- 576 Okunma
- 1 Yorum
- 6 Beğeni
Kopyala yapıştır
Dur dedim dur ey gönül! Sakın ha eğilme susuz sunaklara
Bir yudum duru su içmekse niyetin. Önce gönlünde kuruyan
Pınarların sebebini araştır dedi bana Adına dünyevi diyen bir zaat
O öğütten sonra epey bir suskun kaldım. İlişmedim hiçbir dünya muhabbetine
Sormadım sorgulamadım. Her kulun bir bildiği vardır deyip çekildim köşeme …
Toprağa düşen her tohum cana gelmese de ; şükrettim beni yeniden müjdeleyen tanrıma !
Gün o günmüş, belki bu günüm yarın belki de yarinim bu günmüş
Aklında olmayan başına geliyormuş ya insanın
Yüklenip omzuma bütün imla işaretlerinin hatasını
Yeniden dönmüşüm bu edebiyat defteri deryasında kulaç atmaya…
Aradığımı bulamasam da bulduklarımla hasret giderip
Yeniden başladık muhabbetlerin kalbimizdeki kavliyle
Zaman çaldı aklımızı, güz yelleri sınadı saklımızı
Kendi halinde yürür sandığımız defterin sahifeleri ayrı bi hal olmuş
Kabullenemedim o halleri, o aklıselim şairlerin düştüğü halleri
Dost meclisinde nifak olmaz deyip döktüm ortaya aklımdan geçenleri
Bir saatin kadranındayım
Dakikalarım saniyelerimle sorguladım tanrının varlığını
Kapıcı çocuğu kartal kanatlı Rıza ÇALIMBAY geldi geçti gözlerimden
Sonra kürküçüyle tilki hikayesinde kendime yer arayıp
Öfkelendim her saniyesi isyana hükümlü eylemlerime
O kadar bezmiştim ki
Görüş saatinde isim okuyan gardiyanlardan
O kadar usanmıştım ki
Yâri gözlerinden öpmek savcı iznine tabi
Yaralı yüreğime bir yama daha gerekmezken
yeniden düşmüştüm kopyala yapıştır ırmağına
Meclis
Siyaset
Seçilmek
Millettin meclisi
Örtülü ödenek ötekileşmek
Kuvayı milliye harekatını kopyala yapıştır
Çomağı elinde çobanın ağaya isyanı
Nereden geldi nereye gitti mevzu
Variyetin varsa o kadar güzel ki bazen
maşallahlı, harikalı, muhteşemli kopyala yapıştır bir alemde
Kendi bildiğince yürümek...