- 600 Okunma
- 4 Yorum
- 4 Beğeni
KİTAPSIZ!
-Sözüm sözde şairlere-
Abim, ablam dünya kadar şiir yazmış. Kitapsızlardan olmayayım diye kıymış parasına, vermiş matbaacıya, bastırmış kitaplarını.Eşlerine dostlarına, önlerine kim çıkarsa imzalayıp duruyorlar boyuna. Bir de artistik poz veriyorlar ki kitaplarını imzalarken, sanırsınız ki birer Hollywood yıldızı bunlar. Bazıları da kitap standlarında kitaplarını imzalarken sanırsınız ki dünya ülkeleri siyasi işbirliği toplantısına katılmışlar da bu ciddiyet oradan geliyor.
Bunlar paralarını basıp kitaplarını bastırmışlar ama bırakın kâra geçmeyi, maliyetini kurtaramayıp kimseye satamayınca ellerinde patlamış. Geçmiş olsun, üzüldüm dersem yalan olur. Olacağı buydu, aman boş verin, giden paranız olsun, canınıza bir şey olmasın. Hiç mi düşünmediniz yahu, zaten eline kağıt kalem alan herkes yazıyor, bu memlekette doğru dürüst kitap, gazete, mecmua okumayanlar, sizin bir sürü yazım hatalarıyla dolu kitaplarınızı mı okuyacaklar? Kafiye uysun diye anlam ve konu bütünlüğünden koparak güzel türkçemizin genleriyle oynayıp dilimizi bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Klasik moda oldu, abim de ablam da aynısını söylüyorlar: ’’ Ben şair değilim.’’ Sevsinler seni ablam, çok tatlısın. Doğru söylüyorsun abi, ben de bir şeye benzetemedim seni.İnsana sormazlar mı, madem şair değilsiniz, ne diye yazdınız o kadar şiiri? Hem paranıza yazık. Kazanan yayınevleri oldu, zararda olan sizsiniz. Bırakın bu reklâm kokan mütevazılığı da, terzinin kumaştan anladığı gibi sizi okurlar değerlendirsin nasıl bir kumaş olduğunuzu. Yahu arkadaş, yıllardır bu alemin içindeyim, hep aynı senaryo. Şair değilsen yazma arkadaş. Bizler de okuma zahmetinde bulunmayalım. Zamanımıza yazık.
Kitap bastırmak kimseyi iyi şair yapmaz. Kitap bastırmakla isim de yapılmaz. Şiir yazmak yeteneğe, zekâya, kaleme bakar. En büyük jüri de okuyuculardır.Okumak istedikten sonra, nerde olsa seni arayıp bulurlar, teknoloji çok gelişti, artık eskisi gibi değil. Seni internette bulurlar, paylaşımlarında bulurlar, fikirlerinde bulurlar. Seni bir şekilde arayıp bulurlar. Şiirlerini okumak için eskiden olduğu gibi kitap bastırmanı beklemezler. Bekleyenler ise hazine bulmuşcasına sevinirler. İçi boşsa kitabının belki kapağını beğenirler. Ben yayın evlerine kitabım basılsın diyerek haraç verir gibi para vermem. Bana kitapsız da diyebilirsiniz, bir gün şayet bir romanım basılırsa yayın evleri beni arayıp buldukları içindir. Emek veren benim! Bu nedenle yayın evlerine cebimden para ödemem! Ben rolümü büyük oynarım, başrol oynarım, oskarlık oynarım. Yardımcı rollerle işim olmaz. Ben çıkarırsam roman çıkarırım, pişmekle meşgulüm, daha zamanı var ama asla şiir kitabı çıkarmayacağım. Çünkü benim duygularım hiç bir zaman satılık olmadı, bundan sonra da olmaz.
Vecdi Murat SOYDAN
23 Aralık 2022, Isparta
YORUMLAR
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Merhaba,
Aslında yazdıklarınıza kısmen katılıyorum, ama; üslubunuz çok sert ve seçtiğiniz kelimeler kibirli biraz. Alınmak yok eleştirel bakış açısı var:)
Çok sayıda kitap basılıyor ve bunu yayınevleri maalesef ki seçicilik olmadan maddi açıdan düşünerek kazanç kapısı haline dönüştürdüler oysa belli kriterleri göz önünde bulundurularak hakikaten basılmaya ve okunmaya değer olan kitaplar seçilerek basılmalı buraya kadar hemfikirim sizle...
Şöyle ki;
Şiir yazmak duyguları satmak değildir bilakis yazının anlatım gücünden daha etkili dil kullanıldığı için, toplumda sosyal açıdan farkındalık yaratmak ve “insanda” ( muhatabı kesinlikle insandır) daha güçlü daha güzel duygular uyandırmak benim tabirimle” önce ağlatıp sonra gökkuşağı açtırabilmektir yüreklerde şiir”
Her ne kadar negatif anlamlar olsada düşünceleri paylaşmak sizler de takdir edersiniz ki doğru düşünceleri bulmak adına çok yerinde bir eylemdir. Bu açıdan düşünürsek emeğinize sağlık der
Sözümü burada tamamlarım...
Saygılarla...
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Yazımdaki son paragraf kibirli olduğum algısına dönüştü. Hayır, ben orada aslında donanımdan bahsettim. Pişmek gerek, çok okumak ve insanın kendisini geliştirmesi gerek. Hazır olunduğunda yazılmalı ve kitap çıkartmalı. Ben düşüncelerimi sesli olarak belirttim. Katılırsınız, katılmazsınız, elbette beni de eleştirebilirsiniz. Ben asla kızmadım bu konuda. Beni tanıyanlar zaten bilir kibirden nefret ettiğimi. Vurgulamak için o cümleleri sarf ettim. Teşekkür ederim tekrar.
Ben rolümü büyük oynarım, başrol oynarım, oskarlık oynarım. Yardımcı rollerle işim olmaz. Ben çıkarırsam roman çıkarırım, pişmekle meşgulüm, daha zamanı var ama asla şiir kitabı çıkarmayacağım. Çünkü benim duygularım hiç bir zaman satılık olmadı, bundan sonra da olmaz.
VAR OL ULAN VAR OL BENİM CAN BİRADERİM
AYNI BENİM DÜŞÜNCELERİMİ YAZMIŞSIN
SENİ TAKDİR VE TEBRİK ETTİM BİRDAHA.
SEN HEP BÖYLE MERT OL
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Birader kendine iyi bak, üşütme kendini. Havalar iyice soğumaya başladı. Benden kendine bi çay ısmarla da afiyetle iç.
Sağlıcakla kal.
Sözde şairim nedir karınağrınız!
Bu nasıl bir iticilik ötekileştirici bir yazı kusura bakmayın ama bu şekilde konuşmak insanları yazmaktan soğutur amaç ta bu sanırım..
Yayinevleri kazanacak diye herkes saklasın yeteneğini öyle mi, piyasada herkes birbirinden kazanır bu zincirleme giden olaylara siz mi engel olacaksınız hem de bu şekilde.
Global bir dünya da yaşıyoruz ve herkes kendi reklamını yapar elbet her körün bir topal alıcı olur.
Sürekli köşe ve makalesi olan, kitapları olan şair ya da yazarlar hep bize yazmayı teşvik ederken bu ne kibir.
Tamam daha dogru daha guzel yazmak adına söylediklerinizin bir çoğuna katılmakla beraber bu şekilde bir ithamla bir şey başaramazsınız.
Belki küçük küçük yazarak insanlar ya acısını dağıtıyorsa, kendisi için iyi gelen bir şey yapıyor belki böyle rahatlıyor siz duyguları satmak olarak algılasanızda.
Ve şiir sever olmak özel bir şey herkes şiir sevemez onu ancak sevenler okur.
Sevmeyen almasın okumasın zaten.
İnsanları okumaya yazmaya teşvik edici olmak varken nedir sizin bu yaptığınız biraz iyi düşünün kusura bakmayın.