- 248 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dünyanın ve Türkiyenin Durumu
1-
Bir gemideyiz.
Düzeni kimin elinde olduğu belli olmayan bir gemide.Bir okyanusta bir deryadayız.
Haritadaki yeri; coğrafyadaki enlem ve boylam koordinatları belli olmayan bir okyanusta.
Bir rüzgara değil bir hortuma , bir tsunamiye yakalanmış gibi gemimiz. kimileri keyfinde
dört köşe yeni enkazdan koparackları; kimileri ecel teri dökmekte gemidekilerin. için için
kaynamakta olan asit buharı kazanı gemimiz.
2-
Kara tren yolculuğu
1965- şubat ayı ortaları doğu ekspresiyle karne tatilinde Ankaraya dönüyorum. Çetinkayada
sıkış tıkış bindik saat 11 civarı hareket düdüğü çaldı.Kompartman odaları aralar kapı önleri dolu
Neyse!
Bu tren yolculuğunu 1959 dan beri yapmaktayım.Bir ben mi orta anadolu dahil tüm doğu
% 70-80 akın akın doğudan batıya batıdan doğuya Haziranda doğuya eylülde batıya göçmen kuşlarca nehirler akışınca trenler dolusu insan seli. Hele dönem asker sevkiyatı ve terhisli günler. Yer bulmak ne mümkün.
Ertesi gün ikindi saatleri Ankaradayız. Uykusuz yorgun.İşte o şartlarda okuduk, Ve şimdi öyle mi ya. Demekki nereden nereye gelmiş memleketin sosyal yaşamı. Düşünüp kıyaslayıp seviniyorum.
3-
Köyde yaşam
Çocukluğumda (1950-70 ) arası ulaşım, nakliyat ve ticaret hayvanlarla yapılırdı. bizim yörede (Sivas vb) at katır merkeple görülürdü tüm işler deyirmen tuzla sap harman... Bizim iki katırımız vardı.( attan eşekten başka) Yayla ağılımız (kom) uzak ve dağlıktı. İşimizi anca katırlar görürdü. Mübarek hayvanlar yüke öyle alışkınlardı ki yüklerini kayalara çarpmadan sürtmeden aşırırlardı. Aksi halde uçurum.Bu özellikleri yanında sanıldığı gibi öyle pek uysal değillerdi. Hele irice bozarmış kara flü renkte olanı çok tersti.Torba torba arpa yerdi yedikçe kudururdu önden gideni kapar arkadan gideni teper cinsteydi.Bu özelliğinden dolayı adı kara katırdı. Dediğim gibi güçlü bir yük hayvanıydı ama çok huysuzdu belalıydı.Çok da anırıktı çirkin sesiyle bıktırıcıydı.
Diğer katırsa biraz hastalıklı gibiydi yaşlıydı pörsümüştü Neyse!
Amcam oğlu traktör almıştı abim ’artık bunlara gerek yok satalım’ deyip duruyordu. Babam da Malatya tarafına götürdü Drıjanlılara satmış 10-kadar koyun getirmişti. Abim ona da razı olmadı beğenmedi söylenip duruyordu. Babam da kızdı bizimkilerle koyun keçi hepsini tüccara sattı.Bana da bolca okul harçlığı vermişlerdi. Ooo!
Yıllar sonra köydeyim. Tüm bunları ve daha neler neleri daha çokta onu anırıkçı kara katırı anımsıyorum.
o çirkin sesini bile özlemişim meğer. Evet evet! Huysuzdu ama neme lazım güçlü bir yük katırıydı mübarek hayvan.
16.12. 2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.