- 266 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEYTANİ İŞLER
Nedense hep şeytani islerde çok becerikli gibi gözüküyoruz. Alış-satış toptan perakende satırlar kurtarmıyor artık kimseleri. Herkes çok ucuza alayım toptan, çok pahalıya sayayım. Bir an önce zengin olmak lazım. Hatta daha sonra daha daha zengin olmalıyız. Sonuç.. Ölmeyecek miyiz?
Hakkı ile zengin olmak kolay mı? Değil. Zenginlerin durumuna bakanca durum çok sakıncalı! Zekatı var, vergisi var, veballeri var, Götürüsü getirisinden çok. Dostlarınız şüpheli, Eşinizin şüpheli, çocuklarınız şüpheli, çok para, çok dert, problem.. Huzurla uyumak çok zor, tek başına kafana göre gezemezsin. Yiyemezsin, içemezsin.. Hele birde parayı iblisle ortak kazandınızsa yandınız. Sonunuzun hayır olması çok, çok zor! İblis bu insanlara çok büyük bir kini var. Kovuldu ya İlahi huzurdan.. Suçlu Hz. Adem oğulları. Kime kıyak yapsa sonu narı cehennem! Tabii tövbeyi bilerse belki kurtulur. Yoksa her iki alemde de sonun perişanlık. Kanaat gibi sağlık gibi, hayırlı evlatlar, hayırlı dostlar gibi zenginliği kimler istemez. Para bu gün senin gibi, yarın onun gibi, sonunda hiç kimsesin sanal ortam gibi bu gün var, yarın yok. Gerçekte yok. Bu yüzden zengin olmak için o kadar çok hevesli olmamak lazım. Hilelerle, yalanlarla zenginlik kâr değil zarar, perişanlık getirir. Pazaryerlerine gidiyorsun, olmadık hileler, yalanlar, yeminler. Kırmızı meyve ve sebzelere kırmızı örtü, yeşillere yeşil örtü hilelerde yalanlarda çağları atlamayı becerdik. Şükür kanaat yok. Kazanamıyoruz hep zarar ediyoruz. Sizde diyorsunuz ki geçen hafta iki kişi çalıyordunuz, şimdi dört kişi çalışıyorsunuz. Bu nasıl zarar etmek? Bir de olmadık yeminler, ağzında pahalı dumanı eksik değil. Batıyoruz son model arabalar, son model telefonlar, geçinemiyoruz. Yazık, yazık. Olanlara yok demek Yüce Yaradanın verdiği nimetlere, berekete nankörlüktür. Bu aralar esnaflar iyice raydan çıktı. Her kes toptan satış pesinde. Bir, iki kilo istediniz mi yüzleri asılıyor, beş kilodan aşağı almak ayıpmış gibi. Fiyat etiketlerini yazma şekilleri bir başka alem. Mesela 10tl, yazıyor yarım kg küçücük. Sizde sanıyorsunuz kg fiyatı 10 tl iki kg ver deyince kg 20tl ha der. Neden o zaman 10 tl yazıyorsun, ayıp değil mi? Yalan, hile haram değil mi? Sonra göbek senden yarım metre önde, çoluk, çocuk hasta, hayırsız. Haram lokmalardan bereket, sağlık mı bekliyorsun? Yazık, yazık bu gün gülüyorsun. Yarın gidince elden bak nasıl ağlıyorsun? Ah vah ediyorsun. İblisi kendine güldürüyorsun. İblis verir fıs fıs gazı günahları işledir, yedirir haramları perişan eder tüm sevdiklerini. Her iki alemini de yakar.
Tüm kötülükler iblistendir.
Ancak iblis sana zorla hiçbir şey yaptıramaz. Sen isteme iradeni istediğin gibi kullanırsın. İblisi unutan helalleri unutur, kötülüklerin kaynağını unutur, insanlar birbirini suçlar. Oysa biz insanlar bu dünyada üç beş gün yaşıyoruz. İblisin binlerce yıllık yalan, hile, film fırıldak tecrübesi ve bilgisi var. Hak yolda gidenler Yüce Yaradanımızın yardımıyla kazananlardan oluruz inşa Allah. Ne gerek var yalana, dolana, vatan, millet, satmaya.. Ölüm var, cennetler var, cehennemler var… Unutanı unuturlar, unuttururlar.… Şeytan unutanları sever. Her daim kanar.
Hayırlı ve bereketli günleriniz daim olsun..
İnşa Allah sız işiniz olmasın.
Camii İmamıyım.
Ne kadar inanacaksınız bilemedim ama sır kalsın da istemedim.
Dün namaz bitti. İki kişi, iki ayrı köşe de dua ediyor. Biri ağlıyor, sanki diğeri de gülüyor. Ama bizim cemaatten değil belli. Dur dedim, bunda bir iş var. Nasılsa çıkacaklar. Oturdum bekledim. Bir şeyler okuyor gibi yapıp onları izledim. Çok güzel giyimli olan bey sesli ‘’Amin’’ dedi, bütün camii sanki inledi. Kalkıp yanıma geldi. Hocam dedi.’’ Bu zarfı al. Çocuğum yoğun bakımdaydı, doktorlar birkaç gün ömrü kaldı. Yaşaması zor ama duaya devam edin demişlerdi. Şükür ki şimdi evde. Annesinin dizlerinde. İki rekat şükür namazı kıldım, adağımı yerine getireyim dedim de. Sen bulursun bir ihtiyaç sahibi, olur değil mi?’’ Tamam kardeşim dedim. Çıktı gitti.
Diğer kardeşimiz belli ki sokakları temizleyen birisi. O da kalktı biraz sonra çıkıyor kapıdan ama gözlerinde yaş var. Ben 55 yaşındayım, insanların halini biraz anlarım. Kardeş bak kimse yok gel anlat dedim. Hocam, iki evladım var. Daha dün işe girdim elim biraz dar. Maaşa da çok zaman var. Öğretmen bir şeyler istemiş. Bizim de borç isteyecek kimsemiz yok ki idare edelim maaşa kadar. İçim daraldı, dua ettim. Rabbimden bir çıkış kapısı istedim.
Kardeşim bak inanmayacaksın ama az önce çıkan bey bana zarf verdi. Bunu ihtiyaç sahibi birine iletir misin dedi. Buyur bu senin duanın kabul eseri. Akşama doldur sepeti, sevindir o iki garibi dedim. Zorla kabul ettirdim. Zarfı açmamıştım, kaç para var bakmamıştım. Adamcağız da sevinip çıktı gitti.
Sonra oturup dua ile şükür ettim. Allah’ım dedim. Adak adayanı da, para lazım olanı da, camiinin hocasını da aynı mekanda buluşturdun. Zarfa bile baktırmadın çünkü ben eminim ki sen lazım olacak kadar içine koydurdun. Beni de bu yolda vesile kıldın.
Allah’ım hamdolsun..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.