, ege coğrafyası vb. bir çok nokta.
Öyleyse bu arama kurtarma ekiplerine çok fazla ihtiyacımız olacak
Allah muhafaza bir İstanbul Marmara depremine bölge dışından belki de on binlerce ekip aynı anda müdahale etmek zorunda kalacak.
Kişi değil, ekip !!
Her biri en az 15-20 kişiden oluşacak..
Nasıl oluşturacağız bu ekipleri. Devletin AFAD vb kurumlarının çok ciddi ekipleri elemanları ve imkanları var ama son örnekteki gibi on ilde birden onbinlerce enkazda çalışacak ekibe sahip olmak, afet durumunda hepsini enkaz başlarına aynı anda ulaştırabilmek imkansız.
Ülkemizin bütün kamu- özel sektörü de bu anlamda ciddi şekilde organize edilmeli.
Hemen her ilimizde gerek kamu olsun gerek özel sektör olsun yüzlerce binlerce fabrika, işletme, müessese var.
Belli personel sayısındaki örneğin 500 kişi ve üzeri, veya 300 kişi ve üzeri şirketlerin hepsine arama kurtarma ekibi oluşturma görevi verilmeli.
İş kanunu ve iş güvenliği yasaları uyarınca zaten küçük büyük her firma yangın ekibi, kurtarma ekibi vb gibi birimler oluşturmak zorunda. Ama bu zorunluluk kendi bünyelerindeki sorunları krizleri çözmek için. Oysa ülke çapındaki afetlerde de görev alacak organizasyonlara gidilebilir.
300-500 personel çalıştıran birçok firmada mutlaka teknik eleman bulunur.
Bakımcı elektrikçi, kaynakçı, atelye, tamirci vb.
Bu türden teknik elemanlardan her firma bünyesinde afet ekibi de oluşturulabilir. Büyüklüğüne göre her firma 15-20 şer kişilik ekipler oluşturabilir. İçlerinde ayrıca gönüllü personel de olabilir.
Bu oluşturulacak ekipler için , afetlerde kullanacakları bütün malzemeler temin edilebilir. Bir depoda, küçük bir jeneratör, elektrikli/manuel demir kesme makinaları, Hilti benzeri beton kırıcı deliciler, mekanik ve hidrolik krikolar, manivela, balyoz kazma kürek vb el ekipmanları, dinleme, izleme, termal kamere vb ekip için uygun kıyafetler, çadır, aydınlatma ekipmanları ve amaca uygun bütün diğer malzemeler hazır tutulabilir. Hatta gerektiğinde ekibi ve malzemeleri afet alanına sevk etmek için minübüs vb gibi bir araç tahsis edilebilir.
Bu birimleri, bütün malzemelerini ve araçlarını hazır tutmayı devlet zorunlu tutabilir. Gerekirse iş kanununa ilaveler yapılır. Bu masrafları firmaların vergilerinden düşmeleri imkanı da getirilebilir.
Huzur dönemlerinde bu ekiplere eğitim verilebilir, tatbikatlar yaptırılabilir.
Bu ekipler normalde kendi şirketlerinin işlerini görürken, bir afet durumunda hızla müdahale edecek şekilde afet bölgesine sevk edilebilir.
Bu organizasyonu yapacak büyük firmalarımız yok mu?
Binlerce var?
Hepimiz aklımızdan geçirebiliriz değil mi?
Yapamazlar mı?
O firmalarda çalışan teknik elemanlarımız, gönüllülerimiz görevden kaçarlar mı?
Seve seve görev yaparlar bence.
Yaşadığımız afette büyük holdinglerimizin, fabrikalarımızın, devasa şirketlerimizin de ekiplerini sahada görmek istemez miydik, mevcut arama kurtarma ekibi potansiyelimizi ikiye üçe katlamaz mıydı böyle destekler.?
Bir afet durumunda sahaya gönderdiği ekibinin lojistik ihtiyaçlarını da gönderen firma seve seve karşılamaz mı?
Umarım bu afetten sonra benzeri çalışmalar yapılır, afetlere müdahale gücümüzü ciddi şekilde artıracak planlamalar yapılabilir.
Zira daha büyük, daha yıkıcı depremler çok uzakta değil.
Coğrafyamıza alışmalıyız. Marmara depremi geldi gelecek.
Öyleyse çözümler üretmemiz gerekiyor.
Acilen.
Sesimi duyan var mı?
erol başçı