- 347 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
2021-2022
Temmuz ayına kadar herzamanki gibi rutin geçen günlerim okulların kapanmasından sonra çocuklarımın yanıma gelmesiyle birlikte şenlendi.
Arabayla hergün değişik koylara, sahillere gittik. Yedik, içtik, denize girdik, canlı müzik olan mekanlara gidip eğlendik.
Sanki benden daha zengin, daha mutlu insan yok gibiydi.
Onlara hizmet etmekten, değişik şeyler hazırlamaktan çok keyif alıyordum, hallerinden çok memnun ve mutlu görünüyorlardı.
Önceden hazırlamış olduğum zeytinyağı, zeytin, tarhana, kuru üzüm, pekmez...gibi şeyleri arabalarına yerleştirip güle güle
uğurladıktan onbeş gün sonra oğlum telefonla arayarak "anne biz anlaşamıyoruz, ayrılmaya karar verdik" dediğinde sanki dünya başıma yıkılmıştı da altında kalmış gibi hissettim.
Hayır olamaz, inanmıyorum, daha yeni gittiniz, hiçbir şey hissetmedim, nasıl olur, bir anne bunu nasıl anlayamaz derken;
Oğlum geçerli sebeplerini sıralayıp da senelerdir her şeyi içine attığını söyleyince mecburen kabul etmek zorunda kaldım.
Gelinim, fiziği ve huylarıyla dünya güzeli ve iyisi bir insandı. Aynı okulda okumuş, birbirine aşık olup dört sene anlaştıktan sonra evlenmişler, evlilikleri de yenice yedi yılını doldurmuştu. Hatta birkaç gün önce telefonla arayıp evlilik yıldönümlerini kutlamıştım da o zaman bile söylememişlerdi. Meğerse o zamanlar ayrılma planlarını hazırlıyorlarmış.
Bir sene önce kredi çekerek aldıkları ev gelinde, araba da oğlumda kalacak şekilde dilekçe hazırlayıp anlaşmalı olarak ayrılmak için mahkemeye basvurmuşlar.
Ben de bir sene önce anacığımdan miras kalan bağımı satıp dolar yapmış, dolar yükselsin de borçsuz olarak ev alayım diye bekleyip duruyordum.
Bir valiziyle evden ayrılacak olan oğluma sıfırdan ev düzebilmek için dolarların bir kısmını bozdurmak zorunda kalınca geri kalanıyla ev alabilmem imkansız hale geldi. Anacığımın ömür boyu uğraştığı emekleri, çocukluğumun o bağda geçirilen tüm anıları ergar olup giderek diye üzüntüden kahrolurken; hükümet, ev kredilerinin faizini düşürdüğünü açıkladı. O anda kredi çekip paranın üstünü tamamlayarak ev almayı kafama koydum, bana ev bulmaları için tüm arkadaşlarımı haberdar ettim.
Yeter ki bir şeye kesin karar vereyim, uygulamak için de icraata geçeyim, onu gerçekleştirmeden asla peşini bırakmamak gibi bir huyum var taa ki çocukluğumdan beri...
Arkadaşımın bir tanesi " benim evimin yakınında satılık bir ev var, ama sen yokuş diye oraları istemiyorsun" deyince, yine de bakmakta yarar var, bir göreyim bakalım dedim. Ev sahiplerini de tanıyormuş zaten, telefonu da varmış. Hemen aradık, arabasıyla gelip üç arkadaşımla birlikte bizi çarşıdan alıp eve götürdü. Evi şöyle bir dolaştım, hemen kararımı verdim.
Her yönüyle tam istediğim gibiydi. Her tarafı açıklık ve aydınlık, sanki güneş evin içinde, en uygun ısınma sistemi olan jeotermali var, arkası, önü bahçe, deniz ayağımın altında, manzarası çok güzel, daha ne olsun ki diyerek pazarlığımı yaptım.
Evin sahibi Kıbrıs Gazisi, evi gösteren oğlu da öğretmen ve çok iyi insanlar. Kredi çıkıncaya kadar kaparo bile istemeden, hiç zam yapmadan beklediler.
Başka şehirde yaşayan bir arkadaşımla aynı zamanlarda almıştık da onların ev sahipleri iki kez onar bin lira zam koymuş üzerine.
Tam evime taşınıp yenice yerleştim ki biricik canım kardeşimin eşinin coronadan dolayı hayatını kaybettiği haberini aldım. Hemen acilen yollara düştüm. On gün kadar oralarda kaldım, yanıp kavrulsam da hayat devam ediyordu.
Çarşıya çok uzak ve yokuş olan eve bir de araba gerekiyordu. Taziyeye gelen kuzenime durumu anlatıp, krediden biraz para kaldı, bu parayla araba alabilir miyim diye sordum. O da tanıdığı bir galericiyi aradı, birlikte bakmaya gittik, arabayı da aldık. Şu anda babam ve bakıcısının oturduğu evimden daha önce getirmediğim bahçe işleriyle ilgili çapa, kürek, balta, tırmık, testere, budama makası...gibi eşyaları da yükleyerek eşiyle birlikte beni evime bırakıp, bir gece de kaldıktan sonra Çanakkale’den gelen otobüsle uğurlamak için ana yolun kenarında bekliyorduk ki; iki tane kocaman kamyon tekeri hızla üzerimize doğru geliyor. Bize çarpmalarına ramak kala her ikisi de yön değiştirip birisi sağa, birisi de sola olmak üzere yolun kenarlarına devrildiler. Böylelikle büyük bir kazayı atlatmış olduk.
İlk arabam otomatik vitesti, oğlumu evlendirirken satmak zorunda kalmış, yedi yıldır da hiç araba kullanmamış, bu sefer de otomatik vites almaya gücüm yetmemişti. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim arkadaşım kullanır nasılsa diye düşünüyordum. O da borçlarından dolayı kendisini Azerbaycanlı bir kadına satınca, bunu kullanmayı öğretmesi için yazın kuzenimi çağırdım. Sağolsunlar ailecek geldiler. Geldiklerinde arabanın aküsü bitmiş, ne yağı kalmış, ne de suyu...
Zor zahmet ittirerek çalıştırdı. Yağını, suyunu da koydu, "bir kaç gün gideceğimiz yerlere bununla gidip gelelim de aküsü iyice dolsun "dedi. Dediği gibi Ayvalık, Cunda, Şeytan Sofrası derken dolaşıp geldik. "Yalnız, yokuşlarda durup da kaldıramayacak olursan eğer, bu araba geriye kaçar, senin parçanı bile bulamayız buralarda " deyince o cesareti bulamadım kendimde.
Gitmeden önce akünün kutup başlarını çıkardı, çok acil durum olursa komşularıma rica ediyorum, sağolsunlar götürüp getiriyorlar. Kendim kullanmasam da kapının önünde bir araba şart herkese. Otomatiğe çevirebilmek için uygun zamanı bekliyorum bakalım.
2022 nin en güzel haberi de damadımın fizik öğretmeni olarak atanması oldu. Biliyorsunuz ki fizik öğretmenlerinin atanması deveyi hendekten atlatmaktan daha zor artık ülkemizde. Umarım en yakın zamanda da eşdurumu tayinleri gerçekleşir. Tüm bunları sadece kendim için değil, herkes için istiyorum. Yaşadığımız toplumun refahı hepimiz için çok önemli. Kaliteli bir yaşam, ancak etrafımızdakilerin de refahı, huzuru, mutluluğu ile mümkün.
İşte benim 2022 yılımın getirileri ve götürüleri bunlar arkadaşlar.
Herkesin yaşamında olduğu gibi hüzünler, sevinçler, acılar, tatlılar, inişler ve çıkışlarla dolu...
Hani bir söz var ya; "hayat kalbin atışları gibi inişli çıkışlıdır, ne zaman düz çizerse ölmüşüz demektir" diye.
Önemli olan şeyin; zorluklar karşısında pesetmeden, yıkılmadan ayakta kalabilmek, geçmişten ders alarak geleceğe enin adımlarla yürümek olduğunu düşünüyor, Cunhuriyetimizin 100.yılı olan 2023 ün ulusumuza esenlikler getirmesini umuyorum❤
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.