- 258 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
SÖZ VERMEK
Sabah namazımı huzur içinde kıldım. Biraz Kur’an okudum. Tefekkür dünyasına daldım. Hava soğuktu. Pencerenin önünde oturuyordum. Tanımadığım bir Tanrı misafiri sabah kahvaltısında evimin camına aniden tık tık vurdu. Bizim örf âdetimize göre kapıya gelen misafir geri çevrilmezdi, düşman olsa bile. Gelen misafir bereket sayılır, ona hürmet edilirdi.
Camı açtım misafiri içeri davet ettim. Hoş beşten sonra karnı zil çalan misafire kahvaltı ikramında bulundum. Kahvaltısını güzelce yaptıktan sonra çay sohbeti başladı. Sohbete ilkin ben başladım. Evden barktan, geçim sıkıntısından dert yanmaya başlayacaktım. Ağzımdan bir iki cümle çıktı ya da çıkmadı. Misafir hemen:
“Orada dur.” dedi ve başladı anlatmaya.
Misafir:
“Kahvaltı yapar iken içeriye baktım şöyle Durak Bey” diye sözlerine başladı.
“Önce kendine dön bir bak. Ben dışarıdayım, sen sıcacık içeride evinde barkındasın. Evinde su var, elektrik var, banyo var, tuvalet var. Herkesin ayrı ayrı odası var. Her odada bir televizyon var. Televizyonlarda d-Smart var. Baka hele! Herkeste son model telefon, internet desen hakeza. Şuna bak! Buzdolabı ağzına kadar dolu. Anaam! Bir de öbür odada var buzdolabı. Onun içi de yiyeceklerle tıka basa dolu. Yuh be! Doğalgaz, sıcak su konfor olarak her şey tastamam. Ayakkabılar gıcır gıcır parlıyor. Diğer giyecekler içerde dışarıda öyle yeni. Bineceğiniz güzel bir araba var. Cepte maaş kartı ve diğer kredi kartları… Çocuklar işinde, gücünde rahat. Bu şükürsüzlük ne ya!
Gelelim bana; ya şu çay içtiğin bardağın büyüklüğü kadar çöpten yapılı bir evim, başımı sokacağım bir yerim ve kulübem bile yok. Kış, yaz yağan yağmur ve kar üzerimden geçer. Sokaklarda hastalanırım per perişan olurum. Ne elektrik! Ne sıcak su! Ya bunlar ne ki! Ne doğalgaz! Her taraf buz gibi! Ne buzdolabım, ne yiyeceklerim var. Şu verdiğin yemden başka yok yok. Yavrular çıplak ağızları havada…
Baktım çok kızıyor:
“Tamam, yarın çoluk çocuk kahvaltıdasınız inşallah benim evimde” dedim ve yarın kahvaltı vermeye söz verdim. Ayrıca maddi ve manevi yardım yapacağıma dair de söz verdim. Misafirimi gönül huzuru içinde yolcu ettim.
Tanrı misafirimi yolcu ettikten sonra abdest alıp iki rekât şükür namazı kıldım. Namazımdan sonra ellerimi semaya açıp yüce yaratanıma:
“Allah’ım! Verdiğin sonuz nimetler için sana binlerce şükür olsun. İnşallah bana verdiğin nimetlerden ihtiyaç sahiplerine tasadduk edeceğim. Bana; güç, kudret ver. Âmin, âmin, âmin…”
31.12.2022
Yozgat