ALLAH’A VE RESULÜNE UYUN SÖZÜNÜ KUR’AN, NE MAKSATLA SÖYLÜYOR…..
İslam toplumu olarak Kur’an dan uzak, öyle bir bataklığa batmışız ki, Kur’an’a inandığımızı zannedip, Kur’an’a muhalif yaşadığımızın, Allah ne emrediyorsa tersini söylediğimizin farkında bile değiliz. Çünkü Kur’an ı dikkatle ve bir öğrenci misali Allah’ın istediği gibi anlayarak, düşünerek okumuyoruz. Yaptığımız yanlışımız, anlatılanları Allah’ın emri zannederek sorgusuzca inanmak. ALLAH BÖYLE BİR İMAN İSTEMİYOR BİZLERDEN, LÜTFEN ÖNCE BUNUN FARKINDA OMALIYIZ. Kur’an’ı direk kendimiz okumak istemememizin nedeni, bizlere sen Kur’an ı anlayamazsın, onu âlim olanlar anlar, senin ilmin ne ki Kur’an ı anlayacaksın sözlerine, ne yazık ki inandırıldık. Eğer zerre kadar düşünseydik, Allah bizlerin okuduğunda anlayamayacağı bir rehber gönderip, daha sonrada sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum demeyeceğini bilirdik.
Okuyup araştırmadığımız ve üzerinde düşünmediğimiz için, yaptığımız en büyük yanlışlık, ayetlerde geçen sözlere, kelimelere diğer ayetlerle tamamen ters düşen anlamlar vermemiz neden oluyor. Sizce Allah bir ayetinde söylediğinin tam tersini, bir başka ayetinde söyler mi? Elbette hayır. Buna inanırsak, ellerimizle Kur’an da çelişki yaratmış oluruz. Örnek vermek gerekirse Allah birçok ayetinde, Kur’an’ı tebliğ ederken Resulüne kolaylık sağlamak ve yardımcı olmak için bakın iman etmek üzere olanlara ne söylüyor ve uyarıyor.
“KİM ALLAH’A VE RESÛLÜNE İTAAT EDER, ALLAH’TAN KORKAR VE O’NA KARŞI GELMEKTEN SAKINIRSA, İŞTE ONLAR BAŞARIYI ELDE EDENLERİN TA KENDİLERİDİR.” (Nur 52)
“ALLAH VE RESÛLÜ BİR İŞ HAKKINDA HÜKÜM VERDİKLERİ ZAMAN, HİÇBİR MÜ’MİN ERKEK VE HİÇBİR MÜ’MİN KADIN İÇİN KENDİ İŞLERİ KONUSUNDA TERCİH KULLANMA HAKLARI YOKTUR. KİM ALLAH’A VE RESÛLÜNE KARŞI GELİRSE, ŞÜPHESİZ Kİ O APAÇIK BİR ŞEKİLDE SAPMIŞTIR.” (Ahzab 36)
“EY İMAN EDENLER! ALLAH’A İTAAT EDİN, ELÇİ’YE DE İTAAT EDİN! İŞLERİNİZİ BOŞA ÇIKARMAYIN!” (Muhammed 33)
“ALLAH’A İTAAT EDİN; RESULE DE İTAAT EDİN! YÜZ ÇEVİRİRSENİZ BİLİN Kİ RESULE DÜŞEN GÖREV, SADECE APAÇIK TEBLİĞDİR.” (Tegabun 12)
ÖNCE ŞUNU HATIRLATMAK İSTERİM. BU UYARI VE İKAZLAR, ALLAH IN RESULÜNÜN YAŞADIĞI DÖNEMDE, İMAN EDENLERE ÖZELLİKLE HİTAP EDİYOR. BUNU DİKKATE ALARAK ANLAMAYA ÇALIŞALIM. Kur’an’ı tamamen okumamış bir Müslüman ilk önce şunu söyler. Bakın Allah yalnız kendisine değil Resulüne de uymamızı istiyor. Demek ki onun Kur’an’dan başka sözleri/hadisleri de din adına geçerli olmalı ki öyle söylüyor diyebilirsiniz. Yazdığım bu dört ayetin sonunda Tegabun 12. Ayeti, dikkatle okuyan bir Müslüman, ilk okuduğunda anladığı yanlış düşünceyi fark etmesi gerekir. Tabi düşünerek dikkatle okumak ve rivayet bilgilerin etkisi altında kalmadıysa. Onun için Allah düşün, aklını kullan Ey kulum diyor. Yazdığım bu dört ayetin ilk cümlelerinde, dikkat ettiyseniz Allah’a ve Resulüne uyun diyerek, Resulünü birlikte anıyordu. Allah bu ayetlerde benim hükümlerim ayrı, Resulümün hükümleri ayrıdır, onunda verdiği Kur’an dışı hükümlere uyun demesi zaten, Kur’an a göre mümkün değil. Ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyen Allah, bu ayetlerde farklı bir şey söylemesi mümkün olamaz. Peki, Tegabun 12. Ayetin sonunda ne diyordu? “BİLİN Kİ RESULE DÜŞEN GÖREV, SADECE APAÇIK TEBLİĞDİR. Eğer Allah’ın bu uyarısını görmezden gelirseniz, yazdığım ayetlerin ilk cümlelerini, istediğiniz gibi yorumlar, istediğiniz anlamı da verebilirsiniz ama kendinizi kandırmış olursunuz.
Yazdığım ayetler ve benzeri birçok ayetinde Allah, Resulüne destek ve yardımcı olmak için, Resulüme uyun ona uymak bana uymaktır mesajını veriyor ve Resulüne itaati emrediyor. HATIRLATIRIM ŞU ANDA ALLAH’IN RESULÜ ARAMIZDA YOK. BU DURUMDA NE YAPACAĞIZ DİYEBİLİRSİNİZ. Kur’an’a danışalım, bakalım Allah’ın kitabı bu konuda bizlere yardımcı olacak mı? Bizler yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayabilir miyiz, yoksa Allah’ın Resulü başka bilgilerde bizlere bıraktı mı?
“BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (ENAM 19)
“RABBLERİNİN HUZURUNDA TOPLANACAKLARINDAN KORKANLARI, KUR’ÂN İLE UYAR! ONLAR İÇİN RABBLERİNDEN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR ARACI VARDIR; BELKİ SAKINIRLAR.”( ENAM 51)
“DE Kİ: “BEN SİZİ ANCAK VAHY İLE UYARIYORUM.” AMA SAĞIRLAR UYARILDIKLARI VAKİT ÇAĞRIYI İŞİTMEZLER.” (Enbiya 45)
Bu ve benzeri ayetleri dikkatle okuduğumuz da kafamızdaki karışıklık netleşiyor. Allah Resulüme uyun ona uymak bana uymak gibidir demesinin nedeni, çok açık ortaya çıkıyor. Demek ki Allah’ın Resulü tüm insanları, Allah’ın vahyi Kur’an ile uyarma görevi almış. Onun için Allah Resulüme uyun, O bir konuda aranızdaki anlaşmazlığınızda karar verdiğinde ona güvenin ve kararına itiraz etmeyin diyor. Çünkü O vereceği kararı ona indirdiğim Kur’an ışığında verecektir diyerek, O günkü toplumun Resulüne uymasına yardımcı oluyor. Çünkü Allah Resulünün her anını kontrol ediyor ve gerektiğinde onu ikaz ediyordu. Bunu Kur’an dan anlıyoruz. Yoksa Allah Resulü vefat ettikten sonra, Allah ın denetiminde olmayan, Resule ait olduğu iddia edilen hadislerine de uyun, asla demiyor. Hatırlatırım Allah, yalnız Kur’an ı korumasına aldığını açıkça söylüyor. Gerçi batıl yolcuları rivayet hadislerinde Allah koruması altında olduğunu söyleyerek, batıl inançlarına nefislerinde kanıt yaratma çabasını sürdürmektedirler.
Buradan da şunu çok açık anlıyoruz. BU GÜN ALLAH’IN RESULÜ ARAMIZDA YOK. ALLAH IN KORUMASINDAKİ KUR’AN’A UYAN MÜSLÜMAN, HEM ALLAH’A HEMDE RESULÜNE UYMUŞ OLUR. Bu konuyu çok daha net anlayabilmemiz için, Allah’ın Resulüne verdiği görev ve yetkisini açıkladığı diğer ayetlerden hatırlayalım. “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56) “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) “BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )
Bu konuyu daha net anlayabilmemiz için, sizlere Kur’an’ın diğer ayetlerinden özet örnekler vermek istiyorum. Çünkü bu konu o kadar yanlış anlatılıyor ki topluma, ALLAH BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM dediği halde, biz Müslümanlar Allah’ın Resulünü adeta dinde Allah’ın hüküm ortağı yapmaktan çekinmiyoruz. Bunun nedeni, atalarımızdan intikal eden rivayet bilgileri yaşayabilmek adına yapıyoruz bu hatayı. Kasas suresi 75. Ayetinde Allah mahşer günü, Kesin delilinizi ortaya koyunuz deriz diyor ve GERÇEĞİN ALLAH’A AİT OLDUĞUNU, UYDURDUKLARININ KENDİLERİNİ BIRAKIP KAÇTIĞINI ANLARLAR diyerek, bizlerin dinimiz adına kesin delilimizin, yalnız Kur’an olduğunu ve Resulünün de yalnız Kur’an’a uyup, onu tebliğ ettiğini anlıyoruz.
Araf suresi 3. Ayetinde, Rabbinden size indirilene uyun, onun berisinden bir takın velilerin sözlerine uyup ardına düşmeyin diyerek açıklık getiriyor. Enfal 64. Ayetinde Allah Nebisine hitaben ne diyordu hatırlayalım. “EY NEBİ! ALLAH, SANA DA SANA UYAN MÜMİNLERE DE YETER.” Bakın Allah yani onun kitabı, Nebisine yetiyor ve bizlere de yeteceğini söylüyor. Sizce bu ayeti okuduktan sonra Allah’ın Nebisi, Allah’ım Kur’an da namaz kıl, Oruç tur, zekât ver diyorsun ama gerekli detayı vermiyorsun demiş olabilir mi? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Unutmayalım Allah, detaylı vermediği bir hükümden kullarını asla sorumlu tutmaz. HATIRLATIRIM BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK, DETAYLI AÇIKLADIK Kİ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYOR. Bu durumda bizler, Ne yani Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi diyerek, Resul lük/Elçilik görevine kendi nefsimizce yetkiler yüklememiz ne kadar doğru olur? Bunu yaparak kendimizi kandırmış oluruz. Allah kitap Ehlinin yaptığı yanlışa örnek verip, bizlerinde aynı yanlışı yapmamızı engellemeye çalışan ayeti hatırlatmak istiyorum.
MUHAMMED 3: BUNUN SEBEBİ, İNKÂR EDENLERİN BÂTILA UYMALARI, İNANANLARIN DA RABLERİNDEN GELEN HAKKA UYMUŞ OLMALARIDIR. İŞTE BÖYLECE ALLAH, İNSANLARA KENDİLERİNDEN MİSALLERİNİ ANLATIR. (Diyanet vakfı meali)
Ayette geçen, inkâr edenlerden sizce kimler kast ediliyor? Elbette kitap Ehli. Allah’ın indirdiği kitabı yeterli görmeyip, kendilerine atalarının batıl, rivayet inançlarını da din edindikleri için Allah, onlara inkârcı diyor. Halbuki Allah a, Resulüne ve gönderdiği kitaba inanıyor ama sözde inanıyor, özde değil. Eğer bizler, Allah’ın apaçık ayetlerini tebliğ aldığımız halde, hala Kur’an açık ve detaylı değildir, Resulün rivayet hadisleri olmasaydı Kur’an anlaşılamaz kapalı kalırdı diyerek, Resulünü Allah’ n dinde hüküm ortağı yapıyorsak, bizlerde Kitap Ehlinin aynı yanlışlarına düşmüş, özde değil sözde iman ederek, inkârcılardan olmuşuz demektir. Ayetin sonunda Allah, makalemizin konusunu adeta özetlercesine bakın ne diyor. “İNANANLARIN DA RABLERİNDEN GELEN HAKKA UYMUŞ OLMALARIDIR.” Ama bizlerin genel çoğunluğu, Rabbimizden gelen hak olanın detay sız ve herkesin anlayamayacağı bir kitap olduğunu söylemekten korkmuyoruz. SANIRIM BU CAHİLLİĞİN VERDİĞİ BİR KORKUSUZLUK OLSA GEREK. Sizlere son olarak iki ayet daha hatırlatmak istiyorum. Sizce bu ayetlerde Allah, tüm iman edenleri nereye yönlendiriyor. Yalnız indirdiği vahye mi, yoksa vahyimin yanında Resulün hadisleri/sözlerine de mi uyun diyor.
Bakara 5: İŞTE ONLAR, RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER VE İŞTE ONLAR KURTULUŞA ERENLERİN TA KENDİLERİDİRLER. (Bayraktar Bayraklı)
Ali İmran 101: SİZE ALLAH’IN ÂYETLERİ OKUNUP DURURKEN, ÜSTELİK ALLAH RESULÜ DE ARANIZDA BULUNURKEN NASIL İNKÂRA SAPARSINIZ? HER KİM ALLAH’A BAĞLANIRSA KESİNLİKLE DOĞRU YOLA İLETİLMİŞTİR. (Kur’an yolu Diyanet işleri.)
Çok değil, ayetler üzerinde biraz düşünen bir Müslüman, bizlere kurulan batıl tuzağının farkına varacaktır. Allah Kurtuluşa eren kullarının, Rabbimizden gelen bir hidayet üzere, yani Kur’an üzerinde olanlar olduğunu apaçık bildiriyor. Sizce açık ve detaylı olmayan, Resulün açıklamasına muhtaç namazımızı bile kılacağımız detayın verilmediği bir kitap, bizleri hidayete erdirir mi? Lütfen Allah’ın kitabına saygısızlık yapmayalım. Hesabını veremeyiz. Diğer ayette aslında konumuza çok net bir açıklama getiriyor ve diyor ki Rabbimiz, Allah’ın Resulünün dönemindeki İlk Müslümanlara ya da tebliğ yapılan tüm insanlara. SİZE ALLAH IN AYETLERİ OKUNUYOR AMA SİZLER, YANI BAŞINIZDA ALLAH IN RESULÜ DURURKEN, AYETLER HAKKINDA İNSANLARI ŞÜPHEYE DÜŞÜRECEK SÖZLER SÖYLÜYORSUNUZ. Demek ki o gün bile iman edenlerin arasında, apaçık ayetler dururken, atalarının inançlarını yaşamak isteyenler varmış ki, Allah bu ikazı yapıyor. Allah’ın Resulü varken bu yanlışlar yapıldıysa, günümüzdeki sapkınlığın ne durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
Aynı yanlışlara düşmek istemiyorsak, bizlere rivayetlerle gelen inançları, Allah’ın dini diye yaşatmaya çalışanların tuzağına lütfen düşmeyelim. Bu tuzağa düşmek istemiyorsak, Kur’an ı anlayarak, dikkatli bir şekilde düşünerek, ayetler arasında bağlantı kurarak anlamaya çalışalım. BUNU YAPARSAK HESAP GÜNÜ, YÜZLERİ GÜLENLERİN SAFINDA OLURUZ. Dilerim Kur’an gerçeklerinin farkında olan, batıl ve sanıdan uzak, Allah’ın ipine sarılan, ALLAH IN HALİS KULLARINDAN OLURUZ.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
kuranadavet1.wordpress.com/
twitter.com/KURANA_DAVET
www.hakyolkuran.com/
/Kuranadavet1/
hakyolkuran1.blogspot.com/
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.