sığınak
o beni kuyuya düşürünce yusuf olacağımı sandı
rüyamda onu görüp sultan olacağımı kalbine
oysa ben çelmeyi öğrendim
düşmeyi
düşümde kuyu kazmayı
yalnızken en büyük korkum
yalnız kalmama ihtimaliydi onun
ve o korkuyu büyüttüm
büyüttüm
her geçen gün basamak eklenen merdiven gibi
kuyunun başına dek
derken çıktım
gün ışığına çıkartma yapan karanlık gibi
aya küskün
...
seni ele verecek gölgenin
çok zaman izini sürdüm
...
zamanla soğuyor çok şey
ay sararıyor
yıldızlar sönüyor
severken mecnuna dönüyor insan
nefrette firavuna
hepsi gelip geçiyor
o kuyudan çıkınca
...
şimdi bütün anıları kale’me alıyorum aklıma geldikçe
sağanağa tutulan küçük bir kuş gibi
sığınak gözlerimde
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.