- 377 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Nolur anne...
Kurban bayramı gelmekteydi. Komşularımız aldıkları kurbanlıkların sırtlarını ve alınlarını kınalamışlar bahçelerinde, sokakta dolaştırırken biz iki kardeş onlara gipta ile bakıyorduk.
Aklımızdan geçen “acaba babam bizede kurbanlık alacakmı ?” sorusuydu.
Babam devlet dairesinde hizmetli olarak çalışmaktaydı. Annem dantel ve örgü işi yaparak ailemizin geçimine yardımcı olmaya çalışıyordu.Zorlukla geçinmeye çalışan ailemizin kurbanlık alması bir hayaldi. Ben kardeşimle birlikte anneme “Ne olur anne bizde kurbanlık alalım” dediğimizde zavallı annem “Çocuklar durum müsait olursa babanız tabii ki alır” diyordu.
Bir gece geç vakit tuvalete kalktığımda babamla annemin bu konuyu konuştuğunu duydum. Babam bize kurbanlık alabilmek için büyük bir kahvede mesai bitiminden sonra ve tatillerde garsonluk yapmaya başlayacağını söylüyordu. Annem, babamın hem şeker hastası hemde kalp hastası olduğunu, sigara dumanının sağlığına zararlı olacağını söylüyordu. Babam hiç olmazsa bir seferlikte olsa çocuklarının isteklerini yerine getirmek için bunu yapmasının zorunlu olduğunu söylüyordu.
Babam artık iş çıkışlarından sonra kahvede garsonluk yapıyor, gece geç vakit yorgun argın eve dönüyordu. Her ne kadar annemin kurbanlık almamızın bize şart olmadığını, çok yorulduğunu söylüyorsa da babam,hiç olmazsa çocuklarımın kurbanlık isteğini bir kerede olsa yerine getirmem için bu şart diyordu.
Kurban bayramına iki gün kala babam aldığı kurbanlıkla eve geldiğinde ben ve kardeşim çok sevindik. O kadar sevindik ki babamızın boynuna atılıp uzun uzun onu öptük. İşte o zaman babamızın gözlerinde akan yaşları gördük. Babamda bize sevinçle sarılıyordu. “Bakın bizde kurbanlık aldık.Hadi sizde kınalayın” dediğinde kardeşimle biz sevinçten göklere uçuyorduk. Kardeşimle ben kurbanlığımıza sarılıp onu seviyorduk. Nihayet bizde kurbanlık almıştık.
Arife günü akşamı geç vakit annemde bir telaş başladı. Bana “ Hadi oğlum giyin de hastaneye gidelim” dedi. Meğer babam kahvede çalışırken hastalanmış acilen hastaneye kaldırılmış. Hastaneye gittiğimizde babam yoğun bakımdaydı. Babamı sadece uzaktan camın arkasından görebildik.
Doktorun bize söylediğine göre babam aşırı yorgunluğa bağlı olarak kalp krizi geçiriyormuş.
Babam o akşam ve bayramın birinci günü yoğun bakımda kaldı.
Biz annemle birlikte hastanedeydik.
Babam kurban bayramının ilk gününün akşamı vefat etti.
Bayramın ikinci günü öğle namazından sonra babamı defnettik.
Eve döndüğümüzde kurbanlık koyunumuz olanlardan haberi varmış gibi mahzun mahzun bakıyordu.
Babam bize kurbanlık almak için kendini bile bile feda etmişti.
Kurbanımızı bayramın ikinci günü kestirdik.
Biz iki kurban vermiştik.
Kamil ERBİL