- 529 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Hiç İncil Ya da Tevrat Yakan Bir Müslüman Gördünüz mü
Evet, doğru soru bu, her ne kadar karşımızda eğri insanlar olsa da... Hiç İncil ya da Tevrat’ı alıp da bir Sinagogu’n ya da Kilise’nin veya herhangi bir yerdeki bir konsolosluğun önünde yakan bir Müslüman gördünüz mü? Görmemişsinizdir, bundan sonrada göremezsiniz zaten.
Zaman zaman Radikal İslamcı diye tabir edilen insanlardan münferit saldırılar olsa da Kilise ve Sinagoglara, gerçek imanlı Müslümanlar böyle şeyler asla yapmazlar, bilakis saygı gösterirler onların mabetlerine... O Radikal İslamcı geçinen örgütlerinde kim tarafından kurulduğuda az çok bilinmektedir...
Kur’an da yaklaşık 25 peygamberin adı geçer. Hazreti Adem’den tutunda, Hazreti İsa’ya, Hazreti Musa’ya, Hazreti Nuh’a, Hazreti İbrahim’e kadar hepsinin adı saygıyla anılır. Onlar değişik değişik toplumlara gelmiş olsalar da hepsi bizim peygamberlerimizdir. Hiç birini ayırmayız, ayırt etmeden severiz. Hiç birisine hakaret etmediğimiz gibi, saygıda da kusur etmeyiz...
Bakara Suresi 6. ve 7. ayetleri aynen şöyledir ’’6- Kafirleri azabla korkutsan da korkutmasan da birdir; onlar iman etmezler. 7- Allah onların kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur. Onların gözleri önünde perde vardır. onlar için büyük azab vardır.’’
Batı batı dediğiniz şey, bir zulüm imparatorluğudur neticede... Bakmayın siz onların teknolojide ve bilimde Müslüman Ülkelerden ileri gibi göründüklerine... Irak da, kadınlara çocuklara tecavüz edende onlar, Suriye’de acımasızca katliam yapanda onlar. Bosna’yı kan gölüne çevirende onlar. Yeter ki biz Müslümanlar bunları toplumsal hafızamızdan silmeyelim ve unutmayalım... Merhum Aliya İzzet Begoviç son noktayı koymuş... ’’Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman medenî olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.."
Hatırlayacaksınız haçlı seferlerinde bile işgal ettikleri yerlerde mabetleri yerle bir etmişlerdir. İşkence etmek adeta onlar için bir yaşam tarzıdır... Vicdan desen yerlerde sürünür... Camilerin minarelerine bile havanla, tankla, topla saldırır bu alçaklar... Biz Müslümanlar asla onlara onların bize davrandıkları gibi davranmayıp, sabırla akıbetlerini görmek için bekleyeceğiz. Rabbim neylerse güzel eyler neticede.
YORUMLAR
kitaplara bakar mısın üstadım, asırlardır sevi derler nefret ederler aşk derler kin güderler, insan derler insan doğrarlar.. sonra da Tanrı Allah Yehuda peygamber şöyleydi, kızıldenizi yardıydı, babasız doğduydu, ayı ikiye böldüydü, parmaklarından oluk oluk su aktıydı bir ordu susuzluğunu giderdiydi... konular hep bunlar, sonra alile arasına girmeye başlar, koca şöyle kadın böyle yapsın, çocuk şöyle yetişsin, böyle davransın.. oldu canım ikibinli yıllarda hep aynı nakarat değil mi...
ahmet abi sizler son nesillerisiniz sizlerden sonra bir de kilisede cami çevresinde sinagog yatılı okulunda veya tarikat cemaatlerinde çocukluktan yetiştirilen ve her dönem azalan bir popülasyon değil mi dinizm.
sanki tevrata bozulmuş, yahudileri kazanda yakan, kilise bombalayan, rahip katleden kuranı yakıp camii yıkan aynı zihniyet ürünü... sadece renkleri farklı ak kara gri .... birbirlerinden farkı nedir? düşünmek lazım.. sonra bakarsın siyasetçiler halkı galeyana getirir... ver elini bir kargaşa bir kaos daha...
yetmedi sanırım ortaçağda dökülen kanlar .. gibi bir çok soru zihinlerde dönüp durmada..
saygılarımla....
https://www.reuters.com/article/idINIndia-51965820101005
https://www.asianews.it/news-en/Young-Muslim-man-who-burnt-copies-of-the-Bible-and-sacred-hymns-arrested-in-Kasur-36342.html
Basit bir google araştırmasıyla hemen iki tane bulabiliyoruz. Basit tarih bilgisiyle İskenderiye Kütüphanesinin de yakıldığı sonucuna ulaşabiliyoruz. Yakın tarihe gidersek Müslüman bir örgüt tarafından yakılan Türk Askerlerini görebiliriz. İslam Tarihine gidersek de Hz Ali'nin dinden çıkan mürtedleri yaktığını görebiliriz.
Gerçekçi olmakta fayda var, değil mi ama?
Ahmet Zeytinci
''Rivayete göre, 642 yılında İskenderiye fethedildikten sonra, Halife Ömer şehir kütüphanesindeki kitapların yakılmasını şehrin fatihi Amr bin Âs‘a emretmiş. O da Yahya en-Nahvî’nin (Ioannis Philoponos) itirazlarına rağmen, kitapları şehirdeki dört bin hamam külhanında yaktırmış. Hamamlar altı ay bu kitaplarla ısıtılmış. Bunu Ebu’l-Ferec diye bilinen Suriyeli Hıristiyan yazar Barhebraeus (1226-1289) söylüyor.'' BU DA RİVAYETTİR...
AYRICAAAAAAA! Konumuz burada İNSAN yakılması da değil. Nerenizle okuyorsunuz acaba yazıyı? Yakın zamanda İskandinav Ülkesinde yaşanan münferit Kur'an yakma olayı... Gerçekçi bir şekilde OKUMAKTA fayda var sanırım...
Mergen
Ebfı'l-ferec'in "tarihu muhtasari'd-düvel" adındaki kitabında amr b. el-as tarafından Mısır'ın fethi anlatılırken şu bilgiler veriliyor: "lskenderiye'nin ünlü alimlerinden olup mezhep farklılıklarından dolayı rumlar tarafından baskı ve sıkıntıya uğratılmış olan yuvannis (yahya) , lskenderiye'nin Amr b. el-as tarafından fetholunduğu zamana kadar yaşamıştır. Bir gün Amr'ın huzuruna çıkmak ister. Amr yahya'nın ilim ve irfanını iyi bildiğinden onu çok iyi karşılayarak huzuruna alır. Amr akıllı , anlayışlı ve ileri görüşlü bir valiydi. Yahya'nın , Araplarca bilinmeyen felsefi düşüncelerini beğenerek kendisini yanından ayırmamaya çalıştı. Birgün yahya amr'a "lskenderiye'deki gelir vs.'i ele geçirdiniz. size yararı olan şeylere karışmayız. Ancak size yararı olmayan şeyleri bize veremez misiniz?" der. Amr ne istediğini sorar. Yahya, kral kütüphanesinde bulunan bilimsel kitapların kendisine verilmesini ister. Amr "müminlerin emiri hz. ömer'den izin almadan bunları veremem" cevabını verir. Amr, Yahya'nın sözlerini ve isteğini belirten bir mektubu Hz. Ömer'e gönderir. Bunun üzerine Hz. Ömer'den gelen mektupta şu cümleler yer almıştır: "Belirttiğin kitaplara gelince; bunlar Allah'ın kitabına uygun şeylerden ise allah'ın kitabı bizi, onlara muhtaç olmaktan korumuştur. Allah'ın kitabına aykırı şeylerse onlara zaten ihtiyaç yoktur. Bunları yak. " Amr b. el-as, bu kitapları lskenderiye hamamlarına dağıtarak külhanlarda yaktırmaya başlamış ve altı ay içinde kitaplar tüketilmiştir.
İslam Uygarlıkları Tarihi Cilt 1, Corci Zeydan (sf. 614 - İletişim Yayınları)
Başlığın sorusuna en tepede linkle verdiğim cevabı neden es geçiyorsunuz? İnsan yakılması papirüs yakılmasından daha evla mı, diyorsunuz gerçekten? "Konumuz" kitap yakılmasıysa, evet müslümanlar da yaktı, ek olarak insan da yaktı. Hristiyanı da engizisyon mahkemelerindeki yargılarla yaktı. Konu Hristiyan-Müslüman-Musevi-Pagan filan da değil...
Ayrıca, şu üslup gerçekten doğru mu Bey Efendi? "Nerenizle okuyorsunuz" kastım.
Ahmet Zeytinci
Hangi dinden olur ise olsun.İnsan ise eğer ve tabi olduğu bir dini var ise ve inanıyorsa diğer dinlere ve inananlara saygılı olur.Farklı olan dinlere ve inananlarına ve kitaplarına saldırıda ve hakarette bulunmazlar.Bunlar insanlıktan nasibini almamış hilkat garibeleri.Soytarı takımı..Conilerin cani soytarıları.İnananları tahrik edip kargaşa oluşturmak tek amaçları.Son din olan İslam dini ile Dini tamamlayan Yüce Allah (cc) Kur'an-ı Kerimde dinin koruyucusunun bizzat kendisi olduğunu belirtiyor.Kur'an-ı Kerime zarar verdiğini sananlar kendine zarar veriyor haberleri yok.Birilerine alet olup onların ekmeğine yağ sürenlerin ateşte kavrulacağı gün yakındır.
Duyarlılık adına.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 29.1.2023 15:14:39 zamanında düzenlenmiştir.