- 419 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
KURBAN
Mustafa çocuklarını çok seviyordu. Oğlu Kurban’ı ise bambaşka seviyordu. O, oğlunu Hz. İbrahim gibi Allah’a kurban adamıştı. İşte bu yüzden oğlunun ismini Kurban koymuştu. Kurban, ismi toplumda biraz tuhaf karşılanıyordu. Fakat Kurban alışmıştı bu isme. Babası Mustafa ile arasında samimi bir ilişki vardı. Arkadaşları ile gezmez, genelde babası ile gezer, vakit geçirirdi. Kurban, dört kardeşin üçüncüsüydü. O, babası ile akşamları çoğu zaman beraber yatardı.
Babası Mustafa:
“Yatağa yattıklarında Kurban, beni arkadan kucakla üşüyorum.” Derdi. Kurban, babasını arkadan sıkıca kucaklarken babasının ensesinden onu koklardı. Bu kokuya çok alışmıştı. Zaman geldi, Kurban büyüdü ve evlendi. Babası oğlunun evlenmesine bir taraftan seviniyor, diğer taraftan üzülüyordu. Babasının içi buruktu sanki sevgisi ortadan bölünmüştü. Kurban’ın askerlik zamanı geldi.
Kurban:
“Baba! Ben askere gidiyorum. Gelinin hamile, ismini biz belirledik. Çocuk doğunca çocuğun ismini biz koyacağız.” Dedi. Oğlunun bu sözleri üzerine baba suratını azdırdı ve gitti. Bu konular baba ile asla konuşulmazdı.
Kurban:
“Ne yaparsan yap, çocuğun ismini biz koyacağız” dedi. Kurban, Doğubayazıt Telçeker’e askerlik görevini yapmak üzere gitti. O, askerdeyken eşini çocuklarını, kardeşlerini annesi çok özlüyordu. Babasını ise özlemenin ötesinden de çok özlüyordu. Bir gün sınır nöbetinde Kurban birden memleket yönüne doğru ilerlemeye başladı. Memlekete doğru koşup gidiyordu. Kurban gitti gitti ve gitti. Arkadaşı Kerim de arakasından koşuyordu.
Arkadaşı Kerim korktu ve seslendi:
“Askerliğini yapmadan gitmen mümkün değil Kurban. Alimallah sonra askerliğin yanar.” Kurban, ileride diz çöktü ve saatlerce ağladı.
Arkadaşı Kerim:
“Tertip ne oldu?” dedi.
Kurban:
“Uzaklardan babamın kokusu geldi. Bu kokuya dayanamadım. Kokunun geldiği yere doğru gitmek istedim” diye cevap verdi. Babasının kokusu Hz. Yusuf’un kokusu gibi geliyordu burnuna. Babasının kokusunu hiç unutamıyordu. Kurban, tezkeresini aldı ve memleketine döndü. Uzun yolculuktan sonra tam sabah namazı vaktinde eve girdi. Çok sevinçliydi. Ne de olsa vatani görevini tamamlamış, sağ selamet baba ocağına dönmüştü. Babası sabah namazını kılıyordu. Kurban, babasına arkadan yaklaştı ve onu namaz bitene kadar kokladı. Babası namazını bitirdi ve oğluna sert bir bakış yaptı. Aniden döndü, kapılar arka arkaya çarpıldı ve baba Mustafa evi terk etti. Bu arada evin havası buz gibi oldu. Evin içinde sanki filim donmuştu.
Kurban sadece:
“Ana ana ne oluyor?” Diyebildi.
Annesi Fadime Hanım:
“Oğlum! Çocuğun adını babana koydurmadığınız için baban size çok darıldı ve küstü.” Dedi. Bu sözler üzerine Kurban oraya yığıldı kaldı. Kendine geldikten sonra kapıyı açtı ve şehrin alaca karanlığında kayboldu…
08.01.2023
Yozgat
YORUMLAR
İDRİS ÇETİN
SAĞOLLASINIZ
SELAM VE SAYGILAR....