- 300 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
MUTLULUK ARAYIŞI
Uzak diyarlarda bir kasabada küçük bir kız yaşarmış. Bu kız gri büyük taşlarla örülü en üst katında küçük bir penceresi olan bir şatoda yaşarmış. Kız tüm gün boyunca pencereden kasabada yaşayan insanları incelermiş. Onun yaşıtındakilerin hep arkadaşları varmış ve gün boyunca onların birbirleriyle oynayıp mutlu olmalarını izlermiş.
Yıllardır şatodan dışarı adımını bile atmayan küçük kız, günün birinde dışarı çıkmış ve oyun oynayan çocukların yanına gitmiş. Onlarla birlikte oyun oynamış. Diğer çocuklar eğleniyor, mutlu oluyorlarmış fakat küçük kız hiç gülmüyormuş ve oynadıkları tüm oyunlarda diğer çocukları da üzüyormuş. Haliyle çocuklar küçük kızı dışlamışlar. Ağlayarak şatosuna geri dönen küçük kız, bir daha şatosundan çıkmamaya karar vermiş. Uzun zaman içerde bekleyen küçük kızın canı sıkılmış ve dolaşmak için kasabanın dışında küçük bir göle gitmiş. Mevsim kış olduğu için göl buz tutmuştu.
Küçük kız, bir taşın üstüne oturup gölü izlemeye başlamış. Sonra arkasındaki çalılıklardan bir çıtırtı gelmiş. Küçük kız, arkasına dönünce bir çocuk görmüş. Çocuk, kırmızı eldivenleriyle ellerinde bir tutam çiçek tutuyormuş. Küçük kıza bakarak: “Bunları sana getirdim” demiş. Küçük kız, çiçekleri alarak yapraklarını koparmış ve çocuğun önüne atarak gülümsemiş. Çocuk, yüzünde şaşkın bir ifadeyle: “Arkadaş olalım mı?” demiş. Küçük kız, ona bakarak: “Ben diğer çocuklardan farklıyım” demiş. Çocuk da gülümsemiş.
O günden sonra, ikisi arkadaş olmuş. Küçük kız, bu çocuğa da diğerlerine davrandığı gibi davranmış. Küçük kız, çocuğa ne kadar kötü davransa da çocuk hep gülmüş, çocuk onda istediği arkadaşlığı bulmuş. Küçük kız ise doğduğundan beri sessizlik ve karanlık içinde yaşadığı şatoda bulamadığı mutluluğu bulmuştu. Bundan sonra iki arkadaş olarak yaşamışlar…
21.12.2022
Yozgat