- 385 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
Esat Paşa
*KUZULARIN DERİLERİNİ*
*YÜZMEKTENSE*
*KOÇLARIN YÜNLERİNİ*
*KIRKMAK*
*DAHA İYİDİR*
*ŞAM VALİSİ ESAT PAŞA*
Rivayete göre Şam valisi Esat paşa sıfırı tüketir ve hazine boşalır.
Büyük sıkıntıya düşer...
Danışmanları çare olarak Şam’daki dokumacılara fazladan vergi koymasını tavsiye eder.
Bu tavsiye üzerine Esat paşa danışmanlarına:
--“Böyle bir vergi koyarsak ne kadar gelir elde ederiz?” diye sorar.
--“ Elli veya atmış kese altın elde ederiz” derler.
Bunun üzerine Esat Paşa
--“ Bu insanlar zaten zar zor ayakta duruyor. Bu vergiyi nasıl ödeyecekler?” diye sorar.
--“ Evlerindeki altınları ve mücevherleri satarlar Paşam” diye cevap verirler.
Esat Paşa;
--“ Ben bu meblağı daha güzel bir yöntemle elde etsem nasıl olur?” diye sorar.
Danışmanları sessizliğe bürünür...
Ertesi gün Paşa müftüye bir davet göndererek gece gizlice buluşalım der.
Müftü gece paşanın yanına gelir. Paşa;
-- “ Müftü efendi! Bize ulaşan bilgilere göre özel hayatında şeriata ayrıkı davanıyor ve evinde gizlice içki içiyormuşsun. Bu durumu İstanbul’a bildirmem gerek. Ancak önceden seni haberdar edeyim dedim” der.
Bunu duyan müftü efendi paşaya yalvarmaya başlar...
İstanbul’a haber vermemesi için paşaya 1000 mecidiye vermeyi teklif eder.
Paşa kabul etmez. Müftü iki katını teklif eder. Paşa yine kabul etmez.
Sonunda 6 bin mecidiyede anlaşırlar.
Sonraki gün Esat paşa Kadı efendiyi davet eder.;
-- “Kadı efendi! Rüşvet aldığın ve makamını şahsi menfaatin için kullandığına dair güvenilir kaynaklardan elimize bilgi ulaştı” der.
Bu sefer Kadı efendi paşaya yalvarmaya başlar.
--“Aman efendim beni görevimden almayın, insanlara rezil olurum” diyerek Müftü efendi gibi Esat paşa ile pazarlığa başlar.
Kadı ile de 6 bin mecidiyede anlaşırlar.
Sonra sırasıyla defterdar, karakol komutanı, esnaf ağası ve büyük zenginleri tek tek davet eder.
Bu operasyonun sonunda Esat paşa tam 200 kese mecidiye altını toplar.Arkasından danışmanlarını çağırır;
-- “ Şam halkına vergi koyduğumu falan duydunuz mu?” diye sorar.
-- “Hayır paşam duymadık” derler.
--“Bakın hiçbir vergi koymamama rağmen 50 yerine 200 kese mecidiye altını topladım” der.
--“Bunu nasıl yaptınız Paşam?” diye sorduklarında
*--“Kuzuların derilerini yüzmektense koçların yünlerini kırkmak daha iyidir” der.*
*Günümüzde de koçların yünlerini kırkmak daha iyi değil mi?*
*Bilgi ve adalete*
*dayanan yönetim*
*insanları mutlu eder.*
🍁🍁🍁🍁🍁🍁
*Ey oğul! Beysin…*
*Bundan sonra öfke bize; UYSALLIK sana.*
*Güceniklik bize;*
*GÖNÜL ALMAK sana.*
*Suçlamak bize;* *KATLANMAK sana.*
*Acizlik bize, yanılgı bize; HOŞ GÖRMEK sana.*
*Geçimsizlikler,* *çatışmalar,* *uyumsuzluklar,* *anlaşmazlıklar bize;* *ADALET sana.*
*Kötü göz,*
*Şom ağız,*
*Haksız yorum bize;* *BAĞIŞLAMA sana…*
*Şeyh Edebali’nin*
*Osman Gazi’ye Nasihati*
🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Hayırlı sabahlar 🌺
Alıntı
YORUMLAR
maksat dokumacıları kurtarmak eyvallah...
böyle bir girişimde bulunduysa
kadısıyla, müftüsüyle defterdarı ve ileri gelenlerin yaptıkları bu
ahlaksızlıktan ve düzensizlikten haberi var demek ki paşanın
öyleyse bu yapılanlara neden göz yumuldu
yazıdan anlaşıldığı kadarıyla rüşveti ödeyen
görevine devam etti... ve alınan rüşvetle
devlet hizmeti görüldü.!!
hangi mantığa sığar böyle bir anlayış bilemedim...
yani yolsuzluk ta o günden başlamış....
Bilgi ve adalete*
*dayanan yönetim*
evet yapılan eylem bilgi ve kurnazlık mahsulü
peki bu yapılan işi adaletin hangi kefesine koyacağız
bilemedim ben...
karışık bir iş vesselam Hayrullah üstad
saygılar selamlar