- 242 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BİR FIKRA & SEÇİM VE İTTİFAK!
BİR FIKRA & SEÇİM VE İTTİFAK!
Konuya seçim ve ittifak nedir? sorularıyla başlamak istedim.
Seçim: Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçmek için başvurulan bir yöntemdir.
İttifak ise: Bir konuda ya da bir hedef doğrultusunda anlaşma, fikir birliği yapmak, bağdaşmak, uyuşmak anlamını taşır.
Bu belirlemeler sonrası şunu söyleyebiliriz; Bilindiği gibi AKP 14 Ağustos 2001 yılında kurulduktan yaklaşık 1 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 genel seçimi yapıldı. AK Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi.
İktidara geldikten sonra, tüm devlet olanaklarını sefer ederek devlet içinde ’’paralel devlet’’ oluşumuna neden oldu. Bu yapılanma sonucu devlet içinde önem teşkil eden kurumların çoğu, sonradan Fethullah terör örgütü ’’FETÖ ’’ diye isimlendirilen örgüt tarafında ele geçirilmesine olanak sağlandı.
Son dönemlerde Erdoğan ve Fethullah Gülen arasında çıkar çatışması gereği ’’FETÖ’’ örgüt tarafından 2016 yılında yapılan askeri darbe girişiminin ardından Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmişti.
Askeri darbe girişimi etkisiz kılındıktan sonra AKP Genel Başkanı Erdoğan darbe için ’’Allahın bize sunduğu bir lütuftu’’ şeklinde açıklamıştı.
Bu lütuf gereği 2017 yılında yapılan anayasa değişikliği referandumu ile yönetim şekli parlamenter sistemden başkanlık sistemi olarak belirlendi. 16 Mart 2018 tarihinde yapılan değişiklikle partilerin ittifak yapma hakkı sağlandı.
2018 siyasi tarihinde ilk kez siyasi partiler ’’ Cumhur İttifakı’’ ve ’’Millet İttifakı’’ şeklinde ittifak yaparak seçime gittiler.Büyük tartışma ve şaibelere neden olan seçim, az bir farkla ’’Cumhur İttifakı’’ iktidarda kalmaya devam etti.
Bu 20 yıllık AKP’nin iktidar olmasını değerlendirdikten sonra günümüzde yapılacak olan erken veya zamanında yapılacak seçim için, ’’Cumhur İttifakı’’ kendi çıkarlarına uygun ’’oyunun kurallarını değiştirme’’ anlayışıyla hareket ediyor.
Millet İttifakı’nın başını çeken CHP’de yeni düzenleme "ittifaklara suikast" olarak değerlendiriliyor ve küçük partileri etkisizleştirme çabası olarak yorumlanıyor.
Bu durumda iktidarın oluşturduğu ’’Cumhur İttifakı’’ CHP’nin beş sağ partiyi yanına alarak oluşturduğu ’’Millet İttifakı’’ ve HDP’nin sol partilerle oluşturduğu ’’Demokratik İttifak’’
Bu üç ittifakın da bu fıkradan alması gereken dersler olduğunu, içinde yaşadığımız durumu iyi ifade etiğine inanarak sizlerle paylaşmak istedim.
Üç arkadaş var. Bu üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. Biri Türk, biri Kürt, diğeri de Ermeni. Ama Ermeni olan aynı zamanda papaz. Sıcak, bir süre sonra yolda susuyorlar.
Etrafta su yok. Bağların olgun zamanı. "iki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın," diye bir bağa giriyorlar. Bağın sahibi bir Türk ama onu görememişler. "Kaç paraysa veririz," diyerek yemeye başlamışlar. Bu sırada bağın sahibi gelmiş.
Bakmış üç kişi üzümünü yiyor. Fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş. Birine bakmış, kıyafetinden Ermeni ve papaz olduğu belli. Diğerine bakmış, konuşmasından Kürt olduğunu anlamış. Üçüncüsü de Türk. Dönmüş Ermeni’ye, "bak bu adam Türk, yesin malımı. benim kanımdandır. Helali hoş olsun. Bu da Kürt’tür ama din kardeşimdir. Sen niye yiyorsun benim üzümümü?" demiş.
Bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen Türk ve Kürt’ün hoşuna gitmiş. Adam, papazı bir güzel dövmüş. Kıpırdayacak hal bırakmamış, yere uzatmış.
Bağ sahibi biraz sonra Kürt’e dönmüş. "Müslüman’ sın da niye sahipsiz bağa giriyorsun. bu adam benim kanımdan yediyse afiyet olsun, çünkü o Türk’tür. kardeşimdir," diyerek bir güzel onu da dövmüş ve yere uzatmış.
Bu durum Türk’ün hoşuna gitmiş. biraz sonra Türk’e dönmüş ve "tamam anladık Türk’sün, aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diyerek Türk’e de vurmaya başlamış. Türk yumrukla yere yuvarlanınca Kürt’e dönmüş ve "biz," demiş "papazı dövdürmeyecektik".
Tüm bunlardan sonra gelişmeleri şu başlıklar şeklinde sıralayabiliriz;
1- Zamanında veya erken yapılacak seçim Türkiye için hayati bir önem taşıyor. Bu seçimle sadece cumhurbaşkanı ve millet vekilleri seçilmeyecek, Türkiye kendi geleceğini seçecek.
2 - ’’Başkanlık sisteminin’’ Türkiye’nin sorunlarını çözemediğini, çözümün ’’Parlamenter Sistem’’de olduğu unutulmamalı.
3 - CHP’nin önderlik ettiği ’’Millet İttifakı’’ altılı masanın cumhurbaşkanı adayını belirledikten sonra sol partilerle ittifaka geçme yetkisini cumhurbaşkanı adayına vereceği büyük olasılık olarak düşünülmeli.
4 - Yetki verilecek cumhurbaşkanı adayı sol partilerle ittifaka geçeceğini ve gerekli mutabakatın sağlanacağı büyük ihtimal dahilinde görülmeli.
5 - Yapılacak seçimde HDP’nin oluşturduğu ittifak seçim sonucunu belirleyecek ’’anahtar ittifak’’ durumunda olduğunun önemi iyice bilinmeli.
6 - Türk’ün Kür’de söylediği gibi ’’biz papazı dövdürmeyecektik’’ sözü asla unutulmamalı diye düşünüyorum.
Muzaffer KALABA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.