- 311 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÖLENLERLE BİRLİKTE ÖLMEYİN
ÖLENLERLE BİRLİKTE ÖLMEYİN.
Ölüleriniz için ağladığınızda, aslında onlar için değil, kendimiz için ağlarsız!
İnsanlar, yakınlarını kaybettiği için ağladıklarını sanır. Ama onlar ölen yakinları için değil, kendileri için ağlarlar!
Çünkü onlar, artık yanınızda değildir.
Çünkü ihtiyaç halinde koşacağınız, sarılacağınız, elini kavrayacağınız, elinizi kavrayacak birisi yoktur hayatınızda.
Çünkü her şeyin ölümle bittiğini düşünüyorsunuz. Ki bütün bu düşüncelerde haklılık payımız vardır!
Peki ölen kişi hayatınızdan gittiyse, gittiği yer neresi ve nerededir?
Hangi dini inanç ya da yaşam felsefesine başvursanız, "CENNET ve CEHENNEM" sözcüğünden bahsederler. Ne var ki, "CENNETİN veya CEHENNEMİN şekli, görüntüsü, nasıl olduğundan söz ederken, nerede olduğundan söz etmezler!
Çünkü kendilerinin de bu konuda herhangi bir bilgisi yoktur. Çünkü "CENNET ve CEHENNEMİN" nerede olduğunu izah edemediklerinde yenilgiye uğrayacaklardır. Bu konuda tek referansları, Kur’an, İncil, Tevrat ve Zebur gibi dini kitaplardır. Bunlara ilave olarak, dini konularda yazılmış birçok kitapda da, ölen insanlarin, CENNET ve CEHENNEM denen yere gideceklerini söylemekle birlikte, bahse konu CENNET ve CEHENNEMİN "nerede olduğu" konusunda fikir beyan etmezler! Hatta ölenlerin gittiği yerlerin, yaşamdan çok daha iyi olduğu fikrini öylesine empoze ederler ki, nerdeyse insanın bir an önce ölesi gelir!
Peki onların gittiği yer buradan, yani yaşamdan daha mı iyidir?
Mantıken düşündüğümüzde, bahse konu o yer her neresiyse, kesinlikle buradan çok daha iyidir! İyi olmasına iyi de, öyleyse neden onların gidişinden dolayı acı çekiyor, üzülüp ağlıyoruz?
"O ARTIK BURADA DEĞİL" aslında onların burada olmadıklarını kabul ettiğimizde, onları gerçekten öldürmüş, kaybetmiş oluruz.
Ne var ki onların, yaşamdan daha iyi bir yerde olduklarını kabul etmiş olsaydık, gittikleri yerde, artık hasta olmayacaklarını ya da ıstırap çekmeyeceklerini düşünerek, üzülüp ağlamazdık.
Şayet onların gittiği yer bu kadar huzur dolu bir yer ise, o zaman onların yasını tutmayı bırakacak ve onları hayatınızdan hiç çıkmamışçasına hafızanıza, yüreğinize ve yaşamınıza geri alacaksınız. Böylece ölen kişinin, yaşadığınız her anda enerjisiyle size eşlik ettiğini düşüneceksiniz.
Ölümle hayatınızdan çıkıp gidenleri, gerçekten seviyorsanız, onları yasıyorlar gibi "SEVMEYE DEVAM EDİN" ve HAYATI daha büyük bir güçle, daha büyük bir saflıkla, daha büyük bir teslimiyetle SEVİN. Sevdiğinizde öreceksiniz ki, artık kimseye karşı, herhangi bir siteminiz olmayacaktır.
Sadece SEVGİ, sizin aranızda, bizim aramızda, onların arasında esas olarak kalacak tek şey SEVGİ olacaktır.
Ölen yakınınızın ardından çektiğiniz acınıza ve ölen kişiyi, ifade etme şeklinize saygı duyuyorum. Biliyorum teselli edenler olsa da, olmasa da ölenin ardından ağlayacaksınız. Ama; Ölenlerinizle birlikte ölmeyiniz. Çünkü ölüm ve yaşam konusunda, Madalyonun sadece bir yüzünü gördüğünüzü unutmayınız. O gördüğünüz yüz ise sadece yaşamdır!
Madalyonun diğer tarafını görmüyoruz. Ölenlerin gittikleri yerin neresi olduğunu ve nasıl olduğunu bilmiyoruz. Hatta ölen yakınlarımız, yaşarken ne kadar kötü olur ise olsun, ne kadar lanet biri olur ise olsun, ölünce onları yakıştırdığımız yer "CENNETTİR."
Öyleyse, “ÖLÜMÜ” İkinci doğum olarak görebilir miyiz? Vakti, zamanı geldiğinde, HEPİMİZİN geçeceği İkinci doğum. "REENKARNASYON" Bu yüzden, ölülerinizle birlikte ölmeyin. Hayatınızı onların istediği gibi yaşayarak onların huzurlu olmasını sağlayın! Bırakın yakınmayı ve onlar hayatınızdaymış gibi yaşamaya devam edin!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.