Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
Hamiyet Su Kopartan
Hamiyet Su Kopartan
@hamiyetsukopartan

MODERN DERVİŞİN KELİME KAPISIYLA İMTİHANI

21 Ocak 2023 Cumartesi
Yorum

MODERN DERVİŞİN KELİME KAPISIYLA İMTİHANI

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

321

Okunma

MODERN DERVİŞİN KELİME KAPISIYLA İMTİHANI

MODERN DERVİŞİN KELİME KAPISIYLA İMTİHANI

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, bağda üzüm bekler, derede odun yükler iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken birden ip koptu beşik devrildi. Babamın kafası yarıldı. Eyvah! Kaç kaçabilirsen dön köşeyi. Neyse sözü fazla uzatmayalım, masaldır bunun adı, kaçırmayalım tadı, bir varmış bir yokmuş. Güçlü surları, değişik yapısı ve herkesin hayran kaldığı korunaklı kapısıyla ün salan bir kale varmış. Güzelliği dilden dile yayılınca Kaf Dağı’ndaki kale tarih boyunca birçok kuşatma görmüş. Dıştan fethedemeyince kaleyi içten fethetmek için birbiriyle yarışmış komutanlar.

Makam sahibi, her yerde sözü geçen padişahlar; gücünü aklından alan kılıçlı kalkanlı komutanlar, yağız alpler, istese kapıyı altına çevirecek zenginler kuşatsa da hiçbiri başaramamış kaleyi fethetmeyi; çünkü kale kapısının kimsenin bilmediği bir özelliği varmış. Kapı, şifreli bir kapıymış ve sadece doğru kelimeyi söyleyene kendiliğinden açılırmış.

Herkes bilirmiş ki kale kapısının üstünde ünsüz ama çok sesli bir şairin iki mısrası yazarmış:
“Bu kapı gönül kapısıdır efendim, böyle biline.
İçeriye temiz bir niyet ve besmeleyle girile!”

Masaldır bunun adı, dinlemekle çıkar tadı, kaba saba eşkıyalar bile bu dizeleri duyunca yanaşmazmış.

Yıllar önce bir kelimeyle kapanan kale, yıllar sonra bir cümleyle bir dervişe açılıvermiş. Ayak sesiyle dünyayı titreten padişahların, başarılı komutanların, nice yağız delikanlıların, ünlü zenginlerin uğraşıp uğraşıp açamadığı kalenin çaba sarf etmeden, belki aklında bile yokken kendine neden bir anda açıldığını bir türlü anlayamamış derviş. En mahir şairlerin güzelliğine şiir yazdığı, şarkılar hediye edilerek serenat yapıldığı kale kapısının kendine açılmasına bir anlam verememiş.

“Vay, ne köşe bu köşe! Dil dolanmadan ağız varmaz bu işe” diyerek şaşkınlıkla bir uzaklaşıp bir yaklaşmış kaleye. Bir dışından, bir içinden bakmış kaleye. “Ben adı sanı bilinmeyen garip bir insanım”, “bu işte bir iş var” diyerek gözlerini iyice kısıp yeniden bakmış da bir türlü bulamamış aradığı bit yeniğini. Bir türlü çözememiş sırrı, bir türlü bilememiş garibe açılan kapıdaki garipliği. Belki de adı sanı bilinmeyen garip bir insan olduğunu düşündüğü için derviş olduğunu bile bilememiş. En sonunda az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Günler yel gibi, aylar sel gibi geçmiş. O günden sonra derviş bir daha görünmemiş ortalıkta. Derviş, modern derviş olduğunu öğrendi mi, kapının sırrını çözdü mü, bilinmez.

Yunus bile Tapduk Emre’ye içten içe kırılıp kendince küsünce kaçtığında sığındığı mağaradaki dervişlerden öğrenmişti kendinin de derviş olduğunu. Kendine düşman, gittiğine pişman dönmüştü Tapduk Baba’nın kapısına.

Masal bu ya kelime kapısının da tekrar kapandığı söylenir, bir daha açılır mı, bilinmez.

Hayatta esrarengiz olaylar, akıl almaz işler yaşansa da hiçbir şey ebediyen sır olarak kalmaz. Muhakkak bir anlayan, bir anlatan çıkar bir gün.

Masalın yalanı mı olurmuş? O yalan bu yalan, fili yuttu bir yılan. Bu da mı yalan? Ben de oradayım, hepsinin size selamı var. Gökten üç elma düşmüş; biri anlatanın başına, biri dinleyenlerin başına, diğeri de bütün iyi insanların başına.
Hamiyet Su Kopartan ✍️
21.01.2023

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Modern dervişin kelime kapısıyla imtihanı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Modern dervişin kelime kapısıyla imtihanı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MODERN DERVİŞİN KELİME KAPISIYLA İMTİHANI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
kaplumbağa
kaplumbağa, @kaplumbaga33
22.1.2023 02:37:09
Bu arada "modern derviş" yerine "zamane dervişi" demenizi temenni ederdim.
kaplumbağa
kaplumbağa, @kaplumbaga33
22.1.2023 02:35:35
"Muhakkak bir anlayan, bir anlatan çıkar bir gün."

Burada da bu cümle öne çıktı, bu cümle çarptı, savurdu.

Anlatmak için bir anlayan mı gerek? Hangisi hangisine muhtaç?

Anlatmak mı daha önce gelir, yoksa anlaşılmak mı? Hangisi daha önceliklidir?

"Hiç kimse beni anlamıyor!" diye sızlanan birinin derdi nedir? Gerçekten anlatamıyor mu, yoksa onu anlamıyorlar mı?

Peki bir yazar ne için yazar? Anlatmak için mi, anlaşılmak için mi? Gabriel Garcia Marquez "Anlatmak İçin Yaşamak" diye kocaman bir kitap yazmış. Anlatmış da anlatmış, yazmış da yazmış; oku oku, bitmiyor. Ya anlaşılmak?.. Ondan hiç söz etmemiş. "Yüzyıllık Yalnızlık" diye de bir kitap yazmış, üstelik bu kitap ona Nobel edebiyat ödülü getirmiş. Oysa yalnızlık, anlaşılamamaktır. Yüzyıl anlaşılamamak... Anlaşılamamanın ödülü Nobel mi? Anlaşılamamak ama buna rağmen anlatmak... İşin sırrı burada galiba.

Anlatmak, ama yazarak anlatmak...
Yazmak; ne baştan çıkartıcı, ne ayartıcı bir şey Allâh'ım!



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.