- 408 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN
Türkiye Cumhuriyeti adının neden konduğunu düşündüm de Önüme bir sürü alternatifler çıktı. Bunların değişik söylemlerle hep aynı hedefe vardığını gördüm. Oda Orta Asya: Neden acaba bu bölgeler hep Türk olduğu halde Orta Asya denmiştir’e takıldım kaldım. EEE ne var bunda diyeceksiniz. İşte burada duralım: Halbuki Türklerin yaşadığı yere Türkistan denmez mi? Elbette evet ama Türkistan veya Türk kelimesini unutturmak isteyen Rus liderlerden (Stalin, Orta Asya kelimesini koydu’’. Buna kimse itiraz edemedi. TÜRK kelimesinin üzeri Orta Asya çadırı ile örtüldü. Bu zat Türklüğü beyinlerimizden silmek ve unutturmak için; Kazak demiş, Azeri demiş, Özbek demiş, Gagavuz demiş. Neden Türk demiyor işte bu yüzyıllık planın bir parçası, proje devam ediyor.
Uygurlar Çin’e verildi, kuzey İran İran’a verildi, Türk kimlikleri unutturuldu. Şimdi bize düşen Orta Asya çadırı ile Örtülen Türk kelimesi etrafında birleşip Turan imparatorluğunu kurmak olmalı. Bunun ilk girişimini rahmetli Özal başlattı. ‘’Türk Keneşi’’ Çok yakın zamanda TURAN ordusunun gün yüzüne çıkması takip edecek. Al sana ‘’TURAN İmparatorluğu’’.
ABD bir devlet mi? Hayır, bir şirket mi hayır, Bunlar değilse ya nedir? ABD bir terörist örgüttür. Dünyayı bu örgüt yönetir. İşte Rusya’nın Orta Asya demesi bu terör örgütünün işine gelmiştir. Zira param parça edilen Türkler güç birliğini yitirmiştir. Dolayısıyla TURAN imparatorluğu kurulamamıştır. Bu bölgedeki Türkler eğer tek bir ad üzerinde kalsalardı, TURAN İmparatorluğunu çoktaaaaan kurmuşlar ve dünyada en büyük güç olmuşlardı. Orta Asya çadırı ile örtülen Saklanan, kaybolan Türk ortaya çıkarılacak. Devleti idare edenler tarihi iyi bilmeli ve ufku geniş olmalı. Sakarya savaşının nerede olduğunu bilmeyen Urfa’da fındık yetiştirenler devlet idare edemezler. Urfa’da fındık yetiştiriyorsa Sakarya savaşının nerde olduğunu bilmiyorsa geveliyorsa tek bir hata ile bütün ülkeyi köle yapar.
Bilim adamının elinde veriler vardır. Dener, dener sonuca varır. Yanılsa da bir şey kaybetmez. Ama siyasetçinin bir hatası Ukrayna’da olduğu gibi bir ülkeyi mahveder yok olmanın eşiğine getirir. Bir hatası millet olmayı bile tehlikeye sokar. Tarihini kaybedenler kendilerini de kaybederler. Siyonizm’in en güvendiği şeyde işte kendini bilmeyen tarihini bilmeyen liderlerin iş başına gelmeleridir. Tarihini kaybeden travma geçirmiş gibi kendilerine gelemez. Anglosaksonlar Büyük devlet olmaya yeltenenleri hiç sevmezler. On beş Temmuz’u biz şer gibi görürüz ama ‘’Hayır bildiklerimizde şer, şer bildiklerimizde hayır çıkabilir’’ düsturunca on beş temmuz bizim için hayır olmuştur. Zira on beş temmuz bize vatan için tankın önünde ölmeyi Kurşunlara karşı gelmeyi öğretmiştir. İşgal hareketinin önlenmesi, bağımsızlığın kazanılmasını ve kendimize gelmemizi sağladı. Hiç olmayan bir enerji birikimi oldu. Tankın önüne yatan başka bir millet yok, kurşunun hedefine geçip gömleğinin düğmelerini çözüp vur diye dayananların enerjisi patlama noktasına geldi. Bunu gören ABD terör örgütü Türklerle bu şekilde baş edemeyeceklerini anlayınca strateji değiştirdi. Bugün den sonra karşı cepheye geçti.
Ekonomik, siyasi, askeri ambargoya başladı. Daha geriye gidecek olursak: (WAN MİNİT) Çıkışı hem mazlum ülkeleri hem de Türk diyarlarını hem de Anglosaksonları uyandırdı. Bu çıkış ile içerimizde bir milli enerji birikimi oluşmaya başladı. Dış güçler: Dışarıdakilerin içerideki anahtarlarını uyandırmaya başladılar. Şu an içerimizdeki birliğimizin olmamasının nedeni Anglosakson baskısından dolayıdır. Hıristiyanlar kendi aralarında üçe bölündü. Hristiyanlık üç sınıfta tanımlanır. Katolik, Ortodoks, Protestan. Dünyadaki Anglosaksonlar Katolikleri emirlerinin içine aldılar. Ortodokslarla mücadeleye devam ediyorlar. Eğer Ortodoksları dize getirirlerse Rusya’nın direnci düşer ve sıra Türkiye’ye gelir. Neden kafamızı sosyal antropolojiye çevirip bakmıyoruz. Farabi’yi tanımadan, bilmeden başlarsak Emaile Camp’ta sıkışır kalırız. Altı medeniyet var. Biz İslam medeniyetini yaşıyoruz. Türklükle İslam öyle iç içe ki: Avrupa’da ya da ABD de Müslüman olanlara Türk oldu deniyor. Neden Türk oldu deniyor biliyor musunuz? İşte İslam’ın temsilcisinin Türk olmasından dolayıdır. Ne kadar enteresan değil mi? Bakın ‘’İstanbul anlaşması ‘’diye bir anlaşmayı Türkiye Lav ederek Şarampolün eşiğinden dönmüştür. LBGT safsatasına karşı çıkan Türkiye, Rusya, Macaristan kaldı. Bu LBGT ABD terör örgütünün yumuşak gücünün bir parçası. Bir milleti ve bir devleti kendilerinin birer kölesi olmasını istiyorlarsa: İlk etapta Yumuşak gücünü kullanır. Olmadı mı? Ekonomik gücünü kullanır. Yine baş edememişse Sert güç dedikleri askeri gücü kullanırlar.
Yumuşak güç:
Yumuşak güç olarak Çeşitli kılıflara soktukları klabları vardır. Bunlardan en azılısı da FETÖ dür. Milli olmadığı halde milli görünen, dini olmadığı halde milletin dini duygularını sömüren Klapların en büyüğüdür. Sanat alanında, Sinema alanın da bizim bazı aklı olmayan akademisyenlerimiz, bazı siyasilerimiz neden İstanbul anlaşmasından çıktık diye yaygara çıkarıyorlar. Şimdi anladın mı? LBGT ABD terör örgütünün yumuşak gücü, bizi benliğimizden koparmak kendimizi kaybetmemizi sağlamak için soktu. En çok etkilemeye çalıştıkları şeyde Müzik ile kendilerine benzetmeye çalışmaları olmuştur. Bu alanları çok iyi kullanırlar. Sizden bir şey isterler, bu istedikleri şey kendilerinin amacına hizmet eder. Yapmak istediğini size dayatıyor ve siz onu yaparken tamda bizim istediğimiz gibi demeye başlarsınız. Sosyal iletişim araçları TV yayınları hep yumuşak gücün emareleridir. Yılbaşı kutlamalar yine yumuşak gücün prensiplerinden birisidir.
Ekonomik güç: Ekonomik Gücün çok çeşitli yanları var. Çeşitli alternatifli ambargolar, F-16 ları vermemek, doların çeşitli alanlarda olduğu gibi Türkiye’de değer kazanmasını sağlamak, faizi yükseltip düşürmek gibi çeşit kalemlerle Seni baskı altına almaya çalışırlar.
SERT GÜÇ Bu güç hem pahalı hem de çok riskli. Riskli olmayan yönü ise oldukça pahalı olmasıdır. ABD’yi yöneten terör örgütü sert güç olarak: Doğu akdenizde üstler kurdu. Suriye’de üstler kurdu. Irak’ta üstler kurdu. Yetmedi sert güç unsuru olan PKK’yı yarattı ve bu Çapulcuları başımıza saldı. Kırk bin tır silah verdi. bir o
Akıllı güç: Akıllı güç sadece Türkiye ile mücadele amacıyla Türkiye’ye has üretilmiştir. İşte teknoloji eşiğini Türkiye aştı. Akıllı güç Sadece Türkiye için üretilmiştir. İlk uygulanan ülke ise Japonya’dır Japonya’ya atılan atom bombası akıllı hareketin bir emaresidir. Zira şu anda dünyanın en sessiz devleti Japonya’dır. Eğer azıcık başını kaldırsa. Sadece şu kelime onları susturmaya yeter atom babası var ha. İşte Japonları susturan tek güç bu.
Organize dinler bir zamanlar o dönem insanlarının kendi tanrısallıklarını ifade etme biçimiydi. Artık, insanların deneyimledikleri Yüceliği yansıtmıyor. Birçok insan artık kendi İçindeki Tanrıyı deneyimlemeyi seçiyor. Kişi kendi spiritüel deneyimini kendisinin tanımlamasını seçiyor. Bilinçli yaratıcılık boyutuna geri dönmeyi seçiyor. Zira ABD Terör örgütü denen bir avuç zengin aile kendi tanrılıklarını ilan etmiş durumda. Dünyayı biz yaratırız, biz yönetiriz diyorlar.
Türkiye Türk keneşi ve TURAN projesini uygulamaya geçtiği için, imparatorluk refleksi gösterdiği için hedefte. Anglosaksonlar dünyayı ve dünya Hristiyanlarını baskı altına almışlar ve Avrupa Hristiyanlarını Almanya’nın etrafına AB birliği diye topladılar. Avrupa’yı birlik olarak bir araya işte bu güç getirmiştir. Zira AB’ yi kontrol altında tutmanın yolu Almanları elde tutmakla eş değerdir. ABD Şu anda kendi askeri bile olmayan Almanlara Avrupa’yı teslim etti. istediği gibi istediği zamanda kullanıyor. Dolayısıyla ABD Avrupa’yı esir almıştır. AB bir şey söylüyorsa ABD söylüyordur. İsveç PKK ya bu kadar geniş alan açıp oynatıyorsa bilin ki ABD oradan size sesleniyordur.
ABD 1952 de Almanların fabrikalarını söküyorlardı. Almanlar o zaman imzaladıkları anlaşmayla askeri birlik kurmayacaklar ve ABD’nin çizgisinden çıkmayacaklardı. Şu anda onu yaşıyorlar. İngilizlerin birlikten çıkmasına ABD hiçbir zaman olmadığı kadar sinirlenmişti. Kralın varislerinden bir genç geçen günlerde ABD ye yerleşti. Ne var bundan diyeceksiniz zaman gösterecek ne olup olmadığını Türkiye’nin Van miniti ile kendine gelmesi ve sonrasında karşı hamle başladı. Van minit diyenin böyle bir cephe oluşturacağını kestiremediler. Yoksa barındırmazlardı. Türkiye tankın üzerine yürüyerek merminin hedefine durarak kaderini kurtarmıştır.
Türkiye’nin kusuru ne biliyor musunuz kendi köklerimizi bulamamak. Kendimizi kaybedince kapitalizm, sosyalizm. Ve kominizm gibi düşünmeye başladık. Londra metrosunu unutmadık. yüz binlerce Türk’ün öldürüldüğünü unutmadık. Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü unutmadık, unutmayacağız. Türk gençliği içeriye hapsedildi. Dışarıyı spor, müzik, magazin olarak görüyorlar Arka plandaki gerçek savaşı bilmiyorlar.
Bu savaşlardan başarıyla çıkabilmek için kendimize gelmek, kendi kültürümüze dönmek lazım HANİ bir önerme vardı’ ’Dilini kaybeden kültürünü, Kültürünü kaybeden dinini, dinini kaybeden kendini kaybeder ‘’Aynen böyle oldu. Anglosaksonlar şunu unutmasın Türk titredi kendine geliyor. Bundan sonrasını siz düşünün. ‘’EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN’’ Salı verin şu dua kuşlarınıda: Mazluma Rahmet Zalime Azap olsun.
===================================AR=================================
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.