- 441 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU ARKEOLOJİ KAZILARINDA SERAMİKLERE UYGULANAN TAMAMLAMA (TÜMLEME ) YÖNTEMLERİ
MAGNESİA, ŞARHÖYÜK, KNİDOS, İZNİK ÇİNİ, KELENDERİS,
GEVAŞ, İZNİK TİYATRO, EFES , PORSUK, ELAİUSSA SEBASTE, DEDE HARABELERİ, ZEUGMA, MİLET, APHRODİSİAS, BERGAMA PETRAPOLİS VE VAN
KALESI KAZI BULUNTUSU SERAMİKLERE
UYGULANAN TÜMLEME YÖNTEMLERİ
Hüseyin AKILLI
Batman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü
1991 senesi itıbariyle Trakya Üniversitesi Edirne Meslek Yüksek Okulu Restorasyon Programı olarak katıldığımız Magnesia, Knidos, İznik Çini, Şarhöyük, Elaiussa Sebaste, Porsuk, Petrapolis, Bergama Kazıları ile Batman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kültür Varlıkları Koruma Onarım Bölümü Öğrencilerimle katıldığımız Dede Harabeleri, Kelenderis, Zeugma, Van Höyük Kazılarında gerçekleştirdiğimiz onarım çalışmaları ışığında bu çalışma yeniden düzenlenmiştir Benimle birlikte kazıya katılan isimli bütün Restoratör Öğrencilerime sonsuz teşekkür ederim. Yapmış oldukları onarım çalışmalarına güven duygusu içinde izin verdikleri için Kazı Başkanlarına şükranlarımı sunarım sunarım
Magnesia, Knidos, İznik Çini, Kelenderis, Gevaş, İznik Tiyatro, Van Kalesi Efes Zeugma, Porsuk, Elaiussa Sebaste, Van Höyük, Dede Harabeleri kazılarında gün ışığına çıkarılan ve çıkarılmış bulunan seramik buluntularına mevcut olan şartlara ve mal¬eme durumuna göre Tespit, Teşhis, Temizleme, Sağlamlaştırma, Koruma altına alma Paket-eme, Kesme Taşıma gibi kazı yerinde uygulanan çalışmalarla birlikte atölye çalışmaları içine giren Temizleme, Sertleştirme, Yapıştırma sonrası Tamamlama (Tümleme) yöntemleri de gerçekleştirilmiştir. Zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle burada sadece gerçekleştirilen tümleme çalışmalarına değinilecektir.
TÜMLEME
Kırık parçalardan meydana gelen seramik yapıştırılırken, genellikle bazı parçalar kayıptır. Eksik olan bu kısımları, seramiğin formuna uygun olarak dolgu maddesiyle tümlemek gerekir. Bütün seramik tiplerinde tümlenecek eksik kısma bazı işlem ve önlemler alındıktan sonra, arka yüzünden maskeleyerek, dolguya dayanak sağlayan bir destek yapmak gerekir. Bu ise kabın formuna göre değişik yöntemlerle olur. Ancak bazı seramiklerde dolguya dayanak sağlayan bir destek yapmak olanaksızdır.
1.Kırık Kenar Uygulamaları:
Dolguya dayanak sağlayan bir destek oluşturma ve dolguyu yerleştirme tatbik edilmeden önce, eksik kısmın kenarlarının yüzeylerinin nemlendirilmesi ve üstünün bantlanması çalışmaları tatbik edilmelidir.
1.1. Bantlama:
Dolgu yapılacak eksik kısmın bütün kenarları plastik bant kullanarak üstten kırık yüzey bitim kenarına kadar bantlanarak çevrelenir. Böylece dolgu dökümü sırasında kenarların kirlenmesi önlenmiş olmasıyla birlikte fazlalığın alınması sırasında yontu aletlerinin zarar vermesi önlenmiş olur. Bantın kırık yüzey kenarından taşmamasına dikkat edilmelidir. Taşan kısım dolgu içinde kalacağından, bunun sonradan çıkartılmasında sorun olabileceği gibi uygulamanın gereksiz uzamasına da neden olunur.
Seramiğin bantı kabul etmesi ve çıkarılırken zarar vermemesi önemlidir. Zarar verdiği taktirde bu uygulamadan vazgeçilir. Seramiğin tümlenecek kısmın dışında kalan kısımlar, naylon örtü ile sarılarak dolgu ve yonta sırasında kirlenmesi önlenir.
1.2. Nemlendirme:
Seramiğin dolgu malzemesi olarak kullanılan alçının nemini emmesini önlemek için bir sıvı ile kırık kenarları, ince kıl fırça kullanılarak nemlendirilir. Böylece alçının yapışkanlığı dengede tutulmuş olur. Nemlendirici su olabilir. Fakat seramik şartlara göre değişime uğramışsa, bu tür nemlendirme için su uygun değildir. Çözücüsüyle seyreltilmiş peligom veya herhangi bir yapışkan çok daha etkili olmaktadır. Bu uygulama İznik Çini Fırınları Kazısında olduğu gibi, gün ışığına çıkarılan ince grenli ve sık dokulu sırlı seramiklerin düz olan kırık yüzeylerinin nemlendirilmesinde de etkili olmaktadır. Ayrıca kenarlara zarar verilmeyecek şekilde, alçının daha güçlü birleştirme oluşturabilmesi için kırık yüzeylere çizik veya çentikler yapılabilir. Bu ise onarımcının seramik üzerinde yaptığı teşhis ve oluşturduğu onarım plânına bağlıdır.
2. Dolguya Dayanak Sağlayan Malzeme:
Ülkemizde genellikle ve bizim katıldığımız kazılarda, seramik tümlemesinde dolguya dayanak sağlayan malzeme olarak belirli yerlerde bulunan çarkta çekilebilecek kıvamda seramik hamuru kullanılmaktadır. Plastrin’de en çok kullanılan malzemedir. Fakat bunların bazı yörelerde
temin edilememesi veya var olmasına rağmen gerek duyulmaması sonucu bazı seramiklerde dolguya dayanak sağlayan malzeme olarak Van Kalesi Kazısında kübün eksik olan kısmının büyük olması nedeniyle strafor, Knidos Kazısı’nda düzgün iç bükey eğimi nedeniyle kasede balon ve Kelenderis Kazısı’nda lekitosun boyun ve ağzında bükülerek silindire benzer duruma getirilen kağıt kullanılmıştır.
3. Yöntemler:
Seramiklerin formlarına ve eksik kısmın büyük veya küçüklüğüne göre çeşitlilik gösterirler. Bizlerin katıldığı kazılarda uyguladığımız yöntemler aşağıda anlatımı yapıldığı şekilde gerçekleştirilmiştir.
3.1. Akıtma (Dolguyu Yerleştirme )Yöntemi:
Çoğunlukla kazılarda tüm ortaya çıkarılan dar boyunlu ve dar ağızlı kapların eksik olan kısımlarının tümlenmesinde uygulanır. Bu seramiklerde dolguya dayanak sağlayan bir destek oluşturmak olanaksızdır. Eksik olan kısmın kenarları temizlenir, bantlanır ve nemlendirilir. Seramiğin eksik kısmı oturduğu yüzeye dik açı yapacak şekilde yatırılır. Böylece kırık kenarın yüzeyi, oturma yüzeyine paralel hale getirilmiş olur. Normal kıvamından biraz daha sulu hazırlanmış olan alçı, spatula veya küçük bir kaşık ile azar azar yerleştirilir. Çok kısa bir süre sonra seramik çevrilerek aynı doğrultuda diğer kırık yüzeye de alçı yerleştirilir. Bu şekilde alçının donma durumuna göre seramik çevrilir. Daha önce yerleştirilen alçının üzerine, tekrar alçı ilave edilir. Sürekli olarak alçı kapanıncaya kadar işleme devam edilir. Seramiğin eksik kısmı arkadan herhangi bir destek olmaksızın tümlenir. Bu arada görülmeyen iç kısımda hafif bir taşma olacaktır. Gerekli görüldüğü taktirde önemsiz olan bu taşma, uygun alçı törpüsü kullanılarak yok edilir.
Bazı seramiklerin eksik kısımları büyük olmaktadır. Knidos kazısında dar ağızlı anforada olduğu gibi böyle durumlarda alçıya dayanak sağayan malzemeyle maskeleme yöntemi uygulanarak, eksik kısmı küçültmek gerekir. Alçı dökümü yapıldıktan sonra maskelemede kullanılan malzeme, küçük boşluktan veya ağızdan çıkarılır. Kalan eksik kısım dolguyu yerleştirme yöntemiyle tümlenir.
3.2. Maskeleme Yöntemi:
Çoğunlukla geniş ağızlı seramiklere uygulanır. Dar ağızlı seramiklerde, belli bir yere kadar uygulamak mümkündür. En çok kullanılan yöntemdir ve katıldığımız bütün kazılarda tatbik edilmiştir. Maskeleme kil, plastrin, strafor, balon, çeşitli kağıtlar ve hatta zorunlu kalındığında el avuç içi ile de yapılabilir. Fakat en iyi kullanım malzemesi çarkta çekile¬bilecek kıvamda olan kil hamurudur.
Yumuşak fakat elastiki olmayan kil hamuru, düz bir satıh üzerinde avuç içi veya tahta takoz kullanılarak. istenilen kalınlıkta bir tabaka haline getirilir. Spatula veya kesici alet kullanarak kenarları düzeltilir. İhtiyaç duyulan büyüklükte bir dilim oluşturulur. Kabın içinden eksik olan kısma yerleştirilir. Arkadan kabın formuna uygun bir kavis kazandırılıncaya kadar bastırılır. Kil levhaların kaymaması için kenarları kabın iç yüzeyine bastırılarak yapışması sağlanır. Son düzeltmeler spatulayla yapıldıktan sonra dolgu maddesinin dökümü gerçekleştirilir.
Kabartma bezekli seramiklerin eksik kısımlarının maskelenmesi daha zordur. Maskelemeyi bezeklerin durumuna ve uzaklığına göre yapmak gerekir. İznik Tiyatro ve Knidos kazılarında olduğu gibi kap içinden çalışma imkanı olduğunda, kil levhası ile seramiğin sağlam dış yüzünden bezek kısmının negatif kalıbı alınır. Eksik kısma mevcut olan bezeklerin durumuna göre seramiğin dış yüzünden yerleştirilir. Döküm, seramiğin iç kısmından yapılır.
Kazılarda günışığına çıkarılan bazı seramiklerin tümlenecek eksik kısımları büyük olabilmektedir. Bunların maskelenmesini bir kerede yapmak çok zordur. Bu bakımdan işlemi birkaç kere tekrarlamak gerekir. Uygulayıcının düşündüğü tümleme plânına göre, eksik kısmın bir bölümü maskelenir. Dökümü yapılır. Dolgu maddesi kuruduğunda, kalan eksik kısmın maskelenmesi uygulanır. Seramiğin eksik kısmı kapatılıncaya kadar işleme devam edilir.
3.3. Balon Yöntemi:
Yuvarlak ve dar ağızlı seramiklere uygulanabilecek en iyi yöntemdir. Magnesia, Van ve özellikle Knidos kazılarında çok uygulanmıştır. Yapıştırılan seramik, etrafı eksik kısımdan geçmeyecek şekilde ip veya bant ile sarılır. Bu içine yerleştirilen ve hava ile genişleyen esnek malzemeden oluşturulan balonun seramiğe yapacağı basınca karşı bir önlemdir. Aksi taktirde seramik çatlayabilir veya yapıştırılan yerlerinden ayrılarak dağılabilir. Şişirme işlemine, balonun seramik formuna uygun bir görünüm kazandığında son verilir. Böylece eksik kısma dolguya dayanak sağlayan bir destek yapılmış olur.
Seramiğe ait olan ve çok az kısımları birleşen veya kırık kırığa birleşmeyip aynı seramiğe ait oldukları kesin olarak saptanan parçaların yerleri tahmin edilen kısımlara oturtulur. Bu parçaların belirlenen yerlere oturtulması, kalınlıklarına, çark izlerine ve bezemeye bağlı kalacak şekilde olmaktadır. Hazırlanan dolgu maddesi eksik kısımlara seramiğin formuna uygun olarak dökülür.
Çok eksiği olan ve hatta yapıştırılma sonucunda bile bir bütünlük teşkil etmeyen seramikler, belli yerlere kadar maskeleme yöntemiyle tümlenmesi yapıldıktan sonra balon yöntemi tatbik edilir.
3.4. Kalıp Alma Yöntemi:
Daha çok tabaklara ve yayvan seramiklere uygulanabilmektedir. İznik Çini, Kelenderis ve Knidos Kazılarında tatbik edilmiştir. Malzeme olarak, plastrin veya kil gibi form ve şekil verilebilen maddeler kullanılmalıdır. Kalıp alma elde ve çarkta olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir.
3.4.1. Elle Kalıp Alma:
Eksik kısmı çok olan ve parçalar arasında bağlantının az bulunduğu tabaklarda uygulanabilecek en iyi yöntemdir. Tabak parçalarına bakılarak, tabağın çapı tespit edilir. Pergel ile çap düz bir zemin üzerine yerleştirilen kağıda aktarılır. Parçalar çap üzerine yerleştirilerek kontrolü yapılır. Kalıp alma maddesi olarak kullanılan kil, tabağın sağlam bir parçasının iç kısmına forma kazandırılıncaya kadar bastırılır. Üstü tamamen doldurulup, düzeltilir. Kesici aletle seramik parçası içine doldurulan kil, üçgen şeklinde kesilir. Üçgen kil parçası alınarak, daha önce tespit edilen çap üzerine ters çevrilerek yerleştirilir. Tekrar aynı uygulama ile kalıp alınır ve üçgen kil parçası diğerinin yanına oturtulur. Bu şekilde devam edilerek tabağın eksik kısmının bir bölümünün kalıbı alınmış olur. işleme devam edilerek tabağın tüm kalıbı alınabilir.
Üçgen parçalar arasındaki birleşme yerleri, spatulayla düzeltilir. Eksik kısımlar var ise kil ilave edilerek doldurulur. Tabağa ait yapışmış veya ayrı olan parçalar oluşturulan kalıp üzerine yerleri tespit edilerek yerleştirilir. Eksik kısımlar, dolgu maddesiyle dış formuna uygun şekilde doldurularak tabağın dökümünün bir kısmı tamamlanır. Dolgu kuruduğunda, kalıptan alınır. Çevrilerek kalan eksik kısım kalıba yerleştirilir ve dökümü yapılır.
Kabın tamamının kalıbı alındığında döküm bir kerede gerçekleştirilir. Bu ise kabın kalıbının yarısının alınmasına nazaran daha sağlıklı bir çalışmadır. Fakat kalıp alma malzemesinin, büyük olabilen seramiğin kalıbının alınmasında yetersiz kalması, parça parça dolgu dökümü yapılmasını zorunlu olarak gerektirmektedir.
3.4.2. Çarkta Kalıp Alma:
Çap ve form belirlendikten sonra tabağın kalıbının negatif çekirdeği, çömlekçi çarkında yapılabilir. Uygulama anında, kalıbı alınması düşünülen kaba ait parçalarla, çark üzerine oturtulmuş seramik hamuruna verilen form sürekli kontrol edilerek çalışma tamamlanır.
Belirlenen formun negatifi, alçı tornasına oturtulan alçı blokunun yontulmasıyla da gerçekleştirilebilir. Yapılan alçı negatif kalıp üzerine seramik parçaları yerleştirilir ve tümleme yapılmadan bu şekilde teşhire konur.
Alçı negatif kalıp üzerine dolgu dökümü yapılmadan önce, sulandırılmış arap sabunu veya gomalak sürülerek izolasyon oluşturulmalıdır. Yeterli olduğu parmakla kontrol edildikten sonra tabak parçalan kalıp üzerine yerleştirilir. Eksik kısımlar dolgu maddesiyle (alçı) doldurulur. Kalıp üzerine sürülen arap sabunu, alçının kalıba yapışmasını engeller. Her zaman uygulama her seramikte iyi sonuç vermez. Çünkü tümlenen kabı kalıp çok parçalı olsa dahi kalıptan çıkarmak her zaman kolay olmayabilir. Zorunlu olunmadığı taktirde uygulamayıp, diğer yöntem tercih edilmelidir. Ancak çok eksiği olan seramiğin tümlemesini yapmadan alçı negatif kalıp ile teşhire koymak olumlu bir çalışmadır.
3.5. İskelet Yöntemi:
Büyük küplerin tümlenmesinde dolgu maddesini desteklemek, güçlendirmek amacıyla, içine metal çubuklar yerleştirilir. Tümlenecek boşluğun kırık yüzeylerine, karşılıklı olarak ve uygun aralıklarda 2 cm derinlikte delikler açılır. Açılan deliklerin derinliği, genişliği ve aralarındaki mesafe kübün eksik kısmının büyüklüğüne göre değişir. Uygulamacı düşündüğü onarım planına göre bunları azaltıp çoğaltır. Olumsuz etkilere karşı paslanmaz metalden yapılmış çubuklar bükülerek, kübün eksik kısmının formuna göre şekillendirilir ve yapıştırıcı ile kırık yüzeylere açılmış olan deliklere yerleştirilir. Böylece eksik kısmın iskeleti kurulur. Arkasına dolguya dayanak sağlayan destek yapılır. Dolgu maddesi dökülür.
Metal çubuklara verilen eğim kübün formuna uygun ve biraz içten oluşturulmasına dikkat edilmelidir. Aksi taktirde dolgu sırasında veya yontu sonrasında metal çubuklar dışta kalır. bu da uygulamanın sökülüp tekrar tatbik edilmesini gerektirir.
Metal çubuklar arasından bez şeritler geçirilir ve tüm eksik kısım kapatılır. Alçıya dayanak sağlayan destek oluşturmadan döküm gerçekleştirilir Fakat İmikuşağı Kazısı’nda yaptığımız uygulamada, alçınn ağırlığı nedeniyle esneyen tülbent şeritlerin bazı yerlerde form bozukluğu oluşturması ve dışta kalmaları sonucunda olumsuzluklarla karşılaşılmıştır. Bu nedenle kullanılacak bezin sık dokulu olması gerekmektedir.
4. Dolgu ve Kullanımı:
Ülkemizde yapılan kazılarda günışığına çıkarılan seramiklerin tümlenmesinde dolgu olarak hemen hemen hapsinde doğal olarak bileceğimiz alçı kullanılmaktadır. Sentetik olarak kullanılan dolgu malzemesi Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır.
4.1. Alçı:
Katıldığımız kazılarda dolgu malzemesi olarak kullandığımız alçının oluşturulması ve eksik kısımlarda kullanımı belli bir sisteme ve bazı özelliklere sahip olduğundan ayrı bölümler halinde anlatımı gerçekleştirilmiştir.
4.1.1. Alçı Oluşturma:
Alçının hazırlanması için bir tasın içine normal soğuklukta su konur. Toz alçı spatula yardımı veya el ile serpiştirilerek ilave edilir. Alçı dibe çöker. Tekrar alçı serpiştirilir. Bu işleme, alçı yüzeyinde tırnak kalınlığı kadar su kaldığında son verilir. Hava kabarcıkları durduktan sonra, koyu krema kıvamına gelinceye kadar tek yönde sürekli karıştırılır.
Alçının suyunun fazla olması, karıştırmanın tek yönde olmayıp farklı zıt yönlerde yapılması sonucu alçı moleküllerinin olumsuz etkilenmeleri ve alçı oluşturma tamamlandıktan sonra ilave toz alçı konmasına rağmen bunun birleştirici olmaması, alçının çürümesini ortaya çıkaran olumsuzluklardır. Alçı içine ilave edilen toprak boya, farklı özelliklere sahip olduğundan alçının direncini azaltır.
4.1.2. Eksik Kısma Uygulama:
Spatula yardımıyla eksik kısmın kenarlarından başlayarak ince bir tabaka halinde bütün yüzeye dolgu yerleştirilir. Çok kısa bir süre sonra tekrar dolgu ilave edilerek seramik yüzeyinin bir miktar üstüne kadar çıkılır. Alçı tam kurumadan, doldurulan kısmın gereksiz görülen fazlalıkları alınır. Alçı kuruduğunda, dayanak sağlayan destek malzemesi çıkartılır.
Alçı törpüsüyle dolgu maddesi seramiğin üst yüzey seviyesine gelinceye kadar törpülenir. Uygulama yapılırken, kenarlara yapıştırılmış koruyucu bantlara rağmen zarar verilmemesine dikkat edilmelidir. İlk önce I ve daha sonra 1/2 veya 0 no’lu zımpara kullanılarak zımparalanır. Seramik üzerindeki tozlar kıl fırça ile atılır ve nemlendirilmiş sünger ile üst yüzey silinir.
Çok iyi pişmiş veya sırlı seramiğin eksik kısmının tümlenmesi sonrası akar su altında tutulan tümlenen kısım su zımparası kullanılarak pürüzsüz bir zemin oluşturuluncaya kadar zımparalanır. Uygulama anında yapışan parçaların zorlanmamasına ve ayrılmamasına dikkat edilmelidir.
4.2. Sentetik Dolgu:
Tümlemede kullanılan hazır seramik hamuru, muhafaza edildiği kutudan istenilen miktarda çıkarılarak düz bir satıh üzerinde merdane ile gerekli kalınlıkta açılır. Hamurun düz satıh üzerine yapamaması için birtakım önlemler almak gerekir. Kesici aletle eksik kısmın durumuna göre hamur kesilir ve kurumaya bırakılır. Kuruma süresinin uzunluğu veya kısalığı hamurun içerdiği özelliklere bağlıdır. Sert hamur plakayı onarımda kullanmak için, sıcak hava püskürterek, binmiş levha üzerine koyarak veya yumuşatıcı ile esnek hale getirmek gerekir. Tabaka seramiğin eksik kısmının uzunluğuna ve formuna göre şekillendirilerek yerleştirilir ve kırık kenarlara yapışkanla yapıştırılır.
Seramiğin eksik kısımlarının kenarları kalın ise tümleme tabaka tabaka yapılır. Böylece ikinci tabaka uygulanmadan önce birincinin kuruması sağlanır. Bu şekilde yapılan çalışmada çekme payı en aza indirilmiş olur. Çözelti maddesine batırılmış spatulayla seramiğin formuna uygun olarak hamur yayılır. Yüzey tamamen kuruyunca zımpara ile istenilen görüntü verilir.
4.3. Sert Dolgu:
Seramiklerin tümlenmesinde bazen sert dolguya ihtiyaç duyulabilir. Özellikle sırlı seramiklerde bu gereklidir. ihtiyaç duyulan sert dolgu elde etmek için çözelti veya suyun içine sertleştirici ilave edilir. Sertleştiricinin az veya çok alması, ihtiyaç duyulan dolgunun sertliğine göre değişir. Karıştırılır ve daha sonra dolgu malzemesi ilave edilir.
Beyaz tutkal ile sert dolgu elde etmek için, beyaz tutkal suyun içine ilave edilmemelidir. Çünkü su ile karışması zor olur. Bu bakımdan kullanılmak istenen miktarda beyaz tutkalın üzerine su ilave edilir, eritilir. İçine alçı serpiştirilerek karıştırılır ve kullanıma hazır hale getirilir. Döküm yapılır. Donmaya yakın fazlalıklar kesici aletle alınır. Donduktan sonra spiral dişçi aletin takılan farklı uçlarla son düzenlemeler gerçekleştirilir.
5. Boyama:
Çoğunlukla İznik Çini Fırınlan Kazılarında olduğu gibi Osmanlı dönemine tarihlenen sırlı seramiklerde, tümlenen kısımlara hiçbir boyama işlemi yapılmamasına rağmen, Prehistorik ve Klâsik kazılarda günışığına çıkarılan seramiklerde ise, kabın rengine uygun çok az ton farklılığı gösterecek şekilde boyanmaktadırlar. Bu da iki şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
5.1. Tümleme Sonrası Boyama:
Ülkemizin hemen hemen her yerinde bulunan ve toprak boya olarak nitelendirilen, fakat aslında toprak boya olmayan toz boyaların su veya hazırlanan eriyikle eritilmesiyle oluşturulan renkler kullanılmaktadır. Tümlenen eksik kısımdaki alçının arap sabunu veya seyreltilmiş sentetik madde ile emme özelliği azaltılır. Kurumaya bırakılır. Su içine ilave edilen toz boyayla hazırlanan karışım, istenilen renge ulaşılıncaya kadar tümlenen kısma birkaç kere sürülür. Alçının emme özelliği azaltılmadığı taktirde, sürülen boya açıklı koyulu olmak üzere dalgalı bir şekilde görülür. Bu da olumsuz bir uygulamadır.
Gomalak ispirto içinde eritilir. Toz boya ilave edilerek karıştırılarak hazır duruma getirilip kullanılır. Ülkemizde bazı kazılarda plastik veya yağlı boya kullanılmaktadır.
5.2. Dolgu içine Karıştırma:
Boyanın fırçayla sürülmesi yerine, renkli dolgu hazırlanarak tümleme yapılır. toz alçı su ile karıştırılmadan önce kuru toz boyalar katılır. Spatula kullanılarak toz boya+ toz alçı tam karışım sağlanıncaya kadar karıştırılır. Su kullanıldığında, renk daha koyu görünecektir. Fakat suyun buharlaşmasıyla, alçı yavaş yavaş sulandırılmadan önceki halini alacaktır.
Tümlenecek kısmın büyük olması durumunda birkaç kere dolgu yapılması gerekiyorsa alçı+toz boya karışımından ihtiyaç duyulan miktardan çok daha fazlası yapılmalıdır. Çünkü ihtiyaç duyulduğunda tekrar aynı rengi tutturmak zordur. Birkaç kere dökümlerde her zaman iyi sonuç alınmaz. Alçı, boya karışımı miktarı ve ilave edilen suyun miktarını hazırlanan her dolguda aynı oranda tutturmak çok güçtür. Bu da çok hassas bir terazide yapılan ölçümlerle mümkün olur. İhtiyaç duyulan ikinci dolgu hazırlanırken, ilave edilen su miktarı birinci dolguya nazaran daha az veya çok olduğu taktirde, her ikisinin renklerinde de uyumsuzluk olur. Böyle bir uygulama riskli olduğundan dikkatli davranmak ve deneyimlerle bunu pekiştirmek gerekir.
6. Tümlenen Kısma Sonradan Seramik Parçası Yerleştirme:
Kazı çalışması tamamlanıp parçanın çıkmayacağına ve yapılan tasnif sonucu olmadığı kesin belirlenmesine rağmen bazen yapıştırma ve tümlemesi yapılmış seramiğe ait parça bulunabilmektedir.
Seramik parçası,’ bezeme ve form durumuna göre, tümlenen kısım üzerine yerleştirilir. Sağa sola, yukarı aşağı kaydırılarak yeri belirlenir ve kurşunkalemle parçanın dış konturları tümlenen kısma çizilerek aktarılıp belirlenir. Matkapla, merkez olarak kabul edilen çizgi üzerinde 1-3 mm aralıklarla delikler açılır. Dolgu parçası parça parça veya blok halinde çıkartılır. Kırık yüzey kenarlarına yapışkan sürülen seramik parçası buraya oturtulur. Kalan boşluk alçıyla doldurulur.
Matkabın varolmaması durumunda, çıkartılacak kısmın ortasına kesici aletle delik açılır. Kıl testerenin delikten geçirilmesi ve kesilmesiyle parça çıkartılır. Demir testeresiyle dolgunun kesilmiş yüzeyine, testere ağzı şeklinde girinti ve çıkıntılar oluşturulur. Parça yerine oturtulur ve destekleyici malzemeyle sabitleştirilir. Nemlendirilmesinden sonra boşluğa alçı dökülür.
SONUÇ
Arkeoloji ve Restorasyon ayrılmaz bir bütündür. Arkeologların olmadığı onarım çalışmasında, restoratörün yaptığı yapı oluşumundan kaynaklanan hataları çok olur. Çünkü eserin niteliğini tam olarak kavrayamaz. Restoratörün olmadığı bir kazıda da tahribatlar çoğalır. Çünkü arkeolog, kendi düşüncesine göre koruyucu tedbir ve uygulamalar yapar. Restorasyon bir bilim dalı olup Eski Eserlerin Doktorudur. Kabullenmeyen çevrelerin artık bunu anlaması gerekir. Arkeolog ve Restoratörün ortak çalışmaları sonucu, özellikle kazılarda yıpranmış olarak günışığına çıkarılan veya açık arazide koruyucu tedbir alınmadan terkedilmeleri nedeniyle eserlerin yok olmaları önlen-miş olur. Öğrenci katılımlı gittiğim Anadolu kazılarında ekip bütünlüğü içinde onarım çalışmalarının gerçekleştirilmesi, ülkemizde bizden sonra gelecek nesillere, kültür mirasımız olan eserlerin aktarılması sonucunu ortaya çıkarmıştır.
KAYNAKLAR
ANDRE, J.M., 1976, The Restorer’s Handbook of Ceramics and Glass. New York.
AKILLI, H., 1987, "Eski Seramik Onarımında Yeni Bir Uygulama, Kum Püskürtme Metodu" Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi-1. İstanbul, s. 8-11.
AKILLI, H., 1987, "İmikuşağı ve Perge Seramiklerinin Ortamında Metal Çubuk ve Kum Püskürtme Metodu Kullanımı", Arkeometri Sonuçları Toplantısı III. Ankara, s. 163-176.
AKILLI, H., 1989, "Kazı Buluntusu Kil Eserlere Uygulanacak İlk Koruma Çalışmaları", Sanat Tarihi Araştırmalar, Dergisi-6.İstannul, s.58-66.
AKILLI, H., 1990, "Perge 1979-1987 Kazılarında Uygulanan Onaran Çalışmaları", Jale İnan Ar¬mağanı. İstanbul, s. 259-266, Lev. 109-112.
AKILLI, H., 1990, "Eski Eser Tahribatının Önlenmesinde Onarımcının Görevi ve Uygulayacağı Çalışmalar", Ankara üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi-1.2, cilt XXXIV, Ankara. s. 297-1315.
ALLAN, A.D., 1963, "Müzenin Rolü", Müzenin Teşkilatlanması Pratik öğütler. ICOM, Ankara, s.5-9
PLENDERLEİTH, H.J VERNER, AE., 1971, The Conservation Antiquities and Works of Art, London.
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim 1: Seramik yıkama ve kurutma-İznik
Resim 2: Temizleme öncesi-Magnesia
Resim 3: Mekanik temizleme ve yapıştırma-Magnesia
Resim 4: Onarım atölyesinde yapıştırma ve tümleme çalışmaları-Van
Resim 5: Kenarların bantlanması-Knidos
Resim 6: Kenarların nemlendirilmesi-Knidos
Resim 7: Balon kullanarak maskeleme-Knidos
Resim 8: Kağıt kullanarak maskeleme-Kelenderis
Resim 9: Dolguyu kenarlarından başlayarak yerleştirme-Knidos
Resim 10: Alttan yukarıya doğru dolgu yerleştirme-Kelenderis
Resim 11: Boyun oluşturma-Kelenderis
Resim 12: Kulp oluşturma
Resim 13: Tümleme sonrası- Kelenderis
Resim 14: İskelet yöntemi-İmikuşağı
Resim 15a: Bantla çevirme ve balon yöntemi
Resim 15b: Tümleme sonrası-Knidos
Resim16a: Kalıp alma yöntemiyle bir bölümünün dökümü-Kelenderis
Resim 16b: Dolgu fazlalığının spiral elektrikli aletle alınması-Kelenderis
Resim 16c:Tamamının dökümü-Kelenderis
Resim 16d: Kapalı kalıp yapılarak delikten dolgunun şırınga edilmesi-Kelenderis
Resim 16e: Onarım sonrası-Kelenderis
Resim 17a: Tamamının kalıbının alınması-Knidos
Resim 17b: Onarım sonrası-Knidos
Resim 18a: Parçalar halinde seramik-Efes
Resim 18b: Yapıştırma ve tümleme sonrası-Efes
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.