- 365 Okunma
- 4 Yorum
- 4 Beğeni
EV ALMA KOMŞU AL
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
EV ALMA KOMŞU AL
Ahmet amcanın evi ile bizim evimiz iç içe idi. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Sözü arzı doldurur. Ama bu söz sanki anlamını yitirmiş gibi. Hatta o kadar acı ki, komşuluk olgusunun silinip gittiğini dahi söyleyebiliriz.
Ne mahalle kültürü kaldı elimizde ne de komşuluk ilişkileri. Komşu, komşunun külüne muhtaç değil artık. “Ev alma, komşu al” sözünün yerinde yeller esiyor. Komşu hatırını sayan, komşu kapısını çalan kalmadı. Gayrı hiçbir yeri KOMŞU KAPISINI ÇEVİRME cesaretimiz yok.
Geçenlerde Daire kapımda bir poşet içinde iki simit asılmıştı, aldım, içeri girdim. Demek ki benimle komşuluk ilişkisi kurmak isteyen bir komşum koymuştur diye düşündüm ve öyleydi. Ne güzel olurdu. Dünya küçüldü, ülkeler bile birbirine komşu durumuna geldi. Halklar birbirine karıştı, dolayısıyla birbirine güven duygusu kayboldu. Kentleşme furyası ile meydana gelen akın akın göçler ve bu göçlerin neticesinde oluşan yapılaşma anlayışı, mahalle olgusunu da komşuluk algısını da yerle yeksan etti. Büyük bir enkazın altında bulduk kendimizi.
Yaşantımıza, benliğimize, ruhumuza, kimliğimize, kişiliğimize yabancı değerlere çarpıverdik. Dayanışma ruhunu, gönül bağını, saygıyı, hoşgörüyü kaybettik. Aynı apartmanda oturanlar telefonla dakikalarca sohbet ediyor. Ama yanyana gelip bir kahve içimi oturamıyorlar. İnsan komşusu ile dertleşmek kaynaşmak hasbihal etmek istiyor. Ama bir türlü cesaret edipte yakınlaşamıyorlar. Çekingenliğimizden yanına yaklaşamıyoruz, bu zincirleri kırmadan da birbirimizi sevemiyoruz. Merdiven ya da asansörde karşılaşmamak için birbirimizi gözetliyoruz. Hasbelkader denk gelirsek günaydını, merhabayı çok görüyoruz birbirimize. “Selâm verdik, borçlu çıktık” sözünün gerçeğe dönüşmesinden ürküyoruz galiba. Zira birbirimizi tanıyamadığımız için, güven duygusunuda kazanamıyoruz.
Komşularımızla iyi ilişkiler kurmamızın temeli, onları iyi tanımaktan geçer. Birbirimizi tanımalı, gerçek manada tanış olmalıyız. Günümüz komşuları arasındaki sorunların temelinde yatan sebep, tanıma ve tanışma konusunda gereken ehemmiyeti göstermememiz ve dostane ilişkiler kurmamamızdır. Yardımlaşmayı, birbirimizi koruyup kollamayı, kibarlığı, insanlığı unuttuk. Bu, çok endişe verici bir durum. Şimdi yemek kuryeleri var yemekler dışarıdan geliyor, «göz hakkı» oluyor, kimse umursamıyor. Çarşı pazardan alınanlar şeffaf poşetlerde eve geliyor; alan var, alamayan var denmiyor. Göz hakkı, kıskançlık oluşuyor. Hiç şifa olur mu? Ya sosyal medyada yediklerini içtiklerini ağızlarının suyu aka aka yayınlayanlara ne demeli.
Bizim Peygamberimiz «Yemeğinizin kokusu ile komşunuza eza etmeyiniz.» buyuruyor. Bugün kokuyla, gösterişle çevredekilere hep eza veriliyor. Tabiî ki yenilenler içinize sıkıntı veriyor. Sonra da «depresyon» diye diye doktorlara gidilir. Kendimizi silkelemenin ve özümüze dönmenin zamanı geldi de geçiyor. Biraz daha geç kalır ve işin ehemmiyetini kavrayamazsak kayıplarımızı telâfi etmemiz mümkün olmayacak. (Emirdağ’ın köylerinde Yaşlı kadınlara danışan gençler şu öğütleri alırlardı: ’Dört duvar sır saklar’’ Evet dört duvar sır saklar, nice acılarla beraber, nice kahkahaları, nice kederlerle beraber ümit edip koşusunun kapısını çalacağı zamanları bekler. Birde ‘’ülüşe rağbet edin ‘’ Ama sınırları koruyun derlerdi.) Bu bölüm Özcan TÜRKMEN Beye ait.
Oturup konuşmalı, tatlı dil ve güler yüzle makul davranışlar sergilemeliyiz. Komşularımızı koruyup kollamalı, onlara elimizden geldiğince hem maddî hem manevî yönden destek olmalıyız. Özellikle kimsesiz ve yaşlı olanları kaderine terk etmemeliyiz. Bir ayette “ana, baba ve yakın akrabalardan sonra yakın ve uzak komşuya iyilik etmek, iyi davranmak tavsiye edilmektedir”
Bir başka makalemde en yakından başlayarak bütün şehir komşu statüsüne girer demiştim. Bu gerçeği kabul etmeli ve komşularımızla ilişkilerimizi sağlıklı yürütebilmek için karşılıklı hak ve hukuku gözetmeliyiz, Bizim peygamberimiz “Cebrail, Bana komşu hakları konusunda öyle hükümler getirdi ki: Bu gidişle herhâlde komşu komşuya vâris kılınır diye düşündüm’’ demiştir. “Komşusu elinden ve dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz” Sözü, komşuluk ilişkisinin önemini ve ne kadar hassas bir konu olduğunu açık bir şekilde göstermektedir.
Yine Resulullah’ın, “Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşusuna ikramda bulunsun” gibi sözleri de bu bağlamda değerlendirilebilir. Ev müstakil değilse haddi aşmadan beraber yaşamak durumundayız, Ancak mesele şu ki komşuluk ilişkilerinden hiç hazzetmeyen, insan canlısı olmayanlar mutlaka olacaktır. Biz istesekte istemesekte hayatımızda birbirimize hiç olmayabileceği gibi, katkı sunabilir ya da zarar verebiliriz. "Biz, ruhlar âleminde hep beraber idik. Birbirimizden asla ayrılmayız. Ruhlar cesetlere girdikten sonra da aynı şekildedir. Ve akıl nerede olursa, biz ona tâbî oluruz.
Bütün duyu organlarımız Cebrail’in öyleyse yerleşin yerlerinizi emrini verdikten sonra: Akıl dimağa, ilim kalbe, haya göze yerleşti. İşte bu hadis-i kutside de anlatıldığı gibi, hayânın makamı gözdür. Bu yüzden hem gözümüzü korumak önemlidir hem de göze hitap eden şeyleri kontrol altında tutmak önemlidir.
ŞİMDİ BİRBİRİMİZDEN AYRILDIK, AYRI DÜŞTÜK NE GÖZ HAKKI KALDI NEDE HAYAMIZ: EV ALMA KOMŞU AL SÖZÜ YOK OLDU UÇTU GİTTİ.
==============================AR========================
YORUMLAR
Biz sadece ev aldık, üst kat koşusu yüzünden kendi evimden kiraya çıktım bir de böyle durumlar var... Hele de bu devirde komşuluk ölmek üzere... Manidardı...
mehmet talip bilgil
mehmet talip bilgil
Çok değerli görgü- gelenek ve sosyal kültürümüzü yaşatmak ve devam ettirmek için karşıdan beklemek yerine kendimizin ilk adımı atması ; davranışlarımızla örnek olmamız; duyarlı bir sorumluluk üstlenerek çabalamamız , soruna en azından kendi çevremizde çözüm getirecektir.
Bu anlayışı benimseyenlerin sayıca çoğalmaları dileği ve umuduyla.
Kutlarım.
Sevgi ve saygılarımla.
ayşe1 tarafından 12.1.2023 16:19:02 zamanında düzenlenmiştir.
mehmet talip bilgil
Ev alma komşu al , Komşu komşunun külüne muhtaştır deyimleri rüzgar yeliyle yok oldu ,
Ne insanlık kaldı nede akıl bırakıldı sayılır,
üstadım hani Kör oğlunu anlamı güzel sözü varya bu günlerde aynen öyledir , Tüfek icat oldu Mertlik bozuldu , yani eskiden bilek gücü kullanılırken , şimdi ise adam damını sırtından yaralar olur , bu niyetle kalkan mevlukatlar zerre kadar insanlık yoktur.
EV ALMA KOMŞU AL , Şiirini haz ile okudum ,Yüreğine sağlık kalemin daim olsun.
Saygılarla .............................. Selam