- 444 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Can Sıkıntısı
Ne zaman canım sıkılıyor desem, çoğunlukla aldığım cevap aynı olur. Sıkı can iyidir,kolay çıkmaz.Demek ki dünya mizah derneği toplanmış ( öyle bir dernek yoksa da kurun bak iyi fikir) şöyle bir karar çıkmış, biri canım sıkılıyor der demez bu cümle kurulacak canı sıkılan bu espriyle birlikte neşesi yerine geliverecek. Anında terapi, dakkasında çözüm. Oh ne ala.Keşke öyle kolay olsa…
İnsanı suya benzetirsek illa ki su bulunduğu kabın şeklini aldığı gibi insanda bulunduğu ortam koşullar ve coğrafyaya uyum sağlayabildiğini anlayabiliriz. Her su aynı mıdır? Elbette değildir.Irmak ayrı göl ayrı yeraltı suları ayrı deniz suyu apayrıdır.İnsanda böyledir işte ne kadar insan o kadar farklı karakter.Herkesin huyu suyu ayrıdır parmak izi gibi.
O halde herkesin can sıkıntısı da birbirine benzemez. Çobanından padişahına dert başka tasa başka.Çobanın kar zarar bilançosunu ifade eden mottosu şu olsa gerek.Bu işin mala davara zararı var mı? Pragmatik gözüken bu tutum üzerinde düşünürsek çobanın hakkı var diyebiliriz.Dağda duruyorsanız kurdu kuşu hesaba katmadan hareket etmenizin sonucunda uğrayacağınız zararı tahmin etmeniz çokta zor olmasa gerek.Kurdu kuşu düşünen kafayı mihenk yaparsak kurdun yerine kuruntu kuşun yerine kuşku gelir ve can sıkıntısı da burada ortaya çıkar.
Akıl fikir düşünce ekseninde hareket etmeyi herkesten bekleyemeyeceğimize göre filozof olmayandan da varoluşla ilgili kaygılar gütmesini beklemekte çok doğru olmaz.Peki nedir insanın asıl canını sıkan deseniz en kestirme cevap işsizlik derim.
Tenekeci’nin “işsizler için şiir” adlı şiirinin aklıma getirdiği ve benim işsizlikten ne anladığımı ifade etmemin tam zamanı olduğunu düşünerek başlıyorum.
Kendimce can sıkıntısının asıl sebebi işsizlik demiştim.Doktorun teşhisi ustanın sorun tespiti hakiminde hükmü ne kadar önemliyse de ortada bir sorun bulup teşhis koymak ve bu duruma çözüm üretmekte o kadar önemlidir diye düşünüyorum.
(İş arayan işsizlerin Allah yardımcısı olsun ve kim olursa olsun iyi dürüst ve edep sahibi olduktan sonra herkesin kalbine gönlüne göre hayırlı güzel işlerle nasiplendirsin yaratan inşallah.)
Benim dikkatimi çeken gerek kamuda gerek özel sektörde çalışan iş sahibi asıl işsizler! Kim bunlar derseniz elindeki işin kıymetini bilmeyen işi yavaşlatan aksatan iş yapana da mani olan işsizler! Emeksiz yemek uman işsizler! Bunlar öyle işsizler ki hem kendi canları sıkılır hemde gerçekten çalışan insanlarında sürekli bir şekilde canlarını sıkarlar. Böylelerini ancak teneşir paklar.
Bu canı çıkasıca canı sıkkın tembellerle ne iş yürür ne de böyleleriyle yol yürünür.Böylesi can sıkan tiplerin verdiği huzursuzluk kadar kolay kolay can sıkan bir durumda yoktur herhalde.
Üreten emek gösteren gece gündüz çalışan özverili çalışkan insanların da canı sıkılabilir. Onlarda emeğinin hakkını alamamaktan dolayı üzgün olabillir ancak helalinden kazandıkları için içleri de rahattır bir taraftan .Böyle can sıkıntısı taşıyanlara can feda.
Can sıkıntısının farklı bir sebebi de insanın yaratılış olarak çok fazla donanımla dünyaya gelmesi yüzündendir.Çünkü insan kendinin farkına vardıkça donanımlarını gördükçe kapasitesinin sınırlarını farkettikçe tekamüle ilerlemeye dönük yüzü onu bir yerde sabit kalmamaya zorlayacaktır. İnsan konfora alıştıkça can sıkıntısıda artar aslında başta rahatlık tembellik iyi gelir gibi olsa da sonrasında insanın yine canı sıkılıverir. Uzun, debisi yüksek akarsular gibi insanda taşlara çarpa çarpa akmalı bazen şelale olup yükseklerden dökülmeli asla durgun bir göle akmamalı hırçın deli sularını sürekli dev dalgaların olduğu ve fırtınaların eksik olmadığı denizlere okyanuslara taşımalıdır.
Can sıkıntısına canını sıkmaya zaman bulamayan çalışkan becerikli insanlara ne kadar çok ihtiyaç var. Liyakat dedikleri zaten tam da budur.
Fazıl bir şairin kaleme aldığı utansın şiirinde temas ettiği gibi ustada kalmasın bu öksüz yapı, mçırak sürdürsün yapıyı ve sürekli beklenen özlenen müreffeh bir ülkeye çevirelim bu aziz vatan topraklarını.
Canı sıkılan çalışsın.Kendine iş bulsun. İşi olupta çalışmayan yer işgal etmesin. Can sıkıntısını gideren sihirli iksir çalışmaktır.
Geçen yıl uğradığım bir kütüphanede dikkatimi çeken bir durum olmuştu. Kütüphane çalışanı olmadığı halde kütüphanedeki yönetimin bilgisi dahilinde ciddi ciddi çalışan bir kızımız. Bilgi ve Belge Yönetimi mezunuymuş. İşi mutfağında öğrenmeyi hedefleyen bu akıllı kızımız inşallah en güzel yerlere gelir diye çok dua etmiştim.
Yanımda yöremde bana ilham veren o kadar çalışkan örnek insanlar varki ne kadar şükretsem az.Aynı zamanda işi olan işsizlerde çok fazla olmasına rağmen onlarda nasıl olmamam noktasında benim için birer uyarı levhası hükmünde.Kıymeti bilinmeyen nimet elbette elden alınır o yüzden elimizdeki işin kıymetini bilelim işimiz yoksa bile gerekirse bilabedel, meccanen, karşılıksız çalışalım. Vesselam…
05.01.2023
Murat CANBOLAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.