- 439 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Şimdiye Kadar Aklın Neredeydi?
Şimdiye Kadar Aklın Neredeydi?
Buradayken aklım orada, oradayken aklım burada kalıyor. Keşke orada olsaydım diye aklımdan geçirdikten bir müddet sonra belki burada kalsam daha iyi olacak diye düşünüyorum. Keşkenin kıskacında yaşarken belkinin oyuncağı olmuşuz da bundan haberimiz bile yokmuş meğer. Bu çelişkiler günümüz dünyasının bizim yaşantımıza olan yan etkileri mi? Modern hayatın cilveleri mi? Bilemiyorum. Hayat dediğimiz şey aslında çelişki çıkmazında yaşadıklarımız değil midir zaten?
Olmaktan memnun kalacağı bir yerde olmak istiyor insan. Böyle bir yer var mı? Sıkılmadan durabilir mi insan sürekli aynı yerde? Bulunduğu yeri beğenmiyorken olmadığı yeri beğeneceğinden neden bu kadar emin hissediyor olabiliriz? Bilemiyorum. Kafa nerede? Vücut nerede? Biz neredeyiz? Neredeysem orda fazla nerede değilsem orada eksik miyim?
Buraya ait değilsin deseler ne hissederdiniz? Nerede yoksanız orada mı olmalısınız? Yahut geçmişte mi kalmalıydınız? Gelecekte mi olmalıydınız? Şimdide olmak şimdide kalmak neden zor geliyor bize?
Eskilere dalmak, geçmişi özlediğimiz için mi sadece? Yaşananlardan bazıları bizi bize değerli hissettirdiğinde, kendini iyi hissettirdiğinde hatırlamaya değer oluyor. Belki de bu sebepten geçmişle bağımızı sürekli canlı tutmaya çalışıyoruzdur, kim bilir! Belki de doymak bilmeyen duygusal açlığımızı doyuracak gıda arayışıdır geçmişe sık sık başvuru sebebimiz.
“Konfor çürütür.” sözünü çok duymuşsunuzdur. Bu söze mukabil” Senin hikayen ne? “Repliği geldi aklıma. Hikayesi olanların kumaşında acı, gözyaşı, tecrübe gibi birçok element var. Onca yaşanmışlıklar sayesinde olsa gerek, hikayesi olanların kıymetli oluşu. İçten yenilenmeyenin dıştan çürümeye yüz tuttuğu da çok önemli bir gerçek..
İnsan aradığı şey kadar kıymetliyse madem, Ne yapmalıyız bu durumda? Kendinde olamayış, o anı yakalama güçlüğü, kendini bir yere ait hissedememe, sürekli hayatı sorgulama, anlam arayışı, düşük modda kalma gibi saymaya devam edersek buradan güneşe yol olacak kadar çok dertlerimiz, endişelerimiz ve korkularımız varken, Ne yapacağız? Nasıl hareket edeceğiz? Çözüm ne?
Yukardaki saydığım meselelerin çözümü bende değil başta onu söyleyeyim. Bu dertler bende de var. Benim çözüm yolum demeyelim de mücadele yöntemim nedir? Bunu konuşalım istiyorum.
Ertelediğim bir iş kafamı sürekli meşgul ettiği, gözümde büyüdüğü için kendime göre işleri sıraya koyup kolaydan zora doğru bir sırayla yapmaya başladığım zaman cidden rahatlıyorum. Niyetlendiğim bir iyiliği hemen yaptığım zaman kendimi daha iyi hissediyorum.
Düşüneceğime harekete geçmem gerektiğini bilerek, hemen hayalimle ilgili küçükte olsa bir adım atmaya çalışıyorum. Yazı yazacaksam iyi kötü demeden bir cümle kurmakla başlıyorum işe.Hatam çok kusurum fazla insanım nihayetinde. O halde yanlışlarımı telafi etmeliyim. Çok eksiğim var bari birini tamamlayayım. Azar azar ilerlemenin en hızlı ilerleme olduğunu düşünüyorum artık.
Bir hayra vesile olmak bir ihtiyaca cevap vermek için gayret gösteriyorum. Hayata az da olsa bir katkım olsun istiyorum. Karanlıktan hayıflanmak yerine cılız da olsa bir kıvılcıma sebep olabilirsem ne mutlu. Başta kendim olmak üzere etrafımdakileri aşkla şevkle tutuşturabilir miyim? Derdim bu artık…
11 Ocak 2023
Murat CANBOLAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.