- 340 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Anamın Kocasının Yaptıramadığı Mezar
Abim öleli bir yıl olmuştu.Bilirsiniz işte mezar ve mezar taşı yapılması için her hangi bir çökme olmasın diyerekten en az bir yıl bekletirler.
İşte bizde bu süre sonrasında mahallemiz de bulunan mahalle mezarlığının karşısında küçük bir yeri olan mermerci dükkanından içeri girdik.
Şekli, yazısı nasıl olsun diye sağa sola bakınıp fikir edinmeye çalışırken;
On iki on üç yaşlarında bir erkek çocuğu kapının önünde bisikletini bırakıp, koşarak mermerci ustasının yanına geldi.
Sonra;
Elindeki elli lirayı uzatarak, "usta benim sende kaç liram oldu?"dedi.
Mermerci çekmecesinden çıkardığı defterine bakarak çocuğa tebessüm ile cevap verdi.
"Bu elli lirayla birlikte tam iki bin sekiz yüz liran oldu."
"Çocuk cebinden çıkardığı küçük not defterine de bakarak, başını sallayarak tamam usta benimde hesabım öyle." dedi.
Mermerci çocuğun başını hafifçe okşayarak farklı bir muhabbet ve şefkat hâli ile ona tebessüm ile bakarken, çocukta mermercinin ona gösterdiği bu şefkat dolu ilgiden oldukça memnun görünen bir halde;
"Teşekkürler usta şimdi ben hemen gideyim patron bana "nerede kaldın"diye kızmasın, sonra tekrar görüşürüz, diyerek yüzünde farklı bir sevinç hali ile koşarak bisikletine bindi ve gitti.
Bu durum ilgincimize gitmişti.On iki on üç yaşındaki bir çocuğun mezarcı ustası ile ne işi olabilir di ki ?
Tabi dayanamayarak ustaya bunu sorduk.
"Hayırdır usta, bu ne iş sizde taksitli mezar satışı satışı var da bu çocuk size para verdi?" diye aklın sıra kendimizce bir espri yaptık.
Mermerci ustası derin bir iç geçirdi.
"Sormayın evlat, keşke herkes bu çocuk gibi vefalı olsa."
Bu çocuğun annesi elim bir hastalıktan iki yıl önce ölünce onu şu karşıda ki mezarlığa defnetmisler.
Çocukta gel zaman git zaman mezarlığa gide gele etrafina bakıyor tabi neredeyse tüm mezarların bir mezar taşı var ve mezar taşlarında ölenin ismi.
Neden annesinin bir mezar taşı olmadığını anlayamasa da duasını edip ziyaretini tamamlayıp gidiyor.
Günlerden bir gün yine bu ziyaret esnasında mezar ziyaretinden dönen birileri anasının mezarına işaret edip,
Bak işte;
"Burada sahipsizlerin, fakirlerin mezar taşı yok çok şükür biz anamıza son görevimizi de tamamlayarak güzel bir kabir yaptırdık."
Üstüne istediği gibi bir gül resmini de koyarak.
"Rahmetlide ne çok severdi gülleri ."
Bunu duyan çocuk oradan geçen kişiye "ama benim anam sahipsiz değil ki ben varım ya diyor" çocuk aklıyla..
Sonra olanları babasına anlatıyor.
Neden anasının bir mezar taşı ve mezar başında isminin yazılı olmadığını soruyor.
Anası ölünce vakit kaybetmeden hemen evlenen babası bunu büyük bir masraf olarak gördüğünden çocuğu azarlayarak;
"Bir bu eksikti mezar orda işte dua edip, ziyaretini yapıp geliyorsun ya daha ne " diyerek çocuğa kızıyor.
Bir gün bu çocuk dükkanımdan içeri gelerek bana sordu.
"Amca bir mezar taşı yaptırmak ne kadar?" dedi.
Ne yapcan evladım mezar taşını? diye sordum.
Sen söyle amca deyince;
"Dört bin sekiz yüz lira" dedim.
"Tamam" dedi ve gitti.
Bir iki hafta sonra elinde dolu bir kumbara ile geldi.Kumbarayı kırmış içinden de tam iki yüz on üç lira çıkmış.
Uzattı bana
"Amca ben her hafta okul çıkışı işe gidiyorum.Haftalık paramı babam alıyor artanları da sana getirsem sen onları benim için biriktirsen dört bin sekiz yüz liram tam olunca da sen de anam için bir mezar taşı yaparsın olmaz mı? dedi.
Şaşırmıştım.
"İyi de evlat senin baban falan yok mu sana mı kaldı bu mezar taşı işleri" dedim.
Durumu anlattı.
Çok duygulanmıstım.Kendimce kiminin duası kiminin parası dedim ve bir öksüzü sevindirmek gayesi ile;
"Bak oğlum üzülme sen istersen ben ücretsiz yaparım sana bu mezar taşını" dedim.
"Annemin kocasının yaptırmadığını ben yaptırcam amca bir başkası değil "dedi.
Bu sözler ile dona kalmıştım.. Gözlerim dolu dolu çocuğa,
"o zaman sana indirim yapayım olur mu?’’ desemde kabul etmedi.
Bunu duyunca ister istemez biz de duygulanmıştık.Kelimeler boğazımızda tıkalı kalarak o zaman bir daha söylesen çocuğa biz yaptırsak bu mezar taşını dedik.
Yok evlat bunu duyan kaç kişi böyle teklif etti.
Aynı sözü tekrar etti çocuk,
"Anamın kocasının yaptırmadığını bir baskası mı yapacak olmaz.Ben anamın mezarını kendim yaptırırım bu benim ona son görevim.
Hem usta bir de gül resmi koydurcam kenarına çünkü benim anam gül gibi kokardı" dedi bana .
İşte böyle bi çocuk her hafta iki haftada bir gelir biriktirdiği parayı toplar bana getirir..
Hele geçenlerde bir on lira getirmişti.Belli ki cebinde kalan son parası elim titredi ondan bu parayı alıp cebime koyarken ah bilseniz kaç gün kendime gelemedim.
O çocuk dükkana her geldiğinde bir kaç gün ben de kendime gelemiyorum.Rabbim herkese böyle evlat nasip etsin Amin derken üç koca insan "hüngür hüngür" ağlıyorduk.
24/12/2022
Nevin Aktekin Gülfırat
Dipnot:Gerçek bir hayat hikayesinden esinilmistir..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.