En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle istediği şeyin gerçek olduğuna inanır.-- demosthenes
Mustafa Topaloğlu
Mustafa Topaloğlu
@mustafatopaloglu

KARAKAOLUN EMRİ

17 Ocak 2023 Salı
Yorum

KARAKAOLUN EMRİ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

397

Okunma

KARAKAOLUN EMRİ

KARAKOLUN EMRİ
.
Sanayi ürünü un bana göre değil. Beyazlığına beyaz. Bembeyaz, apak… Özlü mü özlü. Yufka ekmek yapımına çok uygun. Kağıt gibi ince açılıyor. Lakin ne tadı var ne tuzu! Plastik madde gibi. O güzelim tandır yufkalarının verdiği tad yok bu sanayi ürünü unlarda.
Kepeksiz. Toz gibi. Nerde eski buğday unları. Su değirmenlerde öğütülen buğdaylardan yapılan tam buğday unu. Rengi esmerce. Pek özlü olmaz. Kağıt gibi açılmaz yufkası. Ama ağzına aldığında dağılır. Bir hoş tadı vardır ki tarifsiz. Yufka ekmek pişirilirken sokağa yayılan ekmek kokusu iştah kabartıcıdır.
.
Su değirmenleri tarih oldu. Şimdi elektrikle çalışan değirmenler var. Bu değirmenlerde tam buğday unu bulmak mümkün. Buğday götürürseniz öğütüp veriyorlar. Ne güzel…
Gel gör ki Boğazlıyan’da un değirmeni bulamazsınız. Un fabrikası var. Un değirmeni yok.Uzunlu’da, Çandır’da yok. Bulgur değirmeni var. Felahiye’de olduğunu duydum. Felahiye’ye gidip buğday öğüttüreceğim.
.
Mersin’de bazı semtlerde değirmenler var. Un, mısır, nohut, mercimek, yulaf…öğütürler. Bulgur yaparlar. Çok amaçlı. Yapan yapmış.
Kargıpınarı’nda böyle bir değirmenden tam buğday unu aldık. Değirmenci Ali işini bilen biri. Güler yüzlü, tatlı dilli.
Bir tabela yazdırıp asmış değirmenin ön cephesine. Tabela dikkatimi çekti. Şu ibare yazılı: “Veresiye yoktur Karakolun emriyle”
Dedim ki:
-Ali can! Veresiyeniz yok, anladım. Ama bu “karakolun emriyle” ne oluyor?
Değirmenci Ali güldü:
-Daha önce veresiye veriyordum. Veresi dönmeyince müşteriyle karakolluk oluyorduk. Karakol amiri dedi ki: “Ali Usta. Bizi bu işlere bulaştırma. Ya veresiyi kaldır ya da sonucuna katlan. Bir de sizinle mi uğraşacağız?”
Şimdi veresi isteyene diyorum ki: ”Git karakoldan kağıt getir.”
Rahatladım. Geçenlerde veresi un isteyene de aynı şeyi söyledim. Adam gitmiş kahvede demiş ki: “Değirmenci İsmet İnönü olmuş. Un vermek için karakoldan kağıt istiyor. Karneyle un veriyor.”
Gülüştük.
.
Karakolun emriyle veresiyenin kaldırılışını öğrendik. Değirmenci Ali’nin bu taktiği işe yaramış. Artık kimse veresi un istemiyormuş.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Karakaolun emri Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Karakaolun emri yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KARAKAOLUN EMRİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.