- 289 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
YENİ BİR YIL.
YENİ BİR YILA GİRERKEN.
Evet, harcanıp gidiyor ömür dediğimiz. Harcanıyor harcanmasına da ömür sermayemizi tüketirken gönüller yıktığımızı ya da gönüller yaptığımızı ne kadar hesap edebiliyoruz hiç düşündünüz mü? Gözlerimizin kör, kulaklarımızın sağır, vicdanımızın esir olup olmadığı ile ilgili olarak hiç kafa yoruyor muyuz?
Bu konu ile ilgili olarak ne derseniz deyin, nasıl anlatırsanız anlatın... Anlattığınız/dediğiniz mutlaka doğru, mutlaka güzel, mutlaka hoş …
Bana göre ‘Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibi bir şey’ işte! Zirveye yaklaştıkça soluğunuz kesiliyor belki. Soluğunuz kesiliyor ama ufkunuz genişliyor işte!
Yaşadıkça mücadelenin gereğine daha çok inanıyoruz. Bu arada kendimizi hesaba çekmeyi biraz unutuyoruz gibime geliyor.
Yaşlandıkça yaşamanın anlamını daha fazla anladığımızı biliyoruz/biliyorlar. Biliyoruz bilmesine de ne kadar yaşadığımızın değil nasıl yaşadığımızın farkına pek varamıyoruz gibime geliyor.
Zaman, yaşlandıkça her şeyi öğretiyor bize. Öğreniyoruz da öğrendiklerimizi gündelik hayatımıza yansıtmada biraz sıkıntılar yaşıyoruz gibime geliyor.
Hayatı güzel yaşamaktan değerli bir şey olmadığını söylüyoruz. Söylüyoruz söylemesine de yaşamasını bilen için hayatın daima tatlı olduğunu biraz unutuyoruz gibime geliyor.
Ne kadar saklamak istesek de ‘Yaş da sevgi gibi saklanmıyor.’ işte. Olsun; atasözümüzdeki veciz ifadesiyle ‘Yaş kocasa da gönül kocamıyor.’ işte.
Bitmeyecek sandığımız hayatımız, ömür sermayemiz, her an tükeniyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.