- 390 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAYIP ÇOCUKLUĞUM
Kime sorsan yeniden çocuk olmak ister.Eskiyi özler durur.Ah çocuk olsam! der.
Oysa ben hiç özlemiyorum çocukluğumu.iyi ki geçti gitti iyi ki geçmişte kaldı diyorum.
Coçukluğun nasıldı? diye sorsalar
Babamın nefretle bakan gözleri derim.
Bayram sabahı mahallede ki cocuklar güzel giysiler giyinip şeker toplamaya çıkarken pencereden onlara bakıp ,aralarında olmayı çok isteyip ancak eski püskü elbisemden yırtık ayakkabılarımdan utanıp gidememek derim.
Okulda sınıf arkadaşlarımın resim dersinde boyalı kalemlerle güzel resimler boyarken benim boyalı kalemim olmadığı için boynumu büküp resimlerimi kurşun kalemle boyamam derim.
Öğretmenin Ne biçim ailen var senin bu kadar sorumsuz aile olur mu?Anneni çağır yarın gelsin dediğinde başımı öne eğip susuşum derim.
Etrafımdaki insanların çok sessiz bir çocuk ,içe kapanık , soğuk bir çocuk deyip neden böyle olduğunu sorgulamaması derim.
Annemin ölümünden sonra babamın da beni kalben terk etmesi, şefkatini sevgisini üzerimden çekmesi derim.hiç kızım demeyip elimi tutmaşıyı derim.
Anneler gününde Arkadaşlarım sen Annene ne aldın? diye sorduklarında yutkunup Annem öldü dediğim günlerdir derim.
Elbette güldüğüm günlerde oldu çocuktum işte ,sabah ağlar akşama gülerdim.
Öyle böyle geçti gitti herşey.
Vel hasılı kelam ben çocukluğumu hiç özlemedim.
O günlerin hasretini hiç çekmedim.