- 404 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sabrın Sonu Selamet
Nefes aldığınız sürece katlanmak zorunda kaldığınız her şey yaşadığınız her tecrübenin sabırla bağlantısı vardır.Hayat boyu sürecek tahammül nöbetini tutmak her kulun harcı değil.Ancak sabrın sonu selamet yeter ki bu ömürlük imtihanı kuralına göre geçmek için temkini elden bırakma!
İmtihan büyük asla tam bir emniyet yok. Mücadele sürekli nefis ve şeytan her an tetikte. İnsanın yaratılışı gereği aceleci oluşu işi daha da bir katmerli zorluğa taşırken ne yapabiliriz?
Kesin bir ferahlık net bir huzur süreden bir mutluluğun asla olmadığı ve olamayacağı bu dünyanın biz sakinleri için başta yaratıcı olmak üzere birbirimize dayanmaktan başka da bir çaremiz yok.
Şikayet edecek olursak sabredenler arasında anılmamız imkansız.Kabullenmek sonuçta katlanman gereken zorluğun her aşamasından dokunacak zararı peşinen olur vermekten ibaret.
Hayrın ve şerrin yaratandan bilip yine Allaha sığınırken iyilikleri Rabbinden kötülükleri nefis ve şeytana atfedilme becerisine sahip olduğunuz vakit sabırla ilgili kendi idrakiniz ölçüsünde net bir anlayış elde edebilirsiniz.Kadere eleştiri getirmek yerine sadece istek ve tercih hürriyetine sahip olduğunu bilerek tevekkül çizgisinde hayatını idame edebilme becerisidir tahammül.
Hayal kırıklıkları,yaşanan acılar, çekilen sancılar, derin üzüntüler karşısında insanın düştüğü acziyetle kalbi kor ateşlerde kavrulur.Gözyaşları imdada yetişse dahi gönlünü teskin edecek bir teselli bulamaz kolay kolay.İsyana da kapılabilir. Verilen nimetlerle ilgili yeterince şükretmez ancak gördüğü en ufak zorlukta vaveylaya hazırdır.
İnsan hayatı sorgularken anlam arayışına girer.Neden var bu acılar? Nedir buradan alacağım ders diye düşünür sürekli.Bu sorgular isyan mıdır?Şikayet midir?
İsyan ve şikayet edilen durum red etmekle ilgilidir.Kadere isyan, başa gelenden şikayet veya başa gelenleri ağır bulmak kabullenmeyişin en net ifadesidir. Peki ne yapalım? Başa gelen çekilir deyip mücadeleyi bırakalım mı? Hiçbir şey yapmadan beklemek doğru mudur?Bu konuda bence en net ve doğru tavrı Yakup peygamberin ayetle ifade edildiği şekliyle “Hüznümü ve kederimi sadece Allah’a arz ederim.”ortaya koyduğunu düşünüyorum.Kullara arz edilen her şikayet nihayetinde insanı isyana sürükleyen bir vartaya sokar.Allahü alem der amellerin niyetlere göre olduğunu söyler ve sorgulamadan sabır ve tahammülle sonucu beklerken sayı elden bırakmadan neticeyi beklemek belki de en doğrusudur.
Sızlanmanın bir derde bin dert ekleyeceği unutmadan sabredenleri müjdele ayetine güvenerek aktif bir sabırla Allahtan bir lütuf bir güzel nasip ve en hayırlı neticeyi talep etmek herşeyin dizgini elinde olan Rabbimiz için ol demekle olacak kadar kolay bir sonuçtur.
Sabır kalesine hücum eden top tüfekle an be an saldıran o kadar çok etmen vardır ki bu kalede kuşatmanın sürdüğü her an her dakika içerdeki erzağın tükenmesini netice verecek ve eldeki tahammül gücünü kıracaktır.Sabır kalesinin içinde kendi kendini yiyen bir iradenin çözülmesi an meselesidir.İşte bu sabır kalesini savunan irademizin merkezle irtibatının sürekli temini başta dua olmak üzere irademizin hakkını sonuna kadar vererek mümkün olacaktır.Allah’la olan irtibatımızı koparmadıkça sabır kalesi düşmeyecek nefis ve şeytan gibi en azılı düşmanlara karşı kalemiz muhkem duruşunu asla bozmayacaktır.
Kendi gücümüze güvenmek acele etmek sabır ve temkini elden bırakmak bizi felakete sürükleyeceğini bilmeliyiz.Bu tavrı değiştirmezsek eğer yaşayacağımız en hafif felaket tüm işlerimizi elimize yüzümüze bulaştırarak hayata katmerli bir zorluk daha eklemiş olacağız.
Sabır konusunda çok az şey bildiğimi tahammülün pek olmadığını bilerek nefsimden şeytandan yaratana sığınırken yine Rabbimin izniyle muhafazateyn surelerinde bahsi geçen her türlü şer ve felaketten yine Rabbime sığınıyorum.
Rabbim sabır kuvvetimizi dağıtmadan zorluklarla mücadele etmeyi nasip etsin bizlere.
09.01.2023
Murat Canbolat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.