- 322 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
KİTAPLAŞMAK ÖZGÜRLEŞMEKTİR
İnsan kendi yapıp ettiklerinin esiri olur mu? Olur. Buradan baktığımızda, kitap çıkartmanın bir özgürlük olduğuna inanıyorsunuz. Kendim uzun süredir, kendimin esiri olduğuma ikna olmuştum, zaman geçtikçe de şiddetinin arttığını da görüyordum. Bunun kıırlmasının bir tek yolu vardı, kitap çıkartmak ve bu ağır yükten bir an önce kurtulmak. Bu anlamda desem ki, şu an kuş gibiyim belki inanmayacaksınız ama ben, kanatsız havalanmışım gibi bunun farkındayım.
Peki neden böyledir? Uzun yıllardır önünüze gelen, elinize geçen her yere bir şeyler yazmışsınız, bir işe yarayıp yaramadığını-yaramayacağını bilmeden. Neyin nerede, ne zamanda kaldığının bilgisini kaybetmişsiniz. Yazdıklarınızın içinde bir suda yüzer gibi yüzüyorsunuz. Öyle ki, artık ne hakkında yazıp yazmadığınızı da uzun zaman geçtiğinden karırştırır hale gelmişsiniz. Bu gerçek anlamda tabir yerindeyse, bir kargaşa ve kaos anlamına gelmektedir. Bunlardan bir an önce kurtulmadıkça da, yeni şeyler söylemek gibi bir şansınızda yok gibi. Bunlardan kurtulmak bir tür kendinizi resetleme anlamına gelecektir. Bunun da gerçek anlamda bir tek çözüm yolu var, kitaplaştırmak. Tabi bu denli kalabalığın içinde bir kitbap çıkartmanın da ayrı bir çetinlik olduğunu, kitaplaştırma karararını verdikten sonra yaşamaya başlıyorsunuz, bu yeni ve bambaşka bir yük olarak size dönüyor ve bunu da aşmak zorunda kalıyorsunuz. Bini çoktan geçmiş şiirlerinizin içinden, yüz bilemediniz yüz elli şiir seçmek. Sayısızca yazdığınız yazılar içerisinden bir o kadar yazı seçmek, bunlar gerçekten dışarıdan bakıldığı gibi kolay ve basit işlerden değil. Düşünün ki, siz severek ve beğenerek yazdığınız bir şeyin, hem savcısı, hem hakimi, hem hakemi oluyorsunuz, birini kabul edip, bir çoğunu yine siz reddediyorsunuz. İnsanın kendisine ve yapıp ettiklerine hakimlik, yahut hakemlik yapması çok kolay bir şey değildir. Eh kuzusuna kıyamayan da et yiyemeyeceğine göre, buna bir tür mecbursunuz...İkinci, üçüncü kitaplarınızı çıkartacağınızdan emin olsanız belki bu kadar titiz davranmanız gerekmez ve işiniz daha kolay olur. Bundan emin olmayınca işiniz daha bir zorlaşıyor. Buna rağmen de içimizin tam rahat ettiği de söylenemez, her şey sizin ve konunun her şeyi siz olmanıza rağmen...Sonuçta başarıyorsunuz ve sırtınızdan ağır bir yükün kalktığını gerçekten hissediyorsunuz ve bir tür özgürleşiyorsunuz. Geriye kalan, eşinizin, dostunuzun, okuyucunun, size yapacağı eleştiri ve dönüşler olacaktır. Bu da ciddi bir sorumluluktur ama olan artık olmuştur...
Hayrettin YAZICI
YORUMLAR
Yanılmıyorsam "okumak cennet, yazmak Cehennem" demiş Sartre.
Yazmak ardınca yayınlamak bu Cehennemden kaçışın yolu.
Yazılanlar çoktan ada'ya doğru yola çıkmış ve aramıza azımsanmayacak mesafeler girmiştir.
Çok saygımla Üstadım.