YAŞADIĞIN KADAR YAZACAKSIN

• 25 Ocak 2023 Çarşamba 14:37:51

Ulağısın sözcüklerin, kan çanağına dönmüş gökyüzü ve rutubetli yüreğin.
Salkım saçak duyguların izini sürdüğün hayatın gizinde saklı ölümsüzlüğün çizelgesi ve her çentik attığında şiire, bir kazanım addedilen yazılandan kasıt zincirleme kazaya mahal veren ilham perin.
Muaf tutulduğun kadar hayattan müdavimi olsan ne ki duyguların?
Körebe oynayan çocukluğun ve sıfatların nazarında ıskalandığın zamanlardan mı geliyor sanırsın bu huysuzluğun?
Özlemin rengi yoktur misal.
İklimlerse alışık olmadığın kadar sitemkâr.
Ruhunun çözülen bağcıkları ve ar bildiğin ve ar damarında gezinen imgeler…
Basireti bağlanmış bir kere mutluluğun sen ki şahit olduğun her gerçeği dile getiremezken tutulan nutkuna mı vuruldun yoksa sessizliğin…
İhtimaller dâhilinde.
İkramı neyse hayatın.
İdmanlı olduğun nice acı.
İhbar ettiğin Tanrıya.
Ve de kolluk kuvveti iken şiirlerin, kazan mübarek olsun, sevgili şair.
Bir yitim addedilen bazen tuttuğun nefesin ve kaybolduğun minvalde sırra kadem basan mısraları kırbaçladığın kadar rüzgârın çatlak sesiyle elbet ereceksin hidayete.
Gönül gözü.
Kapı sesi.
Adımladığın o güzergâh belki de sonun başlangıcı bildiğin bir minvalde nereye kadar dayanır ki insan?
Kelamın tenindeki yaşlar.
Selamın ölümündeki telaşlar.
Yaşadığın kadar yazacaksın madem…
Yankısı duyulmamışken sesinin şimdi resmettiğin iç sesin nasıl da aşikâr bir siren sesi ile çınlatmakta kulağını Sağır Sultanın.
Ağırdan alsan da mutluluğu ve ağdalı sözcüklerden sakınsan da…
Senin ruhun sevdalı bir semazen, şair.
Senin ufkunsa şiirlerden örülü.
Sensizliği kabul etmeyen kalemin sevdasına yenik düştün madem…
O halde:
Duygular fora.
Anlamsızlığın resmini çizen yüreğini ferah tut illa ki son bulacaktır savaşın her iklimde ayrı ayrı essen de farklı cephelerde sevdiğin kadar cevap bulacaktır muradın ve bil ki az kaldı varacağın hedefe belki de çoktan vardın.
Sadece sus ve g/özle sözcüklerin nurunu da saç evrene ipek saçlarında aşkın salkım saçak olmuş gönlünün ve de bahtının rüzgârına da asla ses etme en çok da kendine estiğin ve sürdüğün bilinmezin izinde saklandığını da unutma…