- 309 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
FERAYE
Tavana baktı kadın ,eskimiş duvarlara kendini kandırdı her zamanki gibi.
Boyası geçmiş ve küflü değildi maviydi duvarlar hayalleri gibi okyanus mavisi.
Kalbi küt küt atıyordu içinde içi geçmiş bir yalnızlık teyze vardı küçüklükten kalma şarkıları sessizce mırıldanıyordu.
Pencereye doğru yürüdü ,camın buharını çabukça sildi.
Hava bugün yada dün nasıldı bilmiyordu çünkü o acının sandığına kendini kilitlemişti.
Görünen sadece kılık değiştiren hüzünlerdi ,takvim yaprağı gibi kucağına düşüyorlardı.
Odadan çıkmak istedi içindeki açlık duygusu dişini geçirmişti ona.
Feraye iki gündür yemiyordu acıya yalnızlığa ve ihanete bir bekçi gerekti.
Gönüllüydü o hep öyle olmamış mıydı .?
Çocukken de öyleydi herkesin yapmak istemediğini o üslenirdi.
Sonrada yarasındaki kabukların düşmesini takip ederdi.
Mutfağına girdi ekmek aradı bayat ekmek bile yoktu çünkü penceresinin önündeki serçeler onun kadar sabırlı değildi açlığa.
şans dedi kendi kendine onu unutmuştu ,kapıyı açtı kedisi ayaklarına dolandı ona süründü kısık bir ses tonu ile mırıldandı.
acıktın mı sen peynir var yer misin dedi ?
şans sanki hem evin hen bu genç ama hüzünleri ihtiyarlamış kadının gözlerine sessizce baktı.
Feraye deli bir kahkaha attı kedisi sıçradı ,kadın bir anda onu kucakladı ve deli gibi ağlamaya başladı.
Şans bir mucize olsun yeter artık bu kadar hüzün bak ölüyorum ben artık dedi.
Sonra şu sözleri mırıldandı..
dili mırıldanırken içi haykırıyordu.
bize gidenler değil bize kalanlar lazım.
bizi bakanlar değil bizi görenler lazım.
sessizliğinde şarkısı güzel olur.
neşenin dili şiir.
aşkın öznesi Feraye..!
devam edecek çünkü kış yeni başladı..!
HATİCE NİLÜFER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.