- 328 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ANILARI CANLANDIRMA
Son Beşik günlerce topal Karga gibi gezmek zorunda, ayağını fazla zorlarsa yarası çok kötüleşe bilir diye iyice tembihlenmiş. Ama çok zor, hareketsiz sek sek sekerekten gezmek, saatleri bırak dakikalar saat, saatler gün gibi, günler hafta sanki. Bakmış çare yok, bir yastık, bir minder birde kilim, büyük bir erik ağacının gölgesine uzan bol, bol düşün.
Biraz yaşlı amcasını ve karısını düşünmüş, Ne yapıyorlar acaba, onlarında benim gibi canları sıkılıyor mudur? Beni özlemişler midir? Gel ki torunlarının yanlarındalar sıkılmazlar her halde. En azından bizim gibi sekerek yürümek zorunda değiller. Sonra gökyüzüne bakmış,
BULUTLAR
Gökyüzünde pamuk pamuk bulutlar,
Kanatsız hareket etmeden uçarlar,
Zamanla kararıp yağmur oluyorlar,
Ekinleri, dağları, ovaları suluyorlar,
Nehirleri, dereleri, barajları besliyorlar,
Sel olup, ağaç, ev, köprü demez yıkıyorlar,
Hayret oysa pamuktan, havadan da hafifler.
CAN SUYU OLUYORLAR
Bem beyaz, kar gibi bulutlar,
Kılıktan kılığa girerek uçuyorlar,
Bir birlerine sarılıp ağlaşıyorlar,
Yazları yağmur, sel oluyorlar,
Kışları pamuk kar, çığ oluyorlar,
Tüm canlılara can suyu oluyorlar.
Açık mavi gökyüzü, altında bem beyaz pamuk gibi bulutlar, hem uçuyorlar hem de şekilden şekile giriyorlar, bazen insanlara, hayvanlara, bazen ağaçlar, dağlara beziyorlar. Sanki bir yerlere gidiyorlar, bazen yavaş, yavaş, bazen hızlı vardır bir bildikleri, gidecek yerleri. Acaba gökyüzünden uzaklarda daha neler neler var? Yıldızları, ayı, güneşi biliyoruz, ya bilmediklerimiz ne kadar acaba? Sonra aklına tekrar yaşlı C…….Amcası E. Ablası gelmiş. Ne yapıyorlar acaba ne yapıyorlar. Anıları canlanıyor. Acaba bu gün günlerde ne? Eğer Cuma ise C. Aması Cuma namazı için Çarşıya gitmiştir. Yanlarında olsaydım bana yeni hediyeler gelirdi. Cumaya gideren yolda taş, diken olursa alır bir kenara koyardı, mezarlıktan her geçişimizde dedemin mezarına uğrar, düşen taşlar olursa yerine tamamlar, duasını okur sonra yola devam ederdik. Çarşıya vardık mı üç-beş dükkan gezer veresiye alış verişin paraları ödenir, kalan paradan bize dondurma, oyuncak parası olurdu.
Duysaydı yaralandığımızı mutlaka gelirdi diye kendi kendine konuşuyor. Artık bundan sonra kendi kendine bol bol konuşursun. Hayret insan kendi kendine konuşunca da çenesi yoruluyor, başı ağırıyormuş… Gözleri kapanmış uykuya dalmış…