- 1418 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Dönüştürür
ÖZGELİŞİM ÖNYARGIYI ÖZGÜVENE ÇEVİRİR
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Önyargı peşin hüküm demektir. Yani Anlamadan dinlemeden, biraz da kıskançlıkla insanın yargıya varmasıdır. Mesela senin en yakın arkadaşın bir gün sana gelip der ki: “ Bir yerde bir bilge insan var. Bana hayatta okuduklarından, yaşadıklarından süzerek bilgisini sunuyor, sevgisini gösteriyor. Ben O’ndan öğreniyorum. Gelişiyorum. Özgelişimim artı puan kazanıyor”. Sen de o insanı merak eder. Bir iki konuşmadan sonra sen kıskanarak dersin ki “ O adam boş bir insana benziyor. O’ndan ne buluyorsun. Bak en güzel arkadaşız, başka arkadaşa mı ihtiyacın var?”dersin. Bu bir önyargıdır.
Sevgili özgelişim yolcusu,
Bu önyargının temelinde yatan kıskançlık ve “arkadaşı kaybetme korkusu”, “gelişimin önemini fark edememe ve gelişime de önyargı ile bakma”, “hayatı tanımama” gibi pek çok neden sıralayabiliriz. Ama kesin bir önyargı vardır. Bu önyargıyı yıkıp, olumlu düşünmeye başlamadıKça insana bir fayda sağlamaz. Sadece o gelişen arkadaşının daha çok geliştiğine şahit olursun.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Sen “sözgelişim” yani sözde gelişimden öz de “ özgelişim” e çevirmek istersen önce “özirade” ni güçlendireceksin. Azimle “ben gelişeceğim” diyeceksin. Önyargılarını uzun düşünerek atacaksın ki, hatalarını düzelterek “ boş adam “dediğin insanların güzel yönlerini arkadaşın gibi göreceksin, kıakançlıklarından biliyorum tamamen sıyrılamayacaksın ama azaltarak bu sefer faydalanacaksın. O zaman göreceksin ki, bir zamanlar boş dediğin insanların “en değerli hocan” olduğunu göreceksin.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Önyargılar özgelişimin düşmanıdır. Düşmanlardan nasıl uzak durarak kendimizi korursak, önyargılarımızdan da ne kadar uzaklaşmaya başlarsak özgüvenimize ve özgelişimimize o kadar destek olmuş oluruz. Bu da bize hayatta daha huzur ve mutluluk olarak döner.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Bu anlattıklarım yaşanmış olaylar ve bizzat şahit olduğum şeyler.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Pek çok insan işte bu önyargıları ile azimle mücadele etmediğinden özgelişiminin önemini anlayamaz. Düşmanlarımızla mücadele etmezsek onları yenemeyiz ya da bizden uzaklaştıramayız. Düşmanlardan uzak kalarak huzura erersek önyargılardan uzak kalarak da özmüze yani özgelişimimize döneriz.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Her şey dönüşüm halinde ise bizde önyargıları özgüvene , özgüveni huzura, huzuru da başkalarına huzur vermeye dönüştürebiliriz. Ya da önyargı cehaletini yenerek önce bilgi dolar, sonra bu bilgiyi artırarak çoğaltırtsak belli aşamadan sonra da başkalarına aktaracak hale geliriz. Okuma yazmayı öğrenen insanın sonradan küçük kardeşlerinin okuma yazmasına destek olması gibi bir şey. Bilgisini artırdıkça eğitimini yükselttikçe öğretmen olması ve bunu da ciddiyet aşkla yaparak yeni öğretmenler yetiştirmesi gibi. Dikkat edersen önyargılı öğretmenlere nazaran önyargısını yıkan ve özgüvenini artıran öğretmenler daha etkili olur öğretmekte ve öğrencilerinin özgüvenli olmasında. Sen de çevrendeki öğretmen ve hocalardan bunu görüyorsun.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Olumsuzluk içeren önyargı gibi huylarımzı özgüven ve özgelişim gibi olumlu duygulara çevrimek her babayiğidin harcı olmadığından, bunu yapanlara “başarılı insan” gözüyle bakarım her zaman. Dönüşüm ve değişimleri herkes göremez. Her olaya olumsuz bakmayı marifet edinenler ise hem görmekz, hem kıskanır, hem anlamaz hem de suçlamayı pek severler. O yüzden bu tür insanlara söz söylemem ve “oo ne rahat adamsın” sözlerine sadece gülümseyerek bakarım.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Önyargıları ile savaşmasını bilen insan, zamanla özgüvenli insan da olacaktır. Sende bunun mücadelesini görüyorum. Okuduklarını anlamayınca eskisi gibi hemen pes etmiyor ve yeniden okuyarak anlamaya çalışıyorsun. Ben bunu bile sende büyük aşama olarak görüyor ve seviniyorum. Haruki Murakami ‘ye, “okurların senin kitaplarını iki üç kere okuduklarını ama anlamadıklarını söylüyorlar” diye soran gazeteciye “o zaman dördüncü kere okusunlar” cevabını hatırladım. Bende eskiden anlayana kadar okurdum. Şimdi bile sevdiğim kitapları tekrar tekrar okuyorum. Anlamak daha iyi anlamak için faydasını da görüyorum. Bu konuda sana başka mektup yazacağım zaten. Okumak daha geniş bir özgelişim konusu.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Dikkat edersen özgelişim yolculuğunda sen istediğinde merhale kaydettik. Sen istemezsen bu olmazdı. Ben uzun zamandır bunu anlatmaya çalıştım. Sen anlamaya ve uygulamaya başladığında mesafe kat ettik. Ama çok insan sözde gelişmek istediği için mesafe kaydedemedik ve önyargılarını da alıp yanımızdan gittiler. Bu onların tercihiydi. Derler ki: “cehennemde ateş yoktur, herkes ateşini kendi dünyadan götürür” yani insan kendi istek ve gayreti ile cehennem ateşine ve dünya cennet güneşine gider. Mutluluk tercih ve gayretlerimizdedir.
Sevgili özgelişim yolcusu,
Bir yolculuğa başladığımıza ve sende gayretle bu yolculuğa devam etmek istediğine göre, bu yolculukta çok mesafe kat edeceğiz demektir. Senin gayretin bu yolculukta alacağımız mesafeyi belirleyecek adımlar hızlı olursa daha kısa zamanda hedefe ulaşılır. Hızlı koşan ve yürüyenler hedefe yavaş yürüyenlerden her zaman erken giderler. Yol aynıdır ama yolda yürüyenlerin hızı farklıdır.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Her mektup bir sohbetten öte, geleceğe bırakılan belegeler, edebi eserlerdir. “Bildiğini okuyanla paylaşmamak” da bir sorumsuzluk değil midir? Bu yüzden kimse okumasa da, bizler yazalım da sorumluluğumuzu yerine getirelim. İsteyen her türlü yorumu, bakışı, sözü söyleyebilir. “Sözümüz ve davranışımız özümüzdür” herkes seviyesine göre davranır.
Sana özgelişimi yabaş yavaş anlatmaya devam edeceğim. Hayat tecrübelerimi, hatıralarımı, sevgimi ve bilgimi paylaştıkça hayat bana da yeni bilgielr vercektir şüphesiz bilgi ve sevgi paylaşıldıkça çoğalır, bunun bilincinde olarak paylaştıkça paylaşmaya devam edelim.
Özgelişim dolu günler diliyorum sana...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.