- 225 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TEMİZ BİR NEFES
Heeeeeeeey, alnımdaki sineği baltayla kovalayan sevgili; şu parkın sokak lambaları saat kaçta sönüyor biliyor musun sen ha?! Temiz bir nefes dileğimdir senden ey Tanrım!..
Vefâ, vefâ deyip durma karşımda. Vefâ; hatırlamayı bilenler için vardır herhalde. İnan ki yine de şanslısın, vefâsız diyebiliyorsam sana; demek ki bir zaman sevilmişsindir. Baksana buraya kuzum ümit, orada ne bekliyorsun ki yalı kazığı gibi? Hadi gel içime gir! Biz eski dostuz öyle değil mi? Bizim diğer adımız “vefakâr”dı, sanki bir dua sonrası verilen sözdük biz! Şimdi salıncaklarında eğlen bu vakit ey gönül!..
Her bir pârem sanki birine vurgun gibi bu mevsim. Kendi dünyamın yalnızı mıyım, yıldızı mıyım seni hiç mi hiç ilgilendirmez. Gönlümün ipek yollarından geçen kervanlar ruhuma navruz dikiyor bak. Elini ver de elime, diline çiçek değsin… Ben şairim; “ağlarım ağlatamam/ hissederim söyleyemem”… Her pâremi sorma emi, her pârem benim artık senden öte/beri! Düşlerimi delirten yarınlar benim. Bir mısra boyu, hatta dört elif miktarı hevesim, mâceram benim işte. Sen çatla ey gönül...
Şimdi; Attila İlhan olup mısralarda, desem ki: “Nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi...” Haksız mıyım yani bunca vefasızlıktan sonra? Ey özü demir olan Asaf Efendi; bazılarının da benim yanı başımda ederi kalmadı biliyorsan eğer. Bana da “KAÇA” deseler, ben de senin gibi “HİÇE” sayarım billâhi!..
Vakit ey bu gönül!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.