gerçek aşk
gecenin bi’yarısı
oltamızı aldık manitadan
kara dulmuş
zehirledi solumdan,
ayrılık sendromunu nerede geçireyim ulan şimdi,
bizim Bedriye yanaşsam
kel başını okşar,
"evliyim oğlum ben bu saate."
der, sanki saat bazında evli
a.. koyim, bi siktİr git Bedri,
en iyisi Bedriyelere bakalım biz,
iyi gelir belki derken
barın teki müzik yasağına uymuş benim gibi bir tipi bekliyor belli ki,
savurdum kendimi içeri,
"eyyt ulan bi yüzlük, bi’de beyazından peynir masama,"
dedim bu zamanda bu mekanda kaşar istenmez icabında,
şeklimizi yaptık, demimizi de aldık,
hesap ağır bastı biraz da delikanlılığa bok sürdürecek değiliz,
kasıla kasıla ödedik, garsona usuldendir
bahşişi de ateşledik,
"buradan yak abi," dedi ek olarak,
"eyvallah adamsın, dedim,
"hey taksi nereye lan,"
"boşum abi nereye istersen," "Kalamış’a sür,"
tatlı bir huzur almaya gidiyorum sanki,
dikiz aynasından dik dik bakışına işkillendim,
"hayırdır birader adam görmedin mi ne süzüyon,"
"paran var mı buradan Kalamış çok tutar da,"
elimi cebime attım kuruş yok,
"indir ulan beni param yok.."
tam zifiri salaklık ettim be
evde verirdik,
neyse yakışmaz şimdi şeklimize, Kanlıca dan Kalamış’a
tabanları kullanınca, aşk meşk kalmıyor usta,
ne takarım ulan daha ızdırabını da Leylayı da..
gerçek aşk olmadıkça
yürümem daha kadına kıza..