- 264 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAPAY ZEKA
2012 yılında Almanya’ nın Geissenklöster bölgesindeki bir sit alanında 42 bin yıl öncesine ait kuş kemiğinden yapılmış flüt bulunmuştu.
Antikythera Düzeneği ise 1901 yılında Yunanistan’ ın Küçük Çuha adasında bulunduğunda bilim insanları şaşkına döndü. Düzenek de, Mö birinci yüzyıla aitti. Astronomik hesaplamalar yapan Antikythera Düzeneği dünyanın en eski bilgisayarı olarak kabul edildi. Bunlar bize, insanlığın zekası ile neler yapabileceğini gösteriyordu.
Artık, günümüzde hemen hemen her şeyin insan patentli yapay zekanın ürünü olduğunu biliyor ve bu ürünleri kullanıyoruz. En basit çamaşır makinesi bile artık yapay zeka ile işlevleri yerine getiriyor. Cep telefonları akıllı oldu ve yapay zeka ile akıllı saatlerimiz tansiyon, şeker hatta uyku kalitemizi bile ölçebiliyor. Süpürge robotlar ile uzaktan komut verip, biz eve gelmeden temizlik yaptırabiliyoruz. Şimdi Asimo ismindeki robot kahve yapabiliyor, koşuyor, merdiven çıkıyor. Sürücüsüz kendi kendine giden otomobil, uçan araçlar yapıldı. Hatta inşaatta çalışan robotlar bile yapay zekanın nerelere geldiğini çok iyi açıklıyor. Belkide bir gün yerdeki yapay zeka ürünü araçlar kadar yukarıda ulaşım sağlanan kişisel araçlarımız olacak. Fakat insanların korktuğu bir şey var. O da kontrolü elden kaybetmek...Bugün renk körü olan bireyin kafatasına yerleştirilen mikroçiple, mekanizma sayesinde renkleri sesli olarak dinlemesi teknolojik olarak o kişiye veya kişilere kolaylık sağlayabiliyor. Fakat kontrol başkasının eline de geçebilir. Belki gelecekte insan ve robotlar arasında savaşlar yaşanacak. Ben buna bilgisayar yazılımları üzerinde virüsün etkili olduğu ve bilgisayarı bozduğu gibi yapay zeka robotların da, virüs ile sisteminin alt üst olacağını, dolayısıyla insanlığa karşı tehdit olabileceğini düşünüyorum. Mesela 2003 yapımı Animatrix animasyon filmi bu konuda dikkat çekicidir. Matrix filminden esinlenerek animasyon olarak uyarlanan Animatrix filmi insanlar ile robotların savaşını anlatıyor. Fakat burada yenilgiye uğrayan yapay zeka yani robotlar oluyor. Yine Matrix filminde ismi geçen Neo ile bu kadar benzemez dedirten, Suudi Arabistan’ ın üstlendiği, Akebe Körfezi ticaret yolları üzerinde inşaa edeceği Dubai tarzı 26 bin 500 km kare büyüklüğündeki teknoloji ve robot üssünün adı da Neom. Yani burası, insanların sayısından fazla robotların şehri olacak. Şimdiden Arabistan Sofia isimli yapay zeka robotu da vatandaşlığa alarak bir ilki gerçekleştirdi. İnsan ister istemez neler oluyor diye düşünüyor.
1997’ de IBM şirketi, Deep Blue adındaki yapay zekayı Dünya satranç şampiyonu Garyy Kasparov’ a karşı kullandı. O zaman bile, saniyede 11 milyar işlem ile yapay zeka bir harikaydı ve sonuç Garyy Kasparov’ a mağlubiyeti getirdi. Buna rağmen yapay zekanın üstünlüğü, şimdiden gelecekte akıl olarak başımıza iş açacak kapasitede değil. Çünkü onların dünyayı algılama biçimi bizim kadar değil. Bizlerin dünyayı algılamasında anılar, duygusal tepkiler, tecrübe üstüne bir tecrübe koymak ve insan ilişkilerinin getirdiği sevgi, yardımlaşma, hüzün ve korkular var. Şekil ve suret olarak yaptık ama, hiç bir zaman yüzde yüze yakın insan modeli yapamayacağız kanısındayım. Ortak akıl ve örüntü yani sağduyu ile hareket eden insana şimdiye kadar yapay zeka erişemedi. Çünkü ortak akıl ile davranan, yani bizler gibi duygulara sahip bir robotun tek bir duygu ve düşüncesi için milyonlarca kodlama gerekiyor. Buna bizim hesaplanamayacak kadar duygu ve düşüncemizi de katarsak, bunun işin içinden çıkalamaz hal aldığını söyleyebiliriz. Yinelersek açıp kapama düğmesi, kötülük ve iyilik yapmak da insanın elinde. Çünkü insan, yeryüzünde bütün canlıların üstünde bir beyine sahip. Ama yine de yapay zeka hayatımızın bir parçası oldu ve hayatımızı kolaylaştırdı. Yakın zamanda piyasaya sürülen Boston dynamics robot dört ayağı ile adeta hatta resmen bir köpek kılığında, yanında yürüyor ve senden gelen komutla hareket ediyor. Ve bir gün market, pazar alışverişlerine bu tip robotları göreceğiz. Sen evden istediklerini yaz, Boston dynamics robot marketteyken senin yerine alsın, iş bu kadar kolaylaşacak. Bilindiği gibi Avatar filmi ikinci bölümüyle gişe rekorları kırarak görsel şölen sergiledi. Filmin gerçekçi sahnelerindeki yapay zeka hareket yakalama teknolojisi şimdi Tıp dünyasına da ilham kaynağı oldu. İngiltere’ nin Londra şehrinde bulunan Imperial College Üniversitesi’ nden Profesör Aldo Faisal, "Hareket yakalama teknolojisi, sinir sisteminde hasara neden olan Friedreich ataksisi ve genetik geçişli bir kas erimesi hastalığı olan Duchenne Muscular Dystrophy gibi hastalıkların erken teşhisinde önemli rol alacak" diye belirtti. Yani çıplak gözle görülemeyen ince hareketleri bu yapay zeka görebilecek.
Son olarak derim ki, şu son 25 yılda yapay zekanın geldiği nokta gelecek hakkında bize ipuçları vermekte.
İrfan Yıldırım Çevik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.