Söylediklerinizi duyurmak için kimseyi kolundan tutmayınız ; zira insanlar sizi dinlemeye arzulu değillerse, onları tutacak yerde çenenizi tutmanız daha hayırlıdır.-- chesterfield
Sırrakalem
Sırrakalem

Daha kaç felaket görmeli insan?

Yorum

Daha kaç felaket görmeli insan?

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

403

Okunma

Daha kaç felaket görmeli insan?


Kıyamet kopuyor...
Sadece dünyanın değil benimde kıyametim...
Otuz altı yıllık ömrümde belki binlerce insanın içlerinden birini göremeyeceği felaketi sıralı gördüm.
Doğduğum yıl Ukrayna’daki Çernobil nükleer santralde büyük bir patlama olmuş. Küçükken büyüklerden duyduğum kadarıyla yayılan radyasyon Karadeniz’e kadar uzanmış. Hatta annem o yıl doğan çocuklar fazla yaşamayacak denildiğinden bahsederdi. Bunların uydurma halk efsanesi olduğunu düşünürdüm lakin şu anki durumumda mümkün gibi geliyor. Bir felakete doğuşum belkide yıllardır bedenimin sürekli tümör üretişini açılıyordur.
Ya da herşeye bir vesile lazım geldiğinden öyle inanmak istiyorumdur. Ömrümün ilk felaketi bu olmakla birlikte tek değildi. Sonrasında Karadenizden büyük şehire yerleşmemizin üstünden on yıl geçmesiyle ikinci felaket olan Düzce depremini yaşamış ve etkisinden yıllarca kurtulamamıştım.
Düzce depremi...
Uykudan uyandıran büyük zelzele, kimilerini uykuda öldüren büyük acı. Gece yarısı sokaklara dökülüp sokaklarda yatmıştık hatta. Hava sıcaktı ama İçimin üşümesi dün gibi aklımda.
Sonrasında 2003 yılında başlayıp yıllarca süren bir savaşı naklen izledik. İçimizi parçalayan savaş görüntüleri küçük bir kıyamet gibiydi. Irak savaşı...
Hemen ardından başlayan Suriye savaşı hala bitmeyen kin ve nefretin şahidi.
15 Temmuz ülkemizin ilk "Ohal " ilan edişi. Yine vatanı için mücadele eden insanların canhıraş şehit oluşu.
Tüm bu insan yapımı felaketler sonrası başlayan ve hem dünyaya hemde yıllara yayılan salgın hastalık. Karantina günleri korkuyla ve virüsle aynı anda mücadele ettiğimiz bir küçük kıyamet daha.
Bitti derken aniden hiç ummadığımız yerden koca bir yıkılış. Onlarca İlimizi kaplayan bu koca deprem!
Daha ne olabilirdi derken ikinci "ohal" sebebi.
Bir ömre ne kadar felaket sığar ki? Kendi felaketini dahi unutturan bu olaylar sonrası düşünmeden geçemiyor insan:
"Ne için yaşıyorum?"






...

Üzgünüm elimden gelenin keşke fazlasını yapabilsem.
Kendimi yeterince kahrolmuş hissetmiyorum. Kendi derdimden utanıyorum.
İçtiğim sudan, yediğim ekmekten, sırtımı dayadığım sıcak peteğimden utanıyorum.
Giydiğim kıyafetten, yattığım yataktan, öptüğüm kokladığım çocuğum dan utanıyorum.
Onlardan alınıp sahip olduklarımdan, sadece burdan üzülüp onlar için birşey yapmamaktan utanıyorum.
İnsanlığımdan, aldığım nefesten dahi utanıyorum.


...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Daha kaç felaket görmeli insan? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Daha kaç felaket görmeli insan? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Daha kaç felaket görmeli insan? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.