- 2776 Okunma
- 25 Yorum
- 34 Beğeni
Ç,öz(üm)süz Alışkanlıklar
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Adam pis pis gülüyordu.
Ve, kadın içten bir yalvarışla adamın karşısında ağlıyordu.
Her ikisi de şık giyimleriyle varlıkları yerinde olan, konuşma ve ses aksanlarıyla eğitimli insanlara benziyorlardı. Aralarında hızlı geçen konuşmalarda insanın duymak istemeyeceği belden aşağı vuran argo ve ahlaksız kelimeler karşısında ise adeta donup kalmıştım. Tanımasam da bu denli seviyesiz tartışma veya kavgayı onlara yakıştıramamıştım.
Hayatımda ilk kez gökteki tüm kuşların yere dökülmeye başladığını gördüm. Yerde toprağı gagalarıyla ufalayıp duruyorlardı. O an garip bir ürküntü içimde büyüdükçe büyümeye başlamıştı. Olduğum yerden hemen uzaklaşma ihtiyacı duyarak yüreğimdeki üzüntüyü sorgu ağacına çekmek istiyordum.
Hiç bir kadın veya erkek kendine ıstırap veren dert ve musibeti çevresine yaklaştırmak istemez. Hatta yanından da geçmek istemez. Her kötünün de iyi bir tarafı olduğunu, gönül bahçesinde envai çeşit çiçeklerin yetişmesini hayal etmesini dileyip, onlar adına “inşallah barışıp, iyi olurlar” diye dua ediyordum.
Kadın ve erkeğin birbirlerine bağırıp, el kol hareketleriyle itişip kakışmalarından sonra hızla ayrı ayrı yönlere gittikleri sokakta tedirginlik hakimdi.
Kendimi düşündüm bir an. Gördüklerim karşısında ders alıp, dilime sabır seçmem gerektiğini de… Acaba varlığımla mutsuz kıldığım kişiler var mıydı. Olması gereken davranış neydi?
Bazen bir sessizlik, konuşmayı zamana bırakma, olduğu gibi kabul etme, duymamazlıktan gelme, hatta olası bir tartışmadan kaçma da medeni bir konuşma şekli değil miydi?
Daha dün müydü zaman ne çabuk geçmişti. Genç kızlığımda evimizin terasında çay içerken karşıki yoldan bizim tarafa doğru yürüyen Meryem Yengemin yüksek sesle kendi kendine bağırarak konuştuğu aklıma geldi. Yanında da hiç kimse yoktu. Şaşkınlıkla ve merakla “acaba kimedir yine bu sitemleri” diyerek merakla pür dikkat kesilerek dinledim.
Kelimelerinden kime gönderme yaptığını sezinleyebiliyordum. Yine de dayanamayıp seslendim. " Meryem Yenge kiminle konuşuyorsun’’ Meryem Yengem,
-Kiminle olacak, Emicenle!
Metin Amcam "çocukları analar bakar" anlayışıyla sorumluluk almaktan kaçan uçuk kaçık, kahve hayatını seven bir adamdı. Bütün iş ve güçle uğraşan Meryem Yengemi çok önceleri yordu Amcam. Bu yorgunlukta dahi kocasına duyduğu saygıyı yitirmeden yüzüne söyleyemediği içindeki kırgınlığı ve kızgınlıklarını dağlara, taşlara, sulara, yollara dökerdi. Bir nevi kendi kendini deşarj ederek rahatlatma terapisiyle kendi psikoloğu olmuştu.
Meryem Yengemin kendi kendine sayıklamalı hatta yer yer esprili küfürlerini duyduğum o anda kaçmak istemediğimi hatırladım. Tam aksine sonuna kadar gülümseyerek dinlediğimi de. Kızgınlığı geçtiği an, yaş çayı doldurduğu sepetini sırtına alıp akşam rüzgârında ince dal misali bir kadın nazikliğini üzerine serperek evine doğru adımların hızını artırmıştı.
Geçtiğimiz yaz, izinli olarak köye gittiğimde kocasıyla birlikte 55 yılı aşkındır evli olduklarını sohbetimiz arasında söylemişti. Metin amcamla birbirlerine karşı mutluluk ifade eden kelimeleri davranışları yeni evlilere taş çıkartıyordu. Bense, yıllara yayılan bu sevginin nasıl emekle kazanıldığına tanıklık ederken bir nevi büyülenmiş, sevinçle karışık saygı duymuştum…
Peki, bir saat önce gördüğüm iki insanın birbirini ellerinden gelse yok edercesine sokak ortasında yüksek sesle dövüşürken bağrışmalarının adı neydi?
Yaşadığım sürece, bir kadın ve bir erkeğin birbirlerine karşı belden aşağı vuran ağıza alınmayacak küfürleri elimi kulaklarıma götürerek insan olduğumdan utanarak uzaklaşma isteğimi unutmayacağım.
O soğuk rüzgârın yaladığı taşların bile rüzgârdan değil çirkin seslerden titreyişlerini de. Sokağın ruhunu bile sarsan saygının ve sevginin öldüğü yerde, yüzlerin kapkara rengine bulanan fotoğraflarına bakmak dahi istemedim.
Oysa büyük kentlerde insanlar daha eğitimli daha bilgili ve bilinçli olmalıydı. Ne hayat bu Rabbim! Diyerek şaşkınlığımı da yenmek istiyordum.
" Duyduklarını unut, güzel şeyler düşün’’ diye diye kendimi teskin ederken:
Dört tane aslan gibi erkek evlat yetiştirerek memlekete iş adamı yapan, okuma yazma bilmeyen Meryem Yengem benim gözümde bir ailenin nasıl kurulacağını hesap eden yüksek mimar mühendisti.
Başım dik, anılarımla mutlu, şu anki gördüklerimden ürküp korkmadığımı hissettirircesine huzura açılan diğer sokağa doğru yürüyordum bir yandan da.
"Düş görüyorsun. Evet, düş görüyorsun. Onları boş ver. Akşam oldu mu yerdeki bütün kuşlar, sürüler halinde gökyüzüne uçarlar. El salla yarına el, Ümmühan! ”
Ümmühan YILDIZ
YORUMLAR
Harikaydı yine Ümmühan şairem çok tebrik ediyorum
Sevgilerimle her zaman..
Ümmühan Yıldız
Teşekkür ederim varlığına.
Mutlu haftalar dilerim🍀☕️
Sevgilerimle selamlar🌸
Ümmühan ablam
Kulakların duymasın huzuru kör edici kötü sesleri. Gün doğarken her gün yaptığın gibi yüreğinde uçsuz bucaksız gülümseme ile kardeşlerine doğru gelmeye devam et.
Ümmühan Yıldız
Ablan daime sevgisinde olacaksın.
Ümmühan Yıldız
Hayırlı kandiller dilerim🤲
Sevgiyle iyi geceler 🌸🦋🥰🫂
Sevgili Ümmühan Hanım, bir yazı bir esinti ve de anlatım bu denli mi mükemmel olur?
Tebrik ederim.
Kandiliniz mübarek olsun.
Sonsuz sevgi ve selamımla asil yüreğinize
Ümmühan Yıldız
Her zaman yorumlarınızla destekleyici olduğunuz için teşekkür ederim.
Selam ve dua ile,
Hayırlı Kandiller Dilerim,
Bizim Karadeniz kadinlari çok severler sesli olmayi
Onlar için sessizlik kavramı yerine iki laf dem
ek evladır.
Demeselerdi catlayabilirler
Meryem yengeniz iki lafı söyleme gereği hissedenlerden
Neyseki yengemiz bi çıkış yolu bulmuş kendisi ile konuşmuş
Netice olarak aileyi korumuş
Peki yalnız Karadeniz kadinlarimi böyle elbette hayır
Mesela ekonomik özgürlüğü olan kadinlar için ne diyelim sessiz kalirlarmi tartışmalarda
Sanmam.
Şimdi diyeceksiniz ki hep kadinlar mi sessiz kalmalı
Şayet zihinsel güç işlevini yitirip hadise fiziksel güce yonelirse
Zayıf olan sessiz kalmalı
Ama sonrasında gereğini yapmalı
Ben şuna net inanıyorum
Zeki kadinlar fiziksel güce maruz kalmaz
Çünkü kadın, erkek için vazgeçilmez bir değerdir
Her birey (erkek, kadin) değerini korumalı
Meryem yengemiz gibi
Uygulamalarından olumlu sonuç almayı
Şayet
Saygı, sevgi, hoşgörü (entegredir bunlar)gibi kavramlar arizaliysa
Acil onarilmali
Aksi halde sonuç her iki taraf içinde hüsran.
Yazınız
Hep güncel kalacak
Çünkü
İnsan egolarını öldürmedikce
Tartışmalar, kavgalar Hep olacak.
Emeğinize sağlık
Güzel ve anlamlıydı
Ümmühan Yıldız
Ben şanslıyım galiba
Benim köyümde çocukları etraflarında kadınlar ve erkekler yayana işlerini güçlerini yapıyorlar.
Düğünlerde kadın erkek ayrımı olmuyor. Hepimiz birbirimizin kardeşi gibiyiz. Düşünüyorum boşanma var mı! Bugüne kadar duymadım. Yarını bilemem...
O yüksek sesli konuşmaya gelince kavga değil rutin sohbetlerimizdir…
Her evin birbirine uzaklığı beşyüzmetreden başladığını düşünürsek sesimizi duyurabilmek adına bağırarak konuşmalarımız normaldir.
Gülümsettiniz, büyük şehirde yaşıyorum yıllar geçti ses akordumu hala düzeltemedim….
Gülümsettiniz, Karadenizlisiniz
Hiçbir kadın sessiz ve ezik olmamalı.
Harika yorum ve desteğiniz için teşekkür ederim!
Sevgilerimle selamları…
Esefle izliyorum ki toplumda, özellikle yeni yetişmekte olan gençler arasında yaygın olarak göze çarpmakta ve beni yaralamakta: öfke kontrolü...
Öfke kontrolü, çocuklukta aileden başlayarak, ilerleyen okul evreleri, çevre faktörleri ve kişinin ek çabalarıyla kendini geliştirmesinin eğitiminden geçen uzun koşulu bir sabır yolu. Gelenek -göreneklerin zamana uyarlı harmanlanmasıyla elde edilen bir kazanımı.
Eksikliği veya yokluğu aileden başlayarak, iş hayatı,.. toplumsal yaşamın her türlü birimi, kesitine öfke patlamalarıyla ket vurarak toplumun ileri dinamiklerini yavaşlatacaktır.
Duygulu ve duyarlı yazınızı kutlarım yürekten.
Sevgilerim ve saygılarımla.
Ümmühan Yıldız
Çocuk eksik büyüyecek ki, büyük hayalleri olsun.
Konu çok uzun…
Genç kızdık köydeki eğlencelerimiz düğünlerle sınırlıydı. Babam bir gün önceden komşumuzun düğünü için hediye zarfı hazırlayıp masaya bırakmıştı. Üç kız bir erkek kardeş üstümüzü giyindik, süslendik babamın yanına giderek,
- baba biz düğüne gidiyoruz, babam,
-Annenize haber verdiniz mi! Cevap veremedik.
Üstümüz giyinik şekilde annemizin yanına bahçemize doğru gittik.
-Anne, babam düğüne gitmek için senden izin almamız gerektiğini söyledi.
Annem, yumuşak yüzüyle şık giyimli süslü üstümüze doğru baktı
- Üstünüzü çıkartın, düğüne hediyeyi ben götüreceğim…
O gün annemin ve babamın yapmış olduğu öğretici yanları bizlere büyük bir dersti
Aile olmak demek herkesin birbirine karşı sorumlu olduğunu hissettiren….
Korkmadan dünyanın bir ucuna gönderdiler hepimiz okuduk meslek sahibi olduk .
Ayşe Hanım,
Her zaman nazik ve bilgili yorumlarınızla beni etkiliyorsunuz. Teşekkür ederim.
Saygılarımla sevgiyle selamlar.
Karadeniz'in ak köpüklü dereleri kadar duru bir anlatım. kutlarım algı gücünüzün güzelliğini ve akıcı anlatımınızı.
Bu arada çay filizi toplayan ve "Çayeli'nden yalı yalı giden" insanlarımın diyarına götürdünüz. karadeniz erkekleri genelde kahvehane müdayimi olur nedense. fakat öykünüzdeki gibi yola gelenlere selam olsun.
Ne diyeyim tahsil insanlık öğretmiyor sadece cehli gideriyor. Tuhaftır kavga etmeseler bile bazı tahsilli insanlar küfürlü konuşmayı bir maharet olarak seçip sözüm ona böylece rahatlıyorlar.
En iyisi güzel konuşmak, insanların hem kalbine hem de ruhlarına dokunmak.
Selam, saygı ve sevgiler olsun soylu ruhunuza.
Ümmühan Yıldız
Gidelum yali yali
Gidelum yali yali
Gidelum yali
Sırtındaki sepetun
Ben olayım hamali
Ben olayım hamali
Ben olayım ha
Sepetunun ipleri
Keseyi omuzuni
Keseyi omuzuni
Keseyi omu
Aç beyaz peştemali
Bir göreyum yuzuni...''
Değerli öğretmenim yorumunuza kocaman gülümsedim.
Amcam kahvehane müdavimiydi, sabırlı olan yengem mükafatını topladı.
Metin amcam yengeme süt sağma makinası aldı. Hatta hayvancılığa dair diğer işleri yengemin eli ağrıdığı için amcam bizzat kendisi yapmaktadır.
Çocuklarının durumları çok iyi. Yengemle amcam köyde yaşamaya devam ediyorlar…. Yazın torunları yanlarına geliyorlar, kışın dönüşümlü olarak İstanbul’a gelip torunlarıyla, çocuklarıyla hasret gideriyorlar…
Değerli öğretmenim yorumunuzla hüzünlendim.
Çok haklısınız kadın-erkek ayrım yapmadan günümüzde normal konuşma şekline argo kelimeler girdi.
Oysa,
Kadınlar nazlıdır
Erkelerde kibar ve be efendidir
Duruşlarını unutmuşlar.
Saygılarımla selamlar
Ailede huzur ortamı kadın ve erkeğin görevini hakkıyla yerine getirmesiyle gerçekleşir. Kimse sorumluluğunu bilmez ve elinden geldiğince onun üstesinden gelmeye çalışmazsa da sorunlar bir türlü aşılamaz. Günümüz gençleri evlenme olayından biraz uzaklaşmaktalar. Kimse sorumluluk almak istememekte. Biraz sabır, hoşgörü, bazen olumsuz bir davranışı görmezden gelme durumunda ise bir ömür birlikte güzel bir evlilik yaşamı söz konusu olur. Güzel bir yazıydı. Güne yakışmış. Tebrik ediyorum.
Ümmühan Yıldız
Görücü üslüyle evlenenlerde bu olaylara hiç tanıklık etmedik...
Ben benim ailemi anne-babamı bilirim birinden biri konuştuğunda diğeri susar dinlerdi.
Ben benim annemin-babamın yetiştirdi kız kardeşlerimi bilirim.
Saygının nasıl olması gerektiğini hissettirerek yüzüme gülümsetebilenleri.
Osman Bey,
zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.
Saygılarımla selamlar
Çalışmayı bir daha okudum ve arz ettiğim gibi sevgi dili saygı dili kutlarım çalışmanızı
Ümmühan Yıldız
bugün de zaman ayırıp okuyup tekrar tekrar yorumladığınız için çok minnettarım.
Selamlar saygılarımla
Daha iyi bir dünyanın var olabileceğine inanmak istiyorum. Seslerin yükselmediği, herkesin naif olmaya özen gösterdiği bir dünya.. belki bir gün mümkün olur, kimbilir.
Ne de olsa yerdeki Kuşlar hep gökyüzüne uçacak...
Kaleminizi okumak çok keyifli. Çokça sevgiler Ümmühan Hanım🌸
Ümmühan Yıldız
Paylaşmış olduğunuz naif dilekleriniz, dileğimdir.
Ve hissettirdiğiniz yüreğinizin eşsiz sevgi, anlayış ve desteği için, kocaman teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Yıllar bu yaşama sevinç katmalı
Gönlünden hüznünü, derdi atmalı
İkimizin derdi, birdir bir amma
Anlayıp ta O'nu canda bulmalı
Duygularım çalı, çırpı.
Satırlarda buldu yolu.
Ne güzelce yazmışsın sen.
Kalemin sekine dolu.
Çok saygımla Şairim.
deniz_tayanç1 tarafından 26.1.2023 11:47:12 zamanında düzenlenmiştir.
Ümmühan Yıldız
Böyle güzel bir dünyada hüzünden, mutluluktan, bahardan, sonbahardan söz edelim ama kavgalar söz etmeyelim dileğimdir
Çok değerli yorumunuz, destek ve eşliğiniz için kalbi teşekkür ediyorum.
Saygılarımla.
Ümmühan guzel kardeşim
Yazını baştan sona pürdikkat okudum. Kalemine yüreğin sağlık…
Anlaşılıyor ki toplumumuzda ahlaki yozlaşmayı, vidanı yozlaşmayı, iki faklı yaşam tarzını ortaya koyarak çok güzel ifade etmişsin.
Ahlak ve vicdanın yok olduğu toplumlarda ister okumuş ol, ister cahil ol maalesef hoşgörü, sevgi ve anlayış kalplerde bitmiş oluyor.
Keşke insanlık birbirleriyle empati yapabilse, sevgi ekilebilse yüreklere. " Ben" merkezinden uzaklaşıp "biz" merkezine dönebilsek. Ruhumuza güzel ahlakı donatabilsek işte o zaman bu manzaraları görmez gözlerimiz, duymaz kulaklarımız.
Birbirilerimizi yüreklendirerek sevginin, saygının, hoşgörünün, güzel ahlakın olduğu yarınların gelmesi dileğiyle.
Hangardan pencerene doğru el sallıyorum kahve içmeye gel.
Ümmühan Yıldız
Bu sabah ofise gittiğimde masamın üstünde özenle bıraktığın, ellerinle yazdığın ve dört bir kenarını çiçeklerle süslediğin yorumu görünce çok ama çok kk mutlu oldum.
Kahve için teşekkürler
Seviyorum seni abim.
Ümmühan Yıldız
Saygılarımla
Ümmühan Yıldız
çok teşekkür ederim
Saygılarımla selamlar
Ümmühan Yıldız
teşekkür ederim,
beğeninize mutlu oldum.
Saygılarımla selamlar
Duyguları içten ve akıcı bir şekilde anlatmış kaleminiz.
Çok guzel ve harika beğendim..
Ümmühan Yıldız
teşekkür ederim
hayırlı kandiller dilerim
Sağ olunuz
Ümmühan Yıldız
Öğretmenim kalbi seviliyorsun 🍀☕️
teşekkür ederim
güzel gün geçirmen dileğiyle🌸🦋
Kısa makaleler, hikâyeler kesmiyor beni.
Bu kaleme artık roman yakışır.
Başarılarınız daim, her şey gönlünüzce olsun Ümmühan Kardeşim.
Selam ve saygılar...
Ümmühan Yıldız
Minik minik hikayeler yazmayı bende istiyorum. Zamanım iş hayatı ve İstanbul trafikgine ancak yetiyor, emeklite nşallah ve âmin diyorum.
Kalbi teşekkürlerimle
saygılarımla selamlarımı gönderiyorum.
Sağ ol.
Şairem yine dalıp gittik bir yerlere mahir kaleminiz var olsun güzel yüreğin var olsun en kalbi duygularımla selam saygılar.
Ümmühan Yıldız
teşekkür ederim değerli yorumunu için
güzel gün geçirmeniz dileğiyle
saygılarımla selamlar.
Yuva daima karşılıklı fedakârlıklar gerektirir
en önemlisi ise çocuğu anne yetiştirir
annelerin üzerine titrediği aileler daima başarı hikayeleri ile doludur
istisnalar olsa da
Annem rahmetli şunu söylerdi
kadın yuvanın temeli
bazen iyisini dışarı
kötüsünü içeri atmasını bilmeli
ben şimdi annemi daha iyi anlıyorum
karşılıklı fedakarlık olsa da
kadın evine
birinci görevi Annelik görevini iyi yapsın yeter
yüreğinize sağlık
ders alınacak bir yazı okudum
selamlar saygılar
Ümmühan Yıldız
Nufut Gözlü Sevgilim Asibe, Te büle akşam oldu mu epten akılcımı alır, gözümü göğnümü bir oş edersin beyav... Abe Allah belacımı versin seni çok severim. Yatmaz mıyım yatacıma abe bi direm uyku girmez güzlerime.. Dünerim şu tarafa dünerim bu tarafa ep gene silinmez ayalin beya.
Ekmekten sudan kesildim artıkın. Tarlada elim çapa tutamaz, kaavede desen ne bi laf ede...rim ne de kiyaat oynarım. Üldürdün beni beyaa... Düşün bobam düşün.. Amet Aganın sıpası gibi önüme baka baka solurum.
Akşamları sizin maallede sülerim "Yarim sende vifa yokmu" şarkısını. Duyarsın elbet. Ölmüş nenem bile dinner. "Anlarım kızanım seni anlarım ama unda u boba varkene vermez sana asibeyi" der ep.. İşte u zaman çeltik tarlasına döner gözlerim. Epten gene vıcık vıcık olur aalamaktan... Şu boban olcak kapçık aazlıyı yola getiremez misin beyaa.. Aşıklık çekeriz bilirsin işte. Eriye eriye gündöndü sapına döndük anacını satımının.
Agana da süle düümesin artıkın beni. Sankim u iç aşık ulmamış. Düver Alla düver, sırtım gırnatacı Asan gibi kapkara oldu beyaa...
Takarım sana cumuriyet altını, alırım uzun tüülü mantu, cazlı düün bilem yaparım taa ne olsun beyaa... Süle anana akşama çıtlatsın bunları bobana. Yosa atar em vallahi em billahi damarları beynimin. Buzmayasın adamın aklını.
Yarın gece Alil'le Üsiin'i alırım yanıma, atarım seni Ismayıl'ın arabaya undan sonra bulsunlar bakalım bulabilceklemi...
Te ben adama bu kadan süülerim başkacanada bişey sülemem...
Seni er şeyden çok seven sevgilin;
Yolsuzların Kara Mümin.
Kara Mümin ve Asibe bu mektupdan 3 ay sonra evlendiler.
yıl:1956."
Günaydınlar
yorumunuz değerliydi,
teşekkür ederim.
Saygılarımla selamlar
Hocam ne olursa olsun illaki sevgi ve saygı dili olmalı çok anlamlı bir çalışma okudum sizi ve yürek sesinizi kutluyorum saygılar sunuyorum
Ümmühan Yıldız
"Çekilip kabuğuna inci ol.
Varsın derinden seni, nefesi yeten çıkarsın..”
Toprağım.
sevgi sevgiyi, saygi saygıyı doğurur. Bu yüzden anneler ve babalar çocuklarına sevgiyi hissettirmeli. Büyüdüklerinde eşler birbirlerine karşı dillerinde sövmek değil gönül alan muhabbet-i olsun.
Saygılarımla selamlar
Mutlu ailelere hep gıpta ile bakmışımdır .Yazınızda kendi çocukluğumu da buldum. Gençliğimi de. Hayatın içinde hiç kavga etmemiş ailelerin olduğuna da çok kez tanık olmakla beraber kavgayı seçenlerin daha fazla olduğu Ataerkil. bir yaşam tarzıyla daha çok karşılaşıyoruz. Maalesef.Böyle nasıl geçer bir ömür? Diye düşnmeden edemiyor insan.. Sosyal bir yaraya parmak bastınız kutlarım üstadım çok saygımla iyi bir akşam dilekleriyle
Ümmühan Yıldız
gıpta ile baktığınız mutluluklara insanlar size baktığında hissetsin dileğiyle güzel günler dilerim
saygıyla selamlar
Ağaçların efendisi
Ümmühan Yıldız
çok teşekkür ederim
saygıyla selamlar
Keşke ayrıldıklarında kadına yaklaşıp kavganın sebebini sorsaydınız.
Yarasına merhem olmasa da teselli bulurdu... Kim bilir.
En kötü ihtimalle terslenmiş olurdunuz. 🤔
Her gün kim bilir kaç kadın aşağılanıp, azap çekiyor.
Az ya da çok, dünyanın genelinde var olan bir ilkellik... Maalesef.
Gücü yeten yetene!
Girişte yazdığımı önemsemeyin.
Belanın ne zaman nereden geleceği belli olmuyor.
Allah insanlara akıl fikir versin.
Hayırlı günler Kardeşime.
Mecit Aktürk tarafından 26.1.2023 00:25:16 zamanında düzenlenmiştir.
Ümmühan Yıldız
Ben bu devirde kadınların erkeklerden daha güçlü olduğuna inanıyorum. Gözlemliyorum.
Müdahale edilecek durum söz konusu değildi. Her iki tarafta eşit oranda S'sss leri kullanıyordu.
Cannn abim teşekkür ederim.
Saygılarımla selamlar.
tam çıkacağım yazınızı okuyup öyle çıkmak istedim;)
aslında kötü söz kötü alışkanlık da yapar ve davranışına yansır kişinin.
genellikle bu tarzı benimseyenlerin psikolojileri de yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
huzur istiyorsak eğer önce kendimizi tanımalıyız, niçin varım diye sormalıyız.
bir anlamı olmalı yaşamın, değerli kılmak elimizde değerli yazar.
bu değerde galiba yaşamdan zevk almayı bilmektir diye düşünüyorum.
bir dosta rastlamak bir çay içmek gibi;),
iyi akşamlarınız olsun
sevgiler saygılar selamlarımla
Ümmühan Yıldız
Gelip geçtiğimiz bu dünyada kötü şeyleri güzele çevirme becerimiz olsa keşke.
Gününüz güzel geçsin.
Saygılarımla sevgilerimle selamlar.