- 447 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Aslındanın Aslı
Aslında… diye başlamamalıydım cümleye…
Artık benim bir yalancı olduğumu, bunca zamandır bir yabancı gibi senden gerçekleri sakladığımı düşüneceksin…
Düşünmesen bile “aslında” dedim ya bir kere, düşünmek en doğal hakkın olacak farkındayım.
Gerçekliğe, gerçeklere bakış açımızın ne kadar da esnek olduğunu düşününce, kendime çok yüklenesim gelmiyor “aslında”.
Nasıl bu hale geldik diye bir yol haritası çizmek istesek insanlık olarak, acaba başlangıç noktamız bu olur muydu…
Gerçekliğimizle oynamak…
Gerçeklikle oynamak, onu eğip bükmek, esenetmek, kırmak, parçalamak hatta ve hatta yok etmek en nihayetinde.
Bu algıların ötesinde, öyle olduğuna gerçekten inandığın şeyleri bir başkasına aktarırken, aktarma şekli, aktarımın amacı, niteliği…
Neyi ne kadar esnetmeli ve neyi ne kadar esnetmemeli ki insan…
Ne kadar çok aması var her şeyin…
ve ne kadar çok aslındası…
“Aslında ben yok.” gibiyim…
Bu yüzden sustum hep karşımda. Sorularına verecek cevabım vardı ama o cevapların sende bırakacağı izleri düşündükçe, kendimden nefret ettim, nefret ettikçe dilim yüzünü günahkar sözlere döndü, konuşamadım.
Yalan söylemek değildi İnan amacım, amacım “aslında” yalan söylememekti karşında.
Ama...
Sussam da başaramadım, konuşsam da yapamadım sonunda.
Aslında…
YORUMLAR
black_sky
Çok teşekkür ederim değer kattınız.
Saygı ve selamlarımla.