- 343 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Deprem Farkındalığı
DEPREM FARKINDALIĞI
Bir insan dünyaya kaç kere gelir? diye sorulsa cevabına; hiç düşünmeden iki, derdim.
İlki köyde bir ebenin ya da şehirde bir hastanenin doğum masasında uzman bir doktorun çabasıyla gerçekleşen biyolojik doğum,
İkinci kez olan ise depremin ardından sağsalim kurtarılış, toz, toprak, beton yığınlarının arasından yeniden başlayan hayat.
Solan umutları tekrar yeşerten kahramanlarsa; enkaz yığınlarının arasından insanları sabırla, itinayla hayata çeken değerli AFAD görevlileri, AHBAP gönüllüleri, maden işçileri, itfaiye erleri, depremin başından beri yanımızda olan askerimiz, polisimiz ve yurdun dört bir yanından yardıma koşan vatandaşlarımız...
Sevgili doktorlarımız bu defa depremzedelerimizin enkaz altından profesyonelce çıkarılmasının ardından devralıyorlar canların sorumluluğunu.
Bundan sonraki süreçte yaşamlarına sağlıklı biçimde devam etmeleri için tüm sağlıkçılar vargücüyle seferber oluyorlar.
İlkinde doğuma kadar beklenen süre oldukça uzun : 9 ay 10 gün belki biraz daha kısa.
İkincisinde ise her şey plansız, programsız ve son derece hazırlıksız... Ne yazık ki genelde uykuda geliyor toprak ananın deprem sancısı, canlı doğmak şans, mucize. Öyle uzun haftalar yok önünde sadece saniyeler, dakikalar, saatler var. Göbek bağından beslendiğin bir anan da yok. Karanlıkta aç, susuz ve hareketsizsin olumsuz hava koşullarında ta ki sana bir yardım eli uzanana dek.
Birincisinde sadece anne karnındaki bebek dünyaya geliyor ikincisinde hala dayanabilen, nefes alabilen her yaş grubundan insanlar hem de üstübaşıyla, yaşadığı travmalarıyla beraber çıkartılıyorlar yeryüzüne.
06 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli, 10 ilimizi de etkileyen o büyük depremle birlikte pek çok vatandaşımız hayatını, kalanlar ise sevdiklerini, hayallerini, umutlarını ve gülüşlerini kaybetti.
Acının ırkı, dili, dini olmadığını depremin hemen sonrası arama kurtarma çalışmaları için ülkemize gelen yabancı dostlarımızla bir kez daha anladık. Uzak diyarlardan geldiler ama insani duygular elbetteki her yerde birbirine çok yakın. Yerli, yabancı tüm ekip, vatandaşlarımızla birlikte omuz omuza ter akıtıyorlar. Kurtardıklarıyla sevinç gözyaşları döküp yanında kim varsa kucaklaşıyorlar. Kurtaramadıkları için de gözlerimizin önünde kahroluyorlar.
Bu arada deprem sonrası maddi, manevi emeği geçen herkese bilhassa gece, gündüz bize bilgi ileten habercilerimize teşekkür etmek istiyorum. Derin sessizlik ve karanlıklar sonrası gelen o yaşam belirtisi alkışlar sonrası duyulan sevinç çığlıklarını asla unutamayacağız.
Büyük bir travmanın fiziksel yara, beresi, kırığı, çatlağı, kırığı tedavi olur zaman içinde belki izi de geçer de o yürek yangınını tamamen söndürmek, daralan ruhu ferahlatmak, içindeki psikolojik enkazı atmak kolay olacak mı dersiniz? Psikolojik destek alacaklar, hayat devam edecek ama yitirdiklerimize duyulan özlem ve sevgi daha da yoğunlaşacak biliyorum. Dualar edeceğiz bu dünyadan göçenlere, sabırlar dileyeceğiz yapayalnız kalanlarımıza.
Şu saatten sonra yeni bir yıkımı asla kaldıramayız. Yetkililerden tek isteğimiz var : "Ne olur bir çivi de çakılacak olsa işi erbabı yapsın. İnşaat Mühendislerini lütfen devre dışı bırakmayalım. Temeli sağlam olsun içinde can taşıyan her yapının. Kontrol, denetim mutlaka yapılsın. Kaliteli malzeme kullanılsın. Depreme dayanıklı yapılarda güvenle yaşasın bütün insanlar.
Evi, işi, okulu vs. mezar olmasın hiç bir kimseye.
Deprem kuşağındayız, farkındayız ama farkındalığında yaşamak ve tedbir almak için tepeden, tırnağa herkes sorumluluk almalı.
Şans eseri olmasın yaşamak, kader olmasın böylesi kolay ölmek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.